Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / ANDIMIZ DEĞİŞTİRİLMELİ SAVIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

Andımız konusu öyle 'Türklük'ten ya da Türk olmaktan ya da 'doğruluk'tan korkmak gibi bir konu içine sokulabilecek bir konu değil; Akp'nin yaklaşımı nedir bilmiyorum. Andımız ne diyor: 1933'de 'Türküm, doğruyum, çalışkanım Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak Yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir Varlığım Türk varlığına armağan olsun.' demiş. 1972'de 'Türküm, doğruyum, çalışkanım Yasam, küçüklerimi korumak Büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir Ülküm yükselmek, ileri gitmektir Varlığım Türk varlığına armağan olsun Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk: açtığın yolda Kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim Ne mutlu Türküm diyene.' demiş. 1997'de 'Türküm, doğruyum, çalışkanım İlkem: Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak Yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir Ülküm: Yükselmek, ileri gitmektir Ey Büyük Atatürk Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim Varlığım Türk varlığına armağan olsun Ne mutlu Türküm diyene' demiş. Mevlit, olmaması gerekirken nasıl ki İslamiyet dini inançına dahil edilmiş, İslamiyet dini inançına aitmiş gibi hale getirilmiş; Andımız'ı da Türkiye'ye dahil etmek, zorunlu etmek öylesine yanlıştır. Yani Mevlit'i yazan da bir şair, Andımız'ı yazan da. Andımız doğru sözler, doğru amaçlar içerse de artık 'Türk' ve 'Türküm' bölümleri yanlıştır çünkü: Sen insanları, milleti, toplumu 'Ben Türküm, sen Kürtsün, sen Lazsın' diye ayırırsan, bölersen onlardan 'Türküm' demesilerini isteyemezsin artık çünkü bu tutum, bu dayatma barbarlık, diktatörlük, faşistlik, zorbalık, mantıksızlık, tutarsızlık, bilimdışılık, akıldışılık, cehalet ve gülünçlük olur oysa eğitimde bu tür şeylerin olmaması gerekir. Yani bu hal örnek ki Türkiye'deki yabancı okullarda öğrencilere 'Türküm, doğruyum, çalışkanım; ne mutlu Türküm diyene' demek, dedirtmek gibi olur ya da örnek ki Hıristiyan(Hristiyan) okulularında öğrencilere 'Müslümanım, ne mutlu Müslümanım' diye bağırtmak gibi olur. Birkaç yıl önce de Andımız konusunda yazdığım gibi örnek ki 'Türküm' yerine 'Türkiyeliyim', 'Türk' yerine 'Türkiyeli' yazılabilir ancak bence en doğrusu 'Bilimselim, bilimciyim, ahlaklıyım, ahlakçıyım, medeniyim, evrenselim, vicdanlıyım, merhametliyim' gibi sözcükler olmalıdır yani evrensel de olan şeyler. Yani bence, örnek ki: 'Türkiyeliyim, doğruyum, çalışkanım İlkem felsefel, bilimsel ve ahlaklı olmak Felsefeyi, bilimi ve ahlakı herşeyden çok sevmektir Ülküm felsefede, bilimde ve ahlakta yükselmek, ileri gitmektir Felsefeye, bilime ve insanlığa hizmet etmektir En büyük felsefe, bilim ve ahlaktır Felsefenin, bilimin ve ahlakın yolunda gideceğime ant içerim Varlığım felsefeye, bilime, ahlaka ve insanlığa armağan olsun Ne mutlu felsefe, bilim ve ahlak yolunda gidene' olabilir ki böylece hem yerel hem bilimsel hem de evrensel olmuş olur ki bundan da kimsenin gocunacağını sanmam. Ancak genelevlerin, zinanın, eşcinsel evliliğin, çıplaklığın, modanın, hertürlü akıldışılığın, hertürlü ahlakdışılığın, hertürlü bilimdışılığın serbest olduğu bir ülkede bunu nasıl söyleyeceksin? Yani demek ki mesele önce Andımız'da değil, ülkenin temelinde. Yani ülke önce felsefe, bilim ve dini bilimsel olarak tanımlayan Din hadisileri ile üzerine kurulmalı ki hiçkimse bağırmasa da olur. Yani örnek ki 'Sen Kürtsün' dediğin insan okullarda neden 'Ben Türküm' diye bağırmak zorunda kalsın, bağırmak zorunda bırakılsın? Yani ya ilk adımını geri alacaksın ya da atdığın(attığın) ilk adım üzerinde yürüyeceksin; mantık, tutarlılık ve doğruluk bunu gerektirir. Yani mesele Mevlit'te değil, mesele Andımız'da da değil. Ancak Milli eğitim bakanının, okullarda, eğitimde Arabçayı, Arab kültürünü, Osmanlıyı, Osmanlı kültürünü, modaya kaçan saç ve kıyafet serbestliğini adeta dayatmasına karşın Andımız'ı istememiş olması da Akp dünyasına uygun olsa da tuhaf bir durumdur. Yani Andımız 30'lu yıllarda yazılmış. Dünyada herşey artık herşey felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne uygun olmak zorunda. Yani Andımız'da sorun var da açık ki Akp'de de sorun var. Sorunlara karşı çözüm ise başka sorunlar değildir; felsefe, bilim ve Din hadisileri'dir. Siz beni dinleyin; hem herşey doğru olsun hem de herkes mutlu olsun. Felsefe, bilim ve Din hadisileri ile mutlu olmayan da zaten yanlış yoldadır, önce o kendini düzeltmelidir. Akp'yi bilemem; belki ileri sürüldüğü gibi Türklükten ya da doğruluktan korktuğu ya da Türk olmayanlardan oy almak için Andımız'dan kurtulmak istiyordur ya da başka bir nedenle; ancak Andımız'a karşı benim kendi savım da yukarıda dediğim gibi. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 20.10.18/15.56

ANDIMIZ DEĞİŞTİRİLMELİ SAVIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler