Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / ERDOĞAN'DAN SAĞLIĞA AYKIRI SÖZLER (DENEME)

Yazardan en yeniler

Akp başkanı Erdoğan 'Soğana patatese ümit bağlamışlardı geçen seçimde. Şimdi domatese bibere sarılmış durumdalar. Bunları konuşarak oy toplayacaklarını sanıyorlar. Gerekirse aç kalırız açlığımızı bildirmeyiz.' dedi. Açık ki Akp bilimsel bir siyasi parti değil; yani özünü, gücünü, içeriğini, nedenlerini, amaçlarını bilimden, bilimsellikten, bilimcilikten almıyor. Soğan, patates, domates, biber önemsiz şeyler değiller. Örnek ki soğan mideyi korur ve C vitamini kaynağıdır; patates karaciğeri yağlanmaktan korur, karaciğeri onarır, karaciğeri yeniler, bağırsakları iyi bir temizleyicidir, karaciğer sirozuna karşı korur, karaciğer kanserine karşı korur, karaciğer yağlanmasına karşı korur ve pişmekle ölmeyen tek C vitaminini içerir yani patates tek başına bir sağlık ordusu gibidir; domates C vitamini kaynağıdır ve kansere karşı koruyuculuğu vardır; biber de en önemli C vitamini kaynaklarındandır. Şunu da belirtmeliyim ki ben 8 yıldır taze portakal görmedim, ne pazarda ne marketde; gördüğüm portakallar hep bayat, eski, çürümeye yüz tutmuş portakallar. Yani bu dört sebzeye C vitamini, mide sağlığı, bağırsak sağlığı ve karaciğer açısılarından(açılarından) bakmak gerekir yani keyif, zevk, haz, lezzet açısılarından değil. Yani bu dört sebzeyi yememek dört keyiften vazgeçmek değil en az dört sağlıktan vazgeçmek olarak yani sağlık açısından bakılmalıdır. Yani 21. yüzyılda hem bu sebzeleri küçümsemek hem 'Gerekirse aç kalırız' demek toplum sağlığını dışlamaktır, sağlıksız bir toplum yaratmaktır; ve bu da ne mantıkla ne bilimle bağdaşır. Yani 19. yüzyılda değiliz artık; 21. yüzyıldayız yani beslenme bilinçinin(bilincinin), sağlık bilincinin olmasının zorunlu olduğu bir çağdayız. 'Gerekirse aç kalırız açlığımızı bildirmeyiz' sözü acaba Venezuela ve Venezuela devlet başkanı Maduro esinlenmeli midir çünkü onun ülkesinde patates bile zor bulunmakta da yani acaba Türkiye'nin hali de Venezuela gibi mi olacaktır da toplum buna hazırlanmakta mıdır? Öyle ise nerede kalır 'Güçlenmiş, kalkınmış, büyümüş, ilerlemiş, çağ atlamış Türkiye' ve 'Onlar konuşur, biz yaparız' savı? Yani hal, durum ne olursa olsun bu dört sebzeyi küçümsemek, dışlamak sağlıksızlığa davettir; sağlıklı beslenmeyi dışlamaktır. Hal bu iken bir de 'Külliye'nin mutfağı o söze ne kadar uygunlukta acaba?' diye de düşünmek gerekebilir. Ancak bir tuhaflık daha var: Geçen seçimde sorun domateste ve limonda idi; şimdi ise domatese ek olarak bir de soğanda, patatesde, biberde, patlıcanda yani artık nerede ise tüm sebzelerde. Yani taze portakal da yok; öyle ise bu millet C vitaminini nereden alacak? Millete C vitamini tabletileri(tabletleri) mi dağıtılacak? Yani bir milletin sağlığını küçümsemek ya da önemsememek te, bir milleti açlığa götürmek olasılığı da, özellikle 21. yüzyılda çok tuhaf şeyler. Yani bir tarım ve hayvancılık ülkesi olan Türkiye'de böyle sözler söylenmemeli idi, eğer siyasi iktidar başarılı ise. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 10.2.19/01.33

ERDOĞAN'DAN SAĞLIĞA AYKIRI SÖZLER (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler