Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / HARAM YA DA DİNE AYKIRILIK ÜLKESİ (DENEME)

Yazardan en yeniler

Haram sözcüğü sanılmamalı ki yalnızca İslamiyet dini inançı ile yani Kuran ile yani Allah ile ilgilidir ve sınırlıdır; açık ki haram sözcüğü birçok anlamı olan, ve İslamiyet dini inançından(inancından) önce de Arabçada var olan bir sözcüktür; ve özelde ya da nicelikte 'yasak', genelde ya da nitelikte 'kötü' anlamındadır; ve yalnızca ülkemiz için değil her ülke yani tüm dünya, tüm insanlık için yazılmış bir yazıdır. Bu nedenle; yazımın başlığına yazdığım 'haram' sözcüğü 'yasak, yanlış, kötü' anlamılarındadır(anlamlarındadır); ve bu sözcüğü kullanmamın bir nedeni de Müslümanlar ile özelde dinsizler, genelde ise Müslüman olmayanlar arasında konu açısından bir ortaklık oluşturmak, sağlamak içindir ki bu nedenle de zaten yazımın başlığını Haram ya da dine aykırılık' yazdım, yapdım(yaptım). Haram yani biraçıdan(bir açıdan) İslamiyet dini inançına, bir açıdan her dini inança, bir açıdan da dine yani dini tanımlayan Din hadisileri'ne aykırı bir hal; yani gerçekte tüm insanlığa yani insanca bir insanlığa ya da bilimsellik ve ahlak içindeki yani akıl, mantık içindeki bir insanlığa aykırı bir hal. Dini inançlar sanmaktalar ki din kendi dini inançlarıdır; dinsizler de sanmaktalar ki 'Din halkın afyonu'dur; oysa dini tanımlayan Din hadisileri ile tanımlanan din ne dini inançtır ne de afyondur çünkü Din hadisileri'ne göre din herşeyden önce bilimdir, bilimselliktir, bilimciliktir; ve hangi dini inanç bilimsel acaba, ve bilim ne zamandır 'Halkın afyonu' acaba? Yani gerçek ki din diye; hem dini inançlar açısından hem dine karşı olanlar açısından; dini tanımlayan Din hadisileri'nden uzak, hayali, sanı, düşsel bir hal yaşanmaktadır. Ülkemiz neden 'Haram ülkesi' yani 'Dine aykırılık ülkesi'? Bu konuda tüm örnekleri saymaya olanağım yok, bu nedenle birkaç somut örnek vereceğim: 1- Ekonomi açısından dine aykırılıklara örnekler: a) Bankaların birzamanlar almış oldukları 'Hesap işletim ücreti' haksız bir kazançtı, bu nedenle de hukuk bunu birzaman sonra kaldırdı, ve bu ücreti ödemiş olanlara isterlerse paraları geri ödenmeye başlandı ancak bu önemli değil, önemli olan şey böyle birşeyin yapılmış olmasıdır; ve böyle birşey hala borsa aracı kurumularında(kurumlarında) yapılmaktadır ki bu hal de bankalar ile başlamışdı(başlamıştı). b) Kapitalistler milyonlar, milyarlar kazanırlarken asgari ücretin adeta bir öğrencinin ya da küçük bir zengin çocuğunun ya da bir ev köpeğinin ya da kedisinin aylık beslenme gideri kadar bir cepharçlığı kadar olması oysa ekonomi işçiler ve köylüler ile ayaktadurmaktadır(ayakta durmaktadır) yani üremektedir; yani dünyanın tüm kapitalistleri bir gecede yol olsalar ekonomi ve insanlık yine yaşamayı sürdürür ve daha iyi bir biçimde üstelik; bu nedenle ki dini inançlarda söz edilen Sodom, Gomora, Firavun gibi şeyler günümüz açısından kapitalistleri yani kapitalizımı(kapitalizmi) yani özel sektörü temsil etmek özelliğine sahip durumdadır. c) Genelev, bar, pavyon, gecekulübü, meyhane, diskotek, sıtriptiz(striptiz) kulübü, ahlak koşulu tanımayan otel gibi yerlerden alınan vergiler, ve bu gibi yerlerle sağlanılan istihdam. d) Sigara, içki üretimi, ticareti, ve bunlarla yapılan istihdam ve bunlardan alınan vergiler. e) Bikinili, mayolu yani sütyenli külotlu yani çıplak yani dine aykırı turizım, ve bununla yapılan istihdam, ve bundan alınan vergiler. f) Bir vatanın, bir milletin, bir devletinin servetinin yani hakkının 'Özel sektör' diye kapitalistlere verilmesi, ve özelleştirme diye satılması. g) İnsanların insanca bir hayat sürebilmek için piyango, loto, toto gibi şeylere muhtaç hale getirilmiş olması. h) Bilimsel, sağlıklı beslenmenin bir zorluk haline gelmiş olması. ı) Ekonominin insanlık, medenilik üzerine değil de para yani Din hadisileri'ne aykırılık üzerine kurulu olması. i) İşçilerin ve ülkenin kapitalistlere ve siyasete adeta köle edilmesi. 2- Hukuk açısından örnek: a- Genelevin yani fuhuşun, zinanın, eşcinselliğin, çıplaklığın, kamusal alanlarda ahlaka aykırı giyimin serbestliği yani dine aykırılığın serbestliği. b) Devlet ya da kamu kurumularının(kurumlarının) siyasi yandaşlıkla yani Din hadisileri'ne aykırılıkla doldurulmaya çalışılması. 