Ölüm Körfezi
bu yol durmadan yürüyor ve ben sanki duruyorum
Hayat zorunlu bir sınavdı kaybettim bak ödüyorum
Her gün aynı saatte seninle ölüyorum, kiminle dönüyorum?
Yeraltı çok derin, ben gökyüzüne bakıyorum
sen silmek istesende o yazar o şair tıpkı ben gibi
ve soyunsun istanbul girsin her koyuna faişe misali
sende fetişist bir tavırla tap ona, yerleştir aleti
sen busun işte nefsin hakim sana! yargıla kendini
tıpkı uzaktan rüzgar gibi esti geçti
ellerimde büyüdü sanki tıpkı bir bebek gibi
ve senli benli o şiirler o resimler yok artık
bir tebessüme bütün gurur peşinen satılık
hep uzak o mesafe nefes keser o bir bıçak
o kırılası ellerim beni tekrar yıpratacak
yazılan her kelamın zehri damarlarda dolaşacak
sözüm süküt olsada çığlığı elbet basacak
ki hangisi, hanginiz, bu dilimde kime sesleniş
ruhla kestim bağlantıyı bu kaçıncı terkediş
her yolun bir bitişi vardır diye gitmişiz
adın kaldı adımı aldın gittin yüzün silinmiş
bi bak lan bu yüze? bu odada kaç seneyle sikişmiş
boyun bükülen hep kabullenen kader denilmiş
karar senin yapmak sana hakim olan kudret bilki
ölen bile tek atışla bir bakışla dirilmiş
namus budala beyini kurcala, senin namus beldemi
kız kardeşine bakanı yakarsın, senin gözler başka göttemi
bu mahrem manzara mahşer gecesimi?
söyle ya deli hangimiz aklı sokakta bulduki
içimde bir sen var gırtlaklıyorum ölmüyor
gidene gel lan buraya diyorum, tek kelime söylemiyor
senden senden öte hiçkimse nefret etmiyor
bir soluk gibi acıyı çekiyor acıyla boğuluyor
ben bekler bak sen söyle o gölgem kime gider
hey bak birader varmı ahiretten hiç haber
cebimde beş kuruş yok derim millet neden sepetler
senin için ömrüm feda diyen bir gün verse bin gün ah eder
Bak bu Tanrı onu tanı seni hiç yalnız bırakmadı
bak bu dua susuz zamanda hep dilini ısladı
çevir çevir yaprakları yaprakların parçalandı
oku onu bak ona dünyayı tanı.