Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / BEDELLİ ASKERLİK ÜZERİNE FELSEFE (DENEME)

Yazardan en yeniler

Bir konu üzerinde felsefe yapmayınca o konu ne tam anlaşılır ne tam çözülür. Buyüzden(Bu yüzden) gerçek demokrasi halk iradesi üzerine değil felsefe iradesi; seçim sandıkları üzerine değil felsefe üzerine kuruludur; siyasi partiler, siyasetçiler ile değil felsefe iledir; siyaset, siyasetçiler demokrasiyi ya eğlence ya savaş yaparlar. Bedelli askerlik diyorlar. Askerliğin bedeli var zaten: Askerliğe gidenin sivil hayatı ve canı. Demek ki bedelli askerlik o bedeli ödememek için daha küçük bir bedel ödemek yani pek gülünç bir ticaret devlet adına. Yani askerlik açısından devlet demeli ki 'Ben senin paranı değil canını istiyorum'; tıpkı Mustafa Kemal'in 'Ben sizin savaşmanızı değil ölmenizi istiyorum' dediği gibi. Askerlik para ile olacaksa bırakın madem paralar savaşsın savaşta da. Televizyonda görüyorum; askerlik yapmamak için yani bedelli askerlik için arabasını, motosikletlerini satanlar var yani üzerilerindeki oturdukları şeyleri ancak askerin üzerinde oturulmaz yani felsefel olarak burada da bir mantıksızlık var yani üzerinde oturulan birşeyi değerliliği yüzünden üzerinde oturulamayan birşey ile takas etmek. Yani tutulamayan oruçlar için para vermek gibi birşey ki oruç da para ile takas edilemez çünkü oruç kişinin kişiliğine ait birşeydir yani kişilik para ile değiştirilmez; askerlik de bir iş olmaktan önce bir kişiliktir öyle değil mi yani Türk askerinin, Türk ordusunun tanımına bir bakın. Sonra diyecekler ya da diyebilirler 'Ben paramla askerlik yaptım oğlum, senin gibi bir yıl yerlerde sürünmedim' yani bu da onurlu birşeyin onur kırıcı olarak kullanılmasıdır. Görülen ki bedelli askerlik pek onurlu birşey değil çünkü Osmanlı'da bedel olarak köle veriliyormuş ve siyah köle kabul edilmiyormuş ve bedelli askerlikte yalnızca beyaz kölenin kabul edilmesi, siyah kölenin kabul edilmemesi bu işin onuru imiş yani insan hakları açısından da pek onurlu birşey değil, 'Tüm insanlar eşittir' diyen İslamiyet açısından da. Anlaşılıyor ki bedelli askerlik denilen şey daha köken, başlangıç, temel olarak 'Değerli birşey için değersiz birşey vermek'. Yani bir de Osmanlı'da ve İslamiyet'te kölelik yok diyenler var. Bu durumda ya Osmanlı Müslüman değil ya da İslamiyet'te kölelik var. Genel olarak da bakıldığında bedelli askerliğin pek de onurlu, gururlu, saygın birşey olmadığı anlaşılır çünkü şu sorulmalıdır: Bedel nereden gelmektedir? Yani düşünün bedelli askerlik için ödenilen bedeli birisi alınterinden, birisi hayvanını satmaktan, birisi hukukdışı işler yapmaktan, birisi ahlakdışı işler yapmaktan, birisi değersiz gördüğü birşeylerini satmaktan sağlamış olabilir yani düşünün İslamiyet'e göre cami yapımı için bile helal olmayan para kabul edilmiyor yani askerlik kutsal ise helal yoldan kazanılmayan para ile kutsal askerliğe bedel ödemek hem İslamiyet'e aykırıdır hem akıla. Yani para ile yapılan bir işin kutsallığı nerede kalır yani paradan yapılan bir cami doğru olur mu. Bedelli askerlik tarihine bakıldığında anlaşılır ki bedelli askerlik ekonomi geriliği ile düşünsel yozluk üzerine kuruludur yani düşünün kendin yerine kölene askerlik yaptırmak ve kendin yerine parana askerlik yaptırmaktır aynı şeylerdir ki Türkiye'ye de paralı askerlik Adnan Menderes ile yani Amerikancı siyasi parti ile gelmiştir. Bu açıdan