3- Ülke yönetimi açısından örnek: a) Ülkenin Din hadisileri ile yani bilim ve ahlak ile değil de siyaset denilen cehalet, nefs ve yandaşlıkla yani Din hadisileri'ne yani dine aykırılıkla yönetilmesi. b) Muhalefete düşman, terörist gözü ile bakılması ki dinde eleştiri, farklı düşünceler zorunludur çünkü din bilimdir. 4- Kültür açısından örnekler: a) Akıldışı-ahlakdışı modanın yani dine aykırılığın serbest olması; bununla istihdam ve bundan alınan vergiler. b) Taht yani diktatörlük yani nefs için bebek, çocuk kardeşilerini(kardeşlerini), öz annesilerini(annelerini), öz babasılarını(babalarını) bile öldürtmekten çekinmemiş Osmanlı hanedanlığı'nın ve sultanılarının(sultanlarının) baştaçı edilmesi, övülmesi, onur sayılması, gurur sayılması, başarı sayılması, üstünlük sayılması ki dinde de Türklükte de böyle birşey olmaz. c) Din diye; dini tanımlayan Din hadisileri'nin değil de Arabçılık, Osmanlıcılık, Akp'cilik, ticaret, cehalet, nefs, bilimdışılık gibi şeyler öğretilmesi. d) Doğru ve dürüst haber vermekle, doğru ve dütüst bilgilendirmekle görevli medyanın yandaşlık, yalan haber vermek, toplumu kandırmak, toplumu yanıltmak, toplumu yozlaştırmak haline gelmiş olması. e) Camilerde bile siyaset yapılır hale gelinmesi. f) Kişiler adına cami yapılması. g) Bilimle ilgisiz, öyle ki bilimsel olmayan kişiler adına bile okul, üniversite açılması. h) Ahlaka ya da akıla aykırı yani ortalıkta bikini, mayo diye sütyen-külot dolaşanların yani dine aykırı kimselerin topluma ünlü ya da sanatçı diye baş, onur, gurur, övünç yapılması. ı) Sinema sanatının, müzik sanatının ve medyanın dine aykırı sahneler, görüntüler içermesi. Yani bu örneklerle bile ülke dini tanımlayan Din hadisileri'ne yani dine göre de, dini inançlara göre de bir Haram ülkesi yani Dine aykırılık ülkesi halindedir. Yani Din hadisileri'nden 'Dinsiz de olsalar alimlerin yeri Cennettir' hadisine uygun olarak, ülkedeki her yetişkin alim, alime de olsa ülke acaba Din hadisileri'ne yani dine ne kadar uygunluk içindedir? Birisi ülkesine Budha heykeli dikiyor, 'Bu ülkede din var' diyor; birisi ülkesine kilise dikiyor, 'Bu ülkede din var' diyor; birisi ülkesine Sinagog dikiyor, 'Bu ülkede din var' diyor; oysa din ancak dini tanımlayan Din hadisileri'nin olduğu yerdedir yani 'Din bilimdir/ilimdir, bilim varsa din vardır', 'Din ahlaktır, ahlak varsa din vardır' diyen hadislerin gerçekleştiği yerde din vardır, yoksa din değil yalnızca dini inanç vardır ki dini inançta herkes istediğine inanmakta özgürdür oysa dinde yalnızca Din hadisileri'nin din olarak geçerliliği vardır yani biryana mabed dikip biryana ahlaka aykırı yerler dikip ya da biryana üniversiteler dikip biryanda da bilime aykırı şeyler öğretip 'Bu ülkede din var' denilemez. Din artık simya yani inanç aşamasından çıkıp kimya yani bilim aşamasına geldi ancak anlaşılıyor ki birileri dinin hala simya aşamasında. Yani ülkede var olan şeyleri bir kağıta(kağıda) yazın; bakın bakalım kaç tanesi dine uygunluk? Ekonomiden, vergilerden devlet bütçesine gelen paralara bir bakın bakalım, yüzde kaçı dine uygunluk? İnsanların gelirlerine bakın bakalım; yüzde kaçı dine uygunluk içinde? Mutluluklara, sevgilere, aşklara, dostluklara, arkadaşlıklara bakın bakalım; yüzde kaçı dine uygunluk içinde? Yani bakın örnek ki bu ülkede son on yılda kaç bilge yetişdi(yetişti), kaç dansöz yetişdi? Gerçek ki din olan yerde dansöz değil bilge yetişir. Bir ülke ancak Din hadisileri, felsefe ve bilim üzerine kurulu ise din üzerine kurulu demektir yoksa ya dini inanç üzerine ya dinsizlik üzerine kuruludur. Din siyasetin ve özel sektörün ya da siyasetçilerin ve kapitalistlerin yani cehaletin ve nefsin anladığı ya da yorumladığı ya da istediği ya da anlamak istediği ya da yaşamak istediği gibi değil yalnızca Din hadisileri'nin anladığı, anlattığı, istediği gibidir. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 19.1.19/14.27

HARAM YA DA DİNE AYKIRILIK ÜLKESİ (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler