Yüce ruh gelde beni bu bedenin içinden çek çıkar
Ruhum müstakil durumda asi ve aşikar
Söyle gelmeyi bekleyecek zamanım mı var
zail hayat zayi etti ebediyete kadar
Hala hali harap can çekişen ruhlar
İçimde yakıp yıkıp tekrar kurduğum bir şehir
Alel acele tecavüz edilmiş duygular
ve her tetiği çekişimde patlamayan silah
Bu kaçıncı akıbet sen söyle
Rahmet eylesinmi rahmetli rahmet etmediği her gün için
Zahmet etme hiç kalkma yerinden maznun
Bu senin tahribatın ve en büyük kusurun
Ne zaman gelip kendine bir kez neden yaşıyorum diye sordun
Yaşamaktı belki tek sorumluluğun
Ölümden de öte
Yaşama beş kala ölüme ihanete
Karşı koyamazsın sende ahirette kefarete!
Tam günaha layıksın ayıpsın
Sen seni bulamadın ve zannımca iblisinde kayıpsın
Bildiğin gibi yazılmamış bir kağıtsın
Rahman tarafından tekrar tekrar doldurulmayı bekleyen
Sen ve senin o haramzade ütopik fikirlerin
Fahişeliği kanından ta ruhuna kadar mıhlanan
Kendi kendime geçirdiğim cinnetlerim
Nasıl dayandım bilirmisin bu kafaya duvara patlatmadan
Bir gün bin iyilik yapanı bin kötülük yapıp
bir iyiliğiyle bin iyilik yapana sattığında
Hiç farkına varmadan kör ve nankör olduğuna şahit kaldığında
ve hala topal duyguların ayakları kırıldığında
kalbin kırıldığında, söküp çıkarttığımda
tek damla sevgi damlamayacak eminim
beni bil ben yaşamadan ölmeye yeminliydim.
Düzenleme:07.06.2007 / 17:09
ayşe
07.06.2007 / 23:06
istesek te istemesekte çıkacak bu ruh bu bedenden çıkacak elbette birgün iyilikmi olur o gün bilemem sevgisiz yaşamak ölümden beter olmalı sizce
bazen yaşarken ölmek de var ya gönül diliniz hiç susmasın ama birazda neşeli şiirler olsun {s:026}
ayşe
07.06.2007 / 23:06