Sözde Kaldı Gitmek
Bilmem ki fark edemedim sendeki tabiatı
Toprağa gerildikçe bana battı rahatı
Ya çıkartın silahı vurun ve bitsin
Yada artık elinde, öldürürüm demesin
Karalığın rahmine sığmıyor demek gölgem
Güneşin nazarından saptıysa yörüngem
Bilmem nereye gidiyorum almışım başımı
Yanı başıma dikmişim çoktan mezar taşımı
Attığın her ok kalbe isabet etmiş gibi
Dökülüyor yerlere kalbimin son gülleri
Halbuki mevsimi bile değil, neden açmış
Dur vururum diyorsun, söyle kim kaçmış
Gönlümün derinliği kafiyenin nabzında
Yalan cümlelerin boğulur deryasında
Velhasıl aynada gördüğüm gibi dökersem
Nuh tufanı gibi sular altına girsem
Boğuluyorum, dudaklarıma bir nefes
Hapsoldu sıkıntı, devrildi kafes
Artık hangi rüzgarı alsam derinden
Bir yerden girip çıkıyor pencereden
Sanki bütün konağı ceyrana vermiş gibi
Üşütüyorum yalnızlıkla kendimi
Bir dert olsun diye dertleniyorum
Tebessüm gelsin diye, ağlayarak gülüyorum
Galiba bu sefer gidecek gibi
Rüzgar üflüyor yelkenleri
Ey reis, nereye yolculuk
Azrail'le aramda yap bir arabuluculuk
Ne sorgu ne sual vur kıçıma tekmeyi
Zati ben dünyada dahil yaşıyorum cehennemi
Cennete ne gerek varmış, olmaz ola
Ateşlerde yan gönlüm, sakın bakma sağa sola
Yoruldum bir kaç adım gittiğimden beri
Kabullenemiyorum artık geri dönmeyi
Ya bir adım geri at, yada defol git artık
Şeytanla öpüşür gibi karanlığı şımarttık
Senin için ne yazdığım önemli değil
Sen senin için olanı bilmemeyi seçtin
Sanki suçluymuş gibi baktım sana
Eğer bakmayı unuttuysam aynaya
Bu ben miyim, bir güzel bir çirkin
Hangi fotoğraf, hangi resim
Biri beni silsin, hiç gelmemiş gibi
Pişmanım, dönüyorum geri...
Daha kaç dünya var, kaçıncı rüyadayım
Bir su dök de yüzüme, ateşten uyanayım
Ne derin bir uyku, boğulmaktayım sanki
Gözlerim mi kör yoksa, göremedim derinliği
Sayıyorum sayılardan geriye doğru
Belki geri döner zaman, ters akar su
Görürüm belki görmediklerimi
Belki de görmezden geldiklerimi
Yüzünü göreyim öyle çek perdeyi
Öyle şiddetli esti, dalgasında boğuldum
Aç, yok şakası, ölüyorum
Yalan mı her şey, ağlamaktan gülüyorum
Bir uykuyu bölüyorum, bölünmez rakamlara
Yükseliyorum artık, bilinmez makamlara
Neyse suyun ateşteki takvası
Bir elinde kalemi diğer yanda maverası
Ey Oğuz vur asayı şu denize
Yer yüzü gelsin kendisine
Ve dönsün o kadın
Ayrılmamış gibi
Karanlık utansın
Çıkartsın gelinliği
Derinliği dizlerine insin bu aşkın
Son cümlen artık, sen kendini aştın
Bu hayra tezahür değildi, haşa
Şimdi eş koş kendini, başını koyduğun taşa
Silkelen artık geldi tren
Kimdi elinden tutan, kimdi götüren
Birileri var Oğuz, görmüyorsun
Birileri var ki hala yaşıyorsun...
Önümde bir sürü harf
Yalnız Allah diyorum
Doğum günüm mü ne?
Güneşi üflüyorum
İyi ki doğdun Oğuz
İyi ki varsın karanlık
Sen olmasaydın
Hoş olmazdı aydınlık
Ki bu tabiatın felsefesi
Herşeyin bir zıttı olmalı
Ki bu Allah'ın silsilesi
Asla kopmamalı
Sonu yok şairin
Ölümün seri katili
Hadi kalkıyoruz
Kapattım cehennemi
Son yolcusuyum
Son bir ruh
Kalbimde sulh
Ruhumda sulh
Ne dün varmış ne bu gün
Nede yarını olacak artık
Zamana isim vermek
Zamanı yaşamak mı?
Öyle öl diyorum
Ölmekte aramaklı
Anlam cümlede saklı
Cümle kelimede
Kelime Harfte
H... Düzenleme:01.06.2008 / 23:36
kayra_zamres
01.06.2008 / 23:40
HAKK
#1
ayşe
02.06.2008 / 12:04
yine uzun uzun
yazıyorsun hep uzun ne işin azrail ile
dur bakalın uzun bir ömür var önünde
{s:026}{s:026}{s:015}
#2
bilgisayarım
02.06.2008 / 20:15
sevgili oğuz çok ama çok manevi duygulardasın ve inan okumaya doyamadım ama ölüm daha çok erken bence sevmek sevilmek varken mutluluğu tatmak varken değil mi ama süpersin valla sevgilerimi yolluyorum hayırlı akşamlar{s:015}{s:027}{s:030}{s:029}
kayra_zamres
01.06.2008 / 23:40
ayşe
02.06.2008 / 12:04
bilgisayarım
02.06.2008 / 20:15