Şiir Defteri

'BAZAN' DEĞİL 'BAZI AN' SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
30.07.2018 / 09:16
888 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Bir dile dolayısıyla bir insana, bir halka, bir topluma, bir ülkeye en büyük zararı, kötülüğü, yanlış yapan şeylerden biri de dildeki kısaltmalardır çünkü felsefe, bilim, teknoloji gibi konular olabildiğince uzatmayı gerektirir yani bunlarda yürünmekte olan yol ne kadar uzun ise o kadar çok şey bulunur, eldeedilir(elde edilir), veri sağlanır. 'Bazan' diye yazılmakta olan sözcük gerçekte, asıl olarak 'Bazı an'dır yani bazan sözcüğü gerçekte 'bazı an'ın kısaltmasıdır, kısaltılmışıdır, kısaltılmasıdır. Başta bir kolaylık olarak düşünülen bu şey zamanla özün de yok olmasına neden olmuştur ki 'Bazan ne demek?' diye sorulsa kimsenin ağızından(ağzından) 'bazı an demektir' diye bir söz çıkmaz öyle ki Tdk internet sözlüğü bile 'Bazan=Arabça sözcük=Bazen' diyecek kadar Türkçeden uzaklaşmıştır. eğer bazan sözcüğü Arabça ise Arablar Türk ve Arabça da bir Türkçe türü demektir. Tdk internet sözlüğü 'Bazı Arabçadır, an Türkçedir' demiş. İnsan ya da kurum hiçdeğilse 'Bazan' sözcüğüne laaap 'Arabça' demez çünkü bu sözcüğün en azından yarısının Türkçe olduğunu düşünür ve Türkçenin yani yarısının hakkını yemez, bu sözcüğün yarı hakkını da Türkçeye verir. 'Hırsızın hiç mi suçu yok' diyoruz da, 'Karıncanın gözü kadar da olsa yanlıştan kaçınının' diyoruz da acaba neden 'Türkçenin hiç mi hatırı yok?' demiyoruz? Yani bazan sözcüğünde Türkçenin hiç mi hatırı yok ey Tdk? Türkçeyi bu kadar mı önemsemiyoruz? Yani bir sözcüğü Arablar kullanıyor diye o sözcük Arabça mı olur? Bir insanın elindeki herşey onun mudur? Ya ödünç almışsa ya da bulmuşsa? Ey Tdk sana birşey diyeyim mi? Bazan sözcüğü tümden Türkçe yani yarısını geç çeyreği bile Arabça değil. Bazı sözcüğü Türkçe 'az' sözcüğünden türetilmiş bir sözcüktür bence. Gerçekten de 'az' sözcüğü ile 'bazı' sözcüğü aynı anlama, aynı içeriğe, aynı işleve sahiptirler yani ikisi de gerçekte 'az' demektir ve sen de zaten 'Az sözcüğü Türkçedir' yazmışsın. Yani 'Bazı kuşlar' demek gerçekte 'Kuşların azı' demektir yani 'bazı' Arabça değil Türkçedir ya da 'az' sözcüğü de Arabçadır ya da Arabça Türkçenin bir koludur ya da Türkler Arabtır ya da Arablar Türktür bu durumda. İşte sözcükleri kısaltmak bir dilin ve bir halkın, toplumun, ülkenin başına böylesine bela olur. Dilinize, sözcüklerinize sahip çıkmazsınız sonra da gider 'Şu yiyecek Türklere ait, bu içecek Türklere ait' diye ortalığı birbirine katar, yiyecek içecek patenti almaya çalışırsınız; kendi dilinizi, kendi sözcüklerinizi ise kendi ellerinizle, seve seve başkalarına verirsiniz. Yahu diline, sözcüklerine sahip çıkmadıktan sonra yoğurtuna(yoğurduna), sütüne, peynirine, böreğine, kebapına sahip çıksan ne olur? Anlaşılmaktadır ki Türkiyede siyaset, demokrasi, ekonomi, hayat(yaşam, ömür) beyin egemenliğine, mantık egemenliğine, bilim egemenliğine, felsefe egemenliğine, beyini-mantığı-bilimi-felsefeyi baştaçı(baştacı) etmeye; ruha, bilgiye, bilime, felsefeye yani niteliğe değil mideye, cepe(cebe), yemeye içmeye, eğlenceye, bedene yani kütleye, niceliğe dayalıdır. Dışına çıkılması olanaksız, yanlış bir kapa(kaba) girdiysen her yön yanlıştır; ya o kapa girmeyecektin ya da birinin gelip seni kurtarmasını bekleyeceksin. Burada yanlış 'kap'ı yanlış hayat, yanlış düzen, yanlış dünya olarak düşünelim. 'Yoğurt bizim, bazan sizin' öyle mi? Çok güzel. 'Yiyelim içelim keyifimize bakalım, başka şeyleri sorun etmeyelim' yani? Çok güzel. Yola devam. Önerim ki hemen bir Türkçe üniversitesi ve bir Türkçe bakanılığı kurulmalı; bunların yönetimleri, eğitimi edebiyatçılara değil dil bilimicisilerine, dil felsefecisilerine(felsefecilerine) verilmeli ve Tdk ya kapatılmalı ya da başındaki edebiyatçılar alınıp yerlerine dil bilimicisileri, dil felsefecisileri geçirilmeli ve bir danışma ya da karar ya da bilirkişi kurumu olarak değil bir araştırma kurumu ya da bağlayıcı olmayan bir danışma kurumu ya da bir Türkçe arşivi kurumu olarak çalışmalıdır. Dil başka, edebiyat başkadır; dilci başka, edebiyatçı başkadır; küfürle de edebiyat olur ancak dil olmaz çünkü edebiyat bir sanat, dil ise bir bilimdir yani Tdk'nin başına edebiyatçıları geçirmek bilimin başına bilimcileri değil edebiyatçıları yani sanatçıları geçirmek gibidir. Yani 'bazan' değil 'bazı an' ya da 'bazı anlar' ya da 'bazı anlarda' ya da 'bazı durumlarda' yazılmalıdır, denilmelidir. Yahu Batıdan Doğuya sözcüklerimizi kapışan kapışana; biz yoğurtun, kebapın, dönerin, köftenin, hamur işinin derdine düşmüşüz. Uyan ey Türkçe uyan. İçine konulduğun kap doğru kap değil, senin kapın değil. Necdet Gürçiftçi İnternetde yayınlandığı zaman: 30.3.15/06.53
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • ademtok
  • mimu
  • kartanesimKar
  • Ebuelfiya
  • Efeefe
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir