dost diye nitelendirdiğim ahalinin alayı adi
zamanla öğrendim zamansız ama şükür, kafi
öyle safi öyle güzel gösterirlerki kendilerini
Maneviyatları maddiyatlarının yanında hiçbirşey
Ben aklını yitirmiş muamelesine maruz kalmışım
Muttasıl bu kebirin içinde intibaha kalkışım
Bir adım daha Allah aşkına yanaşmışım
Acep görünen köyün klavuzuna sorsam
Hiçmi yakışmamışım?
Ben benle müstekil bu devranı duvarda
Dört bir yanımda dört kitapla Rahman her tarafta
Her parafta her satırda her kelamda her bir yoklukta
Yoklukta var olanın olması gerektiği gibi
Işıkları yaktığında karanlık saklanır
Ama hep ordadır hep yanıbaşındadır
Karanlık yandığında ışıklar hep kapalıdır
Her duada o şuaya hep bir el uzanır
Uzan bedenim yayıl seccadende ayıl
Say sayıl kendince ay ayılsın gecende
Güneş bayılsın ahir vakitte
Saçlarım ağırsın ecelle
Gözlerim kapansın
Göz göre göre
Gözlerimin önünde. Susuyorum. Ölüyorum.
Duy bil fani sevgili aşkınla hiç işim yok
İşim gücüm ölüm, işim gücüm hüzün
Yürüyorum yürüdükçe küçülsemde
İçten içe içimde birden bire büyüyorum
Aklım zırt pırt gidip geldi
Selamın aleyküm Aleyküm selam
Kem küm etti sözün
Deseler aşikarmı aşikar
Kır fırlat at içimdeki aynayı
Yüzün hiç bu kadar çirkin olmamıştı
Yada bu ayna önceleri böyle gerçeği yansıtmamıştı
Selametle. Düzenleme:23.06.2007 / 00:37