Şiir Defteri

HELAL DEĞİL HALAL SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
15.05.2019 / 04:27
590 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Açık ki Türkiye'de felsefe, bilim, ve dini tanımlayan Din hadisileri yani evrensel insanlık doğruları üzerine değil cehalete ve nefse sarılmış bir toplum var. Bunun birinci nedeni topluma felsefe, bilimsellik, ve Din hadisileri'ni öğretmeyen siyasi iktidarlardır ki onların içlerinden 'Bize cahil bir nesil lazım' diyenler bile çıkmaktadır. Oysa felsefe de, bilim de, Din hadisileri de cahil değil alim, alime insanlar ve toplumlar ister. Öyle ki toplum kendi dini inançını(inancını) bile kendi dini inançına aykırılık içinde yaşamaya çalışmaktadır örnek ki Ramazan ayı yani oruç neftsen arınmış bir insan ve toplum olmak amaçlı iken iftarlar adeta ziyafetlere yani Ramazan ayı'nın anlamının ve amaçının(amacının) zıttına dönüşmektedir. Bu duruma bir örnek örnek ki Afganistan'ın başili(başşehiri) gerçekte Kabul iken 'Kabil' denilmesidir oysa İslamiyet dini inançına(inancına) göre Kabil kardeşi Habil'i öldürendir yani düz mantık bile şöyle düşünür: Habil'i öldüren kişinin adını Müslüman bir ülke kendine il adı yapar mı hiç, bu konuda bir tuhaflık var'; bu konuda bir örnek de örnek ki 'Helal' sözcüğüdür. Müslüman değilim, hiçbir dini inançtan olmayan dinliyim ancak bana göre doğrusu 'helal' değil 'halal'dır; 'a'ların üstlerine inceltme işaret, koymadım. Neden? Çünkü düz mantık bile anlar ki 'helal' sözcüğünün kökeni 'hela' olabilir yani pis birşey; ve düz bir mantık bile anlar ki bu işte bir tuhaflık var. Hela helak sözcüğü ile de ilgili olamaz çünkü helal şey helak yapmaz. Helak ile hela sözcüğü arasında ilişki kurulabilir ancak helal ile hela arasında bir ilişki kurulamaz. Zaten 'haram' sözcüğü de 'ha' ile başlıyor. Tüm dünyada 'halal' denilirken Türkiye'de neden 'helal' deniliyor, anlamak zor; belki Osmanlı kibirindendir, belki cehaletten, belki nefsten Anlaşılıyor ki toplum; mantığı kibarlığın yani nefsin üzerine çıkarma durumuna gelememiş henüz ki bunun da temel nedeni dediğim gibi adeta cehalet içinde bir toplum isteyen siyasetçilerdir, siyasi iktidarlardır, siyasi partilerdir. Felsefeden, bilimden ve Din hadisileri'nden uzak siyasetçilerle de ancak durum bu olabilir zaten. Din insanların, toplumların gönüllerini hoş etmek değildir; doğru olandır, mantıklı olandır, bilimsel olandır; yani dini tanımlayan Din hadisileri dini böyle tanımlıyor. Halal sözcüğü dilinize ya da kulağınıza kaba mı geliyor diye mi 'halal' yerine 'helal' diyorsunuz; öyle ise başkalarının dini inançları peşinden koşmayacaksınız yoksa işte böyle hem kendinize hem onlara zararınız olur. İnsan; bilmediği şeylerden uzak durmalı, toplumlar da. Din başkalarının dini inançlarına sarılmak değil tanımlayan Din hadisileri'ne sarılmaktır ancak siyasetçiler bunu size öğretmezler; zaten diyorlar ya 'Bize cahil bir nesil lazım' diye. Ben 'helal' değil 'halal' diyorum. Acaba daha neler değiştirilip getiriliyor ülkemize? Sonra da; dini inançla siyaset ve ticaret yapan onlar 'Bize cahil bir nesil lazımdan' başka bir de diyorlar ki 'Bize sorgulamayan bir nesil lazım'. Haklılar çünkü sorgulandıklarında yalan bir dünyaya ait oldukları açığa çıkacak. Evet istedikleri toplum öğrenmeyen, bilmeyen, sorgulamayan, yalnızca onlara oy veren bir toplum. Din alim, alime, bilge, düşünür(filozof) ister; ne cahil ne köle. Dini tanımlayan Din hadisileri öyle diyor. Açık ki özgürlük siyasetin de bittiği yerden başlar. 'Helal' değil 'halal' deyin bence. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 15.5.19/04.27
Düzenleme: 21.05.2019 / 21:34
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir