gözlerini kilitliyor,bu gri gökyüzü
ve dudakların kırmızı bir örtü
sönen ışıklarımda karanlık,hala ölü
ne olabilir bakışlarımın sende gördüğü
NEYDİ BU DÜRTÜ?
BEKLE SENİ SANA ANLATIYİM
tenin dökülmüş saçlarından fışkırırdı
su sesiydi gözyaşlarımda yankı
bedenim aşkına itham,okşayamazdı
her dokunuşunda bir ihmal,elikanlı
gökyüzümü delen ah bulsaydım o yıldızı
o zaman güneş doğduğu an batardı
kulağım sesinden fazlasını duyamazdı
göremezdi gözlerim uyanışını
yürek idamlıklarıyla sarılı
tipik bir hüzün aksanı
söylediğin yalanlar kapatırdı
gönlümdeki o açık yarayı
ve vakit gelirdi
koşardın uzaklara
suratıma kapatıp kapıyı!
Söktüğün gündüze dikileverdi bir gece
Gözlerim görmediğini böyle görünce
Aklın firar ettiği bu beden kesinlikle hapisti
El değmemiş hangi ten bu şahsıma nasipti
Sen birden yüceli ver gözümde rüzgarın kızı
Dönen dünya eksenini geçsin kalbin tılsımı
Böylelikle alsın aşk ruhtan hırsını
Yüzüne bakamadığım güneşi sanardım sap sarı
Saçların döküldü kumral, dağ eteğinden
Bir an Cebrail (a.s) mı geldi karşıma
Gelmedi konuşmak dilden düştüm birden
Bir hayalin dibinde kaldım bakakaldım arşına
Üstünde kalın bir kaban tıpkı korkuluk gibi
O iğneydi ruhum iplik oldu geçti
Uyan Oğuz rüyada bitti hayalde
Bunlar senin için olacak değil herhalde
İç açılarım açıldı döküldü hep dışa
Dünya küstü mevsime döndü tek bir kışa
Halvet hali katledildi bir dünyanın merkezi
Senin sayende tanımıştım oysa herkesi
Kırılır bir şehrin ta ortadan kalbi
Dünyanın bile dönmeye kalamazken hali
Aşk denen kelam bende olamazki havai
Bağlılığın tek sebebi yüzündeki kevseri
ne diye kanattın yaramı tebessümünle
bir sigara yakıverdin ellerinle
gülüşlerinle tütüyor duman..
sen kime güvendin kadın,naif tenine
kan döküldü,bitiverdin yine
ecce homo diye diye
geçirdiler hançeri kalbime
isa gibi acılı,ve o derece sancılı
bir ölümdü bendeki
sustum...
dudaklarım da bir küfürdü ayrılık
tattığımda doğduğum gün
durdum
fani bir elveda,alışılmış
ağrılı sevişmeler,vücut dışlanmış
gülüşmeler karanlığa bağlanmış
asılı kalıyor duvarlarında
güneşlerin de ıslanmış...
yaşlı dualarımda aynı heyecan
seni unutturan bir ezan
çınlıyor kulaklarımda
azami bir mısra zaman
gözlerimi kapıyorum,gidiyorsun o an
ecce homo:
Dövülmüş, bağlanmış ve dikenlerle taçlandırılmış İsa'yı öfkeli ve nefretli kalabalığa sunan Pontius Pilatus tarafından İsa'yı kastederek söylenmiş vurgulu cümle
gece saat sıfır iki sokakta yağmur sesleri
kızıllaşıp ağlamaktı gökyüzünün ezberi
gelmedi mi cezbeye sanki alemin zavallısı
bende birim sende bir nerde bunun fazlası
kaç soru daha çözebilir akıl kaç sorun daha
her gün aynı her an aynı göz önünde manzara
bir kaç şarkı sözün kaldı defterimde hatıra
aklın delirdiği vakit ruh çekip gider adeta
yavaş yavaş yarın oluyor hafiften bir telaş
naif bir ten beliriyor, oldum aşkına arif
öyle zarif tuttum ki ellerinden
ellerin ellerimde dağılıverdi aniden
ve romeo o julieti yada aslı keremi
ve ferhatla o şirini dağlara sürmeli
hep hikaye hep dram kokan bu izbeler
dilde her gece aynı dua okunup biter
açılır perdeler bir yüzü perdeler
bir yüz orda derbeder bir yüz burda sabreder
bir söz içten aklı yer, ve kaybeder bu birader
şerrinden sırr vermeyen haber katledip gider
Kayra Zamres ve Acizane ben
ayşe
28.01.2008 / 09:10
çocuklar boşvaktiniz çok olmalı bu kadar uzun uzun yazıyorsun anlatılanları bazen çözemiyor benim yorgun beynim siz gençler daha başka dilile konuşuyor gibi ama çok güzel ifadeler anladıklarım üç şiirinide okudum gönül diliniz hiç susmasın daima güzel günler ve şiirlerehayatta başarılar diliyorum kayra va sana {s:026}{s:026}{s:015}
#1
bilgisayarım
28.01.2008 / 18:14
SEVGİLİ OĞUZ SEVGİLİ DOĞA İKİNİZİDE KUTLUYORUM ÇOK GÜZEL YAZMIŞSINIZ DAHA NİCE HARİKA ŞİİRLERE DİYORUM SEVGİLERİMİ YOLLUYORUM GÜZEL AKŞAMLAR NEŞE ABLANIZ{s:015}{s:027}{s:029}{s:030}{s:032}{s:034}{s:036}{s:036}{s:036}{s:036}{s:036}{s:036}{s:036}{s:036}{s:036}{s:036}{s:015}
#2
Samanyolu
28.01.2008 / 23:39
Çok güzel duygular başlangıç ve final iyi olmamaış ama duygularınızıçok güzel kaleme almışsınız
ayşe
28.01.2008 / 09:10
bilgisayarım
28.01.2008 / 18:14
Samanyolu
28.01.2008 / 23:39