bakıldığında bayan(kadın) askerlik de ya bir ekonomisel geriliğin ya sayısal güçsüzlüğün ya da yozluğun sonuçu olarak ortaya çıkmıştır ki bayan askerler Türkiye'de yine Amerikancı Demokrat parti zamanında olmuştur yani tuhaf ki Türkiye'de hem bedelli askerlik hem de bayan asker Amerikancı Demokrat parti ile başlamıştır ki Abd'nin başka ülkeler, başka milletler için uzun vadede doğru, iyi, güzel şeyler istemesi söz konusu değildir. Askerlikte de eşcinsellik lehine düzenlemeler tuhaf ki yine bir Amerikancı siyasi parti olmuş oılan Akp ile yapıldı. 'Bedelli askerlik siyasetçiler, siyasetçilerin çocukları, zenginler, zenginlerin çocukları için çıkarılıyor' diyenler var. Bu durum bedelli askerlik bedelinin 20 bin Tl gibi orta halli insanlarca da verilebileceği düşünülürse bedelli askerliğin zenginler için parasal değil askerlik yapmamak amacı taşıdığı anlaşılır yani bedelli askerlik 'Askerlikten kaçış bedelidir' yani askerlikten kaçışı para alıp ödüllendirmektir gerçekte. Bir de düşünülmeyen şu konu var: Eşcinseller de bedel verip askerlik tezkeresi alabilirler gerçekte hiç askere gitmek istemeseler de yani sırf hava atmak için; bu durumda Türkiye ordusunun hali ne olacak? Yani düşünün ki eşcinseller askere alınmıyor ancak duvarlarına askerlik tezkeresini asabilirler. Gerçek ki para heryeri bozar. Askerliğe para sokmak askerliği yüzlaştırır. Yozlaşmış ordular ve yozlaşmış ülkeler de başarılı olabilirler Abd'de olduğu gibi ancak doğru olan şey felsefeye, bilime ve dini tanımlayan Din hadisileri'ne uygun var oluştur. Yani kökeninden günümüze anlaşılmakta ki bedelli askerlik ülkenin parasal güçsüzlüğü yani vatandaşın güçlülüğü, devletin güçsüzlüğü yani vatandaşın devletten üstünlüğü; ve toplumsal zayıflık demek; ve akıla dolayısıyla İslamiyet'e de Türklüğe de aykırı birşey demek. Yani bir de kişiler açısından askerliği paradan değersiz görmek, askerliği sevmemek demek yani örnek ki kim aşık olduğu, sevdiği birinden para karşılığında vazgeçmek ister yani bu durumda bedelli askerlik askerliği sevmemek ve askerliği sevmeyenleri ödüllendirmek; ve bedelli askerliği çıkaranların açıkça, düpedüz vatandaşı, milleti 'Askerlikten soğutmak suçu' işlemeleri ve bu suça katılmaları, ortak olmaları anlamına gelmekte yani bu durumda şöyle ki bedelli askerlik varsa 'Vatandaşı, halkı, milleti askerlikten soğutmak suçu' da olmamalıdır eğer hukuk mantık ise. Yani felsefel açıdan görülmektedir ki bedelli askerlik demek ülkeyi yönetenlerin ellerinin ayaklarının birbirine ve kafalarının karışmış olması demek. Yani bedelli askerlik birzamanlar papazların para karşılığı Cennet'ten yer satmasını anımsatıyor. Bedelli askerlik de bir de dil yani Türkçe sorunu var. 'Bedelli' askerlik deniliyor yani 'paralı' askerlik denilmiyor, utanıldığı için mi yoksa ya da Türkçe pek iyi bilinmediği için mi çünkü 'bedel' yalnızca para demek değildir; mal da bedel olabilir yani bu durumda bedelli askerlik için yalnızca para değil mal da verilebilmeli örnek ki araba, motosiklet, küçükbaş hayvan, büyükbaş hayvan, buğday, meyva(meyve), sebze, yumurta, süt, et, giyecek, içecek, inşaat malzemesi, boya, demir, çelik, bakır, altın, gümüş, bıronz(bornz), halı, kilim, battaniye, ilaç, bilgisayar, çamaşır makinası, buzdolabı, bulaşık makinası, fırın, televizyon, radyo, arazi gibi çünkü Türk dil kurumu sözlüğü bedel için 'Bir şeyin yerini tutabilen karşılık' diyor yani askerlik bedeli neden yalnızca para ile ölçülsün, neden askerliğin yerini yalnızca para tutabilsin? Yani demek ki 'Bedel'den kasıt para yani demek ki 'Bedelli askerlik' gerçekte bir paralı askerlik türü yani para alıp askerlik yapmak değil para verip askerlik yapmamak. Çözüm yani doğrusu ne? Bence doğrusu ya askerliği bayanlar hariç herkes yapsın ya da hiçkimse yapmasın. Askerlik kutsal olabilir ancak bir ülkede bayan ruhunun da korunması gerekir ki o ruh da bay ruhunu korusun, bu da ülkeyi nitel olarak korusun yani bir toplumda herkes erkekleşirse o toplum nicel alanlarda güçlü de olsa nitelikte geriler, çöker ki Spartalılar'ın halini görün işte; gerçek ki tarih toplumlarını asker yani erkek yapmak isteyenlerin üzerilerine çökmüştür hep yani hem erkek egemenliğine karşı çıkıp hem de asker olmak istemek zaten mantıksal bir çelişkidir çünkü askerlik zaten baştan beri erkek işi idi; kaldı ki tek dünya devleti kurulduğunda askerliğe de gerek kalmayacak oysa kutsallık sonsuzluk demektir. Ya herkes askerlik yapsın ya da hiçkimse askerlik yapmasın yani ya herkes askerlik yapsın ya da 'pırofesyonel/profesyonel' denilen bir ordu kurulsun ancak 'Paralı asker' denieln değil 'Pırofesyonel' denilen türden yani meslek olarak çünkü para heryeri bozar yani birgün para kalkacak ve o zaman insanlık doğru insanlığına dönmeye başlayacak. Evinizi kime yaptırırsınız; bir inşaatçıya mı yoksa siyasetçiye mi? Peki en büyük eviniz olan Türkiye'yi evrenin en büyük evlerini yapma ustası olan felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne yaptırmak yerine neden siyasetçiye yaptırıyorsunuz? Sonra işte böyle ortaya tuhaflık üstüne tuhaflık çıkar, siz de boyuneğmek(boyun eğmek) zorunda kalırsınız, oy verdiniz, seçtiniz diye yani siyaset kargaya da benzer ve karga için de en ünlü söz de 'Besle kargayı oysun gözünü'dür; siyaset de ülkenin heryerini, herşeyini oyuyor işte; yani siyasetin olduğu yerde ne gerçekler olur ne mantık ne tutarlılık yani siyaset gerçekte tahtsız sultanlıktır. Dikkat edin Abd bir ülkeye ya para yani dolar ile ya da moda yani kadın yani cinsellik ile girer. Çözüm ya da mutluluk görülen şeyler tuzak da olabilirler. Fare kapanlarına bile farelerin hoşuna gidecek yemler koyulur. Abd'de en başta paracılık zihnİyetini ve modayı koymakta şu sıralar. Gerçek ki bedelli askerlik vatandaş için de devlet ya da siyasi iktidar için de 'Parayı askerlikten değerli saymak' sanısıdır, aldanışıdır, yanılgısıdır; askerliği bir görev, iş, nitelik değil vergi, para, nicelik saymaktır. Yani bu ülkeye Batı girdikçe Atatürk'ü onurlandıracak değil utandıracak şeyler gelişmektedir. Atatürk'ü utandıran şeyler beni de utandırır. Ve orduda gazino gibi şeyler Amerikan kültürüdür; Amerikan kültürünün adımlarıdır. Bedelli askerlikte bedelin herkes için aynı olması zenginler yararınadır çünkü bir işçinin o parayı vermesi ile ayda yüzbin ya da milyon kazananların o parayı vermesi aynı değildir yani bu durumda bedelin yıllık gelire ya da servete göre belirlenmesi mantıklı olur yani fakir hastahanesindeki ücretler ile zengin hastahanesindeki ücretler bile farklı yani fakir için de zengin için de bedlein aynı olması bedelli askerliğin asıl amacının birilerine askerlik yaptırmamak amacı olduğunu gösterir. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 20.7.18/07.21

BEDELLİ ASKERLİK ÜZERİNE FELSEFE (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler