Şiir Defteri

O, Sen, Ben...

Yazan: rapoet
18.05.2008 / 12:30
819 kez görüntülendi
3 yorum yapıldı
Ben güneş ve ay misali gökyüzünde baygınım Dediğin tek kelamdı kadın, elveda tatlım Yokluğunu bir kaç ay gibi sayamadım ben Zamana sığmaz varlığın, yokluğunsa tamamen Ben gündüzünde güneş gecenle ay gibi Görmek isterdim her vakit yüzündeki şehveti Gözlerini gözlerime doğru dikmen yeterli Ben bir fidan gibi büyütürüm o hikmeti Toprağına doğru uzatıp köklerimi Ellerim ellerine doğru yükselmeli Ben deli şairim kadın, O ve Sen varsın Ben deli şairim kadın, ahım kalmasın Sanatçımın sanatçısıyım gör bendeki kalemi Bela üstüne bela isterdim, şimdi gördüm kasveti Hasretleri neden ki sevdiklerim öğretti Tek düşmanım benim geçmeyen şu vakitti Beni sorarsa Azrail, meşgulüm biraz Gözlerini çek kadın, çek gözümden az biraz Rabbin nazarıyla baktım yüzüne, Heyhat! Sanatçımın sanatçısı ben, sanat için sanat Deniz tıpkı bir kadın, düşen eteğini çeker Güneş tıpkı yüzün gibi bulutlanır gider Sana ay diyemem, o başka bir keder Yeter benden çok söz ettim, senden ver haber Hangi gün hangi ölüm provasında dublörüm Her senaryoda kendimi uçurumda gördüğüm Bütün cesaret sahnelerinde ben varım gibi Yükleneceğim sanki cehennemde ateşini Sen bensen ve ben sensem, aynalar delirmiş Onlar sadece güzele güzel dermiş Oysa sen güzel değildin, hakarettir affola Güzelliklerin güzelliği yanında mahvola Hangi güle hangi tabiat güzelliğine benzesen Her biri çirkinleşiyor, hiçbirine benzeme sen Gül soluyor güneş batıyor, ben çekip giderken Karanlığın alevini hep gözyaşları bilerken Seni düşünüyorum, o halde varım diyorum O'nu düşünüyorum, onda daralıyorum Varlığım sığmazken bu etten kemiğe Ben nasıl düşünebilirim ki, anlamıyorum Henüz jeton düştü başımı eğdiğimde yere Seni aramak için bakmam gerekse göklere Gölgemde bulduğum eğer sen değilsen Bu karanlığa sürüklenen ben değilim Gönlüne gelen elem canıma gelsin Canımı teslim etmeye korkuyorum artık İlk kez sen ve ben gökyüzüne bastık Düşseydik yere, bildiğin yastık Sakallarımda biriken gözyaşları Başım çatlıyor, her yanım oklarla dolu Ve secdesinde gittiğim bu yolda Neden sen çıkıyorsun hep karşıma Peygamber değilsin, evliya değilsin Ne anam gibisin ne babam gibisin Neden bu kadar değerlisin diyemem Rabbim bu değeri sana verdikten sonra Buna da şükür bu bir bela Bendeki bela akılda sığmaz kaba Okyanusları döksen avuçlarıma Gözyaşlarıma yeminle denk değil. Ben O'nun için ağlarım, O sen olur Ben senin için ağlarım O gelir durur Bende sende O'nu buldum O'nda seni İki aşkın ortasında kaybettim kendimi Söyle kaptan ben bu mürettebatsız gemiyi Nereye ve ne kadar sürükleyebilirim Aklın bir ucunda Rabbim bir ucunda kalbim Yansam günahkârlar yerine, dinmez mi ateşim Ben zati ateşin gül bahçelerinde Hangi gülü koklasam sen Hangi güle deysem ölümün soğukluğu Ve gözlerin donukluğu Ve yokluğu