Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / FATİH PORTAKAL VE FELSEFE (DENEME)

Yazardan en yeniler

Fatih Portakal İibf mezunu yani iktisadi ve idari bilimler fakültesi. İibf'de bilim yazdığına bakmayın, bilimle ilgisi yoktur; ekonomi/iktisat diye öğrettiği de zaten Amerikancı kapitalist ekonomidir. Yani kapitalist bir ülkede ekonomi/iktisat eğitimi yalnızca kapitalist ekonomi yandaşlığı üzerine kuruludur. Kuşkusuz ki komünist bir ülkede de komünist ekonomi yandaşlığı üzerine. Oysa bilim yandaşlık üzerine değil gerçekler ve tarafsızlık üzerine kuruludur. Yani Fatih Portakal eğer kendi çabası ile felsefe tarihi değil de felsefe bilimi öğrenmemişse felsefe diye bildiği şey gerçekte felsefe tarihi yani felsefe magazini olur, felsefe bilimi olmaz. Medyada baştaçı ya da medyada ünlü olmak felsefe ve bilim açısılarından hiçbirşeydir. Yani gerçekleri ve doğruları medyanın dışında aramak gerekir çünkü dünyada boşinançsız da tarafsız da bilimsel de medya yok henüz. Fatih Portakal nicel olarak önemli güncel konuları olabildiğince yakalıyor ve ekrana getiriyor. Ancak dediğim gibi dünyadaki tüm üniversiteler nicelik üzerine kuruludur, nitelik üzerine değil çünkü hiçbirisi felsefe bilimi yani bilimsel ruh yaratmak amaçı içermez. Fatih Portakal konuların niceliğinde yandaş medyaya göre bir üstlnlük gösterse de felsefel, bilimsel nitellik konusunda onlarla bir kalmaktadır çünkü felsefe bilimi yoksa bilgiler insanları ancak Ayaklı kütüphane yapar yani alim, alime, bilge, düşünür(filozof) yapmaz. Chp başkanı Kılıçdaroğlu 24 haziran seçiminde cumhurbaşkanlığını yeniden kazanan Akp başkanı Erdoğan'ı kutlamamış. Fatip Portakal nicel dünya mantığı ile 'Vay Abd, Almanya, falan ülke, filan ülke bile kutlamış, Kılıçdaroğlu kutlamamakla ayıp etmiş' falan edebiyatında. Demek ki Kılıçdaroğlu'nın gerekçesini o an henüz bilmiyormuş. Ne demiş Kılıçdaroğlu? 'Yasama, yargı ve yürütmeyi kendi elinde toplayan birini kutlamam' demiş. Yasama, yargı ve yürütmenin tek elde toplanması nedir? Demokrasinin olmaması. Yani bu durumda Portakal 'Demokrasinin yok edilmesinin' kutlanmasını istemiş oluyor. Yani demek ki Portakal 1934 yılında Hitler döneminde bir muhalif siyasi partinin başkanı olsaymış Hitler'i halk oylamasında %90 oy aldığı için kutlayacakmış çünkü Hitler gerçekte demokrasinin yok edilmesi idi. Nicel zeki olmak yetmez; felsefe ile nitel zeki de olmak gerekir. Hayat, gerçekler ve doğrular sayıları yani niceliği aşan şeylerdir ve bu da ancak felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri ile idrak edilebilir. Demokrasi ve laiklik saldırı altında olmasaydı Portakal'ın dediği olabilirdi ancak 24 haziran seçimleri bir maç karşılaşması değil 'Ya demokrasi ya demokrasisizlik' savaşı idi. Yani açık ki medya hala 21. yüzyılda bile ancak bilgi yani haber kaynağı olarak kullanılabilir, akıl kaynağı olarak değil. Tek akıl da zaten felsefede, bilimde ve Din hadisileri'ndedir. Yani Akp ya da Erdoğan demokrasi getirdi de Kılıçdaroğlu kutlamadı mı? Ortada bir siyasi parti savaşımı yok, sistem savaşı var. Demokrasisizliği kutlayacaksan demokrasiyi neden kutluyorsun? Medya zekası artık öğrenmeli ne her zafer kutlanır ne herkesin zaferi. Hangi idam mahkumu celladının doğum gününü kutlar? Demokrasi ve laiklik idam ediliyor, sen 'Kutla yoksa ayıp etmiş olursun' diyorsun Ey Portakal. Türkiye'deki demokrasi öteki ülkelerin umurunda mı? Onların Türkiye her zarar gördükçe kutlamaları çok olağan. Emin ol, Türkiye yok olsa daha çok kutlarlar. Ey Portakal; yasamanın, yargının, yürütmenin tek elde toplanması sence kutlanılacak birşey midir? Keşke Avustralya'da lokanta çalıştıracağına biraz felsefe öğrenseydin? Midemize felsefeden daha düşkünüz mü acaba? Fatip Portakal yalnızca niceliğe değil niteliğe de bakmalı, yalnızca görünüme değil öze de bakmalı. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 30.6.18/13.30

FATİH PORTAKAL VE FELSEFE (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler