SEN; kendime yasak bildiğim, yüreğime uzak bellediğim,
SEN; bana beni, bana seni, bana bizi sevdiren,
SEN; şimdi yoksun! zincir vurdum duvarlarıma... kilit koydum odalarıma...
bir de, yüreğimi koydum oralara...
şimdi; bir kor var yüreğimde... Bir ateş var, bir de yangın var...
Ne zaman söndüreceğimi hiç bilmediğim.
SEN; kan çiçeğim, her kokladığımda buram buram sevda kokan, acı acı yürek kanatan kan çiçeğim.
Herşey bitmeye yüz tuttu. Dallar sonbahara, yürekler kışa döndü.
Ömrümden kaç bahar geçti...
ama
SEN gelmedin.
BEKLİYORUM. umarsızca, umutsuzca... BEKLİYORUM.
Gel hadi, bak küçüğün büyüdü, sevdam yaşlandı, gel hadi, gel!
Sana yüklediğim anlamlar yaşlandı. Gel,kalbim yoruldu bu sevdadan...
Gel, kalemim tükendi yazmaktan, yazılarım yoruldu yazılmaktan, gel...
Ben mi? ben daha yorulmadım, seni sevmekten. Ama şiirimde yaşlandı. Kalemim, beynim ve gecelerim de...
Şimdi; şiirimde bitti. Ama KORKMA şiirim bitti diye sevdam bitmedi ki...
SEN; bitmedin ki, yitmedin ki, gitmedin ki, İÇİMDESİN!...
sen; SÜRGÜNSÜN ŞİMDİ, YÜREĞİMİN EN KUYTU KÖŞESİNE...
şiirim bitse de, yüreği yansa da,
SEN hiç dönmesen de, sevdam hiç bitmeyecek.
Çünkü ben; ben sonsuza dek seni, dönene dek seni, içimdeki ateş sönene dek seni... hep seni seveceğim!...
tugce
26.03.2007 / 14:01
violet
26.03.2007 / 15:03
rapoet
27.03.2007 / 19:32