kabul edemiyorum Sana âşık olduğumu bir türlü anlamıyorum Gönlümün yüzde yetmiş birini döktüm Meğersem yağmurdan başka bir şey değilmiş Belki de senin gözlerinde çöldüm Senin gözlerin seraplara değinmiş Ben ne söylersem söyleyeyim hepsi soyut saçmalık Bunlar bendeki güneşi açmadıktan sonra Evveli ve ebedi karanlık, eşya hakikate var artık Yatık gemilerim doğrulsun, batsın bu bataklık Bir avuç kum oldu olalı tahta kutuda Denizlerin beni yutmasını bekliyorum Hücrelerim bütün tabiatı donatmalı Sadece bendeki sen, benler aynı kalmalı Rakamları elle tutar gibi Sayabilmeliyim geçen günleri Gökyüzündeki kayan yıldızları Ve katili olmalıyım yalnızlıklarımın Aylar çarçur oluyor peşinde sonbaharların Okyanusta boğuluyor bütün kadınlarım Ben mutluyum, hepsi bana dönüyor diye Zifiri karanlığı aydınlığım deliyor diye Ektiğim aşk mahsullerinin getirisi yok Ben isyankâr bir çiftçiyim toprağında Yağmur falan istediğim yok, yağmasın Ama ne olur, bu toprak kurumasın Hep böyle misin sen diye sorarlar Aklını bu boş işlere yorarlar Nedir sorular, nedir anlamım İşlemde takılma, bende kalmadım Ne şekil ne renk ne bir koku Tende tek var olan doku Ölümü öldürmekle geçti seneler Ölüm öldürdü, bitti hileler Gölgem sekerat halinde Bir kaç rekât kılar gibi Ve gözlerinde gördüğüm Cehennem dibi Gül bahçesi, evet gül bahçesi Allah'a çıkıyor, şair lehçesi Ben birim binden sonra gelen Sayılarla aram bozuk Attığım çiziklerim artı sonsuz Hangi seçenekte cevap arıyorsunuz İşte O işte bu - İşte dudak işte su Bir bardaktır gönül - Hep dolmayı bekleyen Bu yüzden ağlar şair - Okyanuslara doğru Yer değiştirir batı-doğu - bulmak için doğruyu Hatırlamak, hatırlanmak ne güzel şey Küfretsen de bana, seviniyorum deliler gibi Dudaklarında, Oğuz olsun, nereye varırsa varsın Herkese iltifatların, bana hakaretlerin yağsın Cennet ellerimde belki üç beş kuruş o yüzden değeri yok, boşa bu savruluş Görmek, eşya hakikate geçmeli Bitmeli şiir, artık bitmeli Ah ne güzel her bir an Donsaydı eğer zaman Gel benim yerime yan Tatmalısın ateşi Yutmalısın güneşi Aşılmalı mekân Bitmeli erkân Onlar bir sen iki bende üç Bu üç şeyi anlamam güç Aralanmalı rikkat perdesi Halvet şairi hasret tekkesi
Düzenleme:18.05.2008 / 22:32

Fıratın-Hüznü


18.05.2008 / 22:39
GÖNLÜNE SAĞILK. ERMİŞ YAZIN ADETA. SENDEN KORKULUR. {s:020}{s:036}{s:036}{s:036}{s:026}{s:026}{s:026}

bilgisayarım


19.05.2008 / 00:15
süpersin oğuz okudukça nasıl bukadar uzun şiire bu kadar güzel anlamlar katmışsın tebrikler sevgiler {s:015}{s:027}{s:029}{s:030}

billur


21.05.2008 / 19:56
ne kadar uzun yazmışsın {s:006} gönlüne saglık yorumuna tşk
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • SiirDiyari61
  • Dilara58
  • Sedatyasar
  • imbat12
  • Cerenbicer

Bağlı Üyeler

  • Murhal197713:39
  • Ahmed-i13:31
  • YarugCalabi13:16
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir