Şiir Defteri

Misâl ki Masal

Yazan: rapoet
24.07.2006 / 10:55
761 kez görüntülendi
2 yorum yapıldı
Misâl ki Masal Misâl ki dünya döner durur etrafımızda Kimse yoksa kötü günde yanımızda iyi günde olmasın zaten Vakitle gelir matem göz yaşlarımla demlendim ben Lakin çok sevdim ben yari karşılığını alamadım neden? Ruhum yaşarsa ardımda gömülür bu beden, ve bir çok insan var belki mezarıma işemek isteyen Gönüllerde çürümüş umutlarla beslenen kurtlarda vardır hemen hemen Sofra başında aşımı yemeden ettim dualardı bana yeten ( yeter bana ) Gözümü gözyaşıyla süsleyen sevgilim Senden arda kalan sevgi bir ömür boyu gider benimle Gider mi seninle istediğin herkes söyle Senin için ölürüm diyenler ölmeyi göze bile alamaz, kahpe Kahve fallarında yazılı isminin baş harfiyle Belki falına bakan seni senden de iyi tanıyor he! Kendini tanı adın nedir ve sen kimsin Bu günden sonra yarınında ne yapmak istersin Derdi veren dermanı yanında götürür bilesin. Yada geçtiyse günler bilmeliydin Dörtlüklerimle dünyada dolaşırken geçmez bir dakika bile Döndüm dolaştım tekrar çıktım aynı yere Rastlamadım sırtımdaki yükü alacak hiçbir kimseye Ebediyete kadar benimle gelecek olan varsa şimdi gelsin Az sonra diyenlerle zaten umuda gidemezsin Nefeslerimi etkili aldım lakin içimde kaldı geri veremedim Boğuluyorum sanki okyanusların diplerinde gibi Dibi gözüktü suyun, oralarda ruhumun yer altı şehirleri Bir çok melek katledilmiş, hepsi uykuda yada ölü Öldü artık bedenim farkında değilim galiba Rüyada yaşarken ellerimi duada buldum ( aha ) Dondu günlerim, sanki kutupta yanan ateş gibiydi gözlerim Sözlerimle gönlümün bahçelerini süsledim Saatlerimi kollarıma taktım ve kendimi akrebiyle zehirledim Eskilerden bir hatıra yazıyor günlüklerimde vakit iki bin senesi O zamanlar gönlümün bir tek sevgilisi yaşardı okul sıralarında Ben mısralarımla süsleyemezdim o şiir gibiydi ben şair değildim Şair oldum da ne değişti bilmem, lakin şimdi o günlere geri dönmek isterim Sitemim kendime, isteğim senden; bir kez gülsen bahar gelir yeniden ve gözlerimdeki sağanak yağışlar altında neden ıslandı bu beden Dağlarımın tamamı karla kaplı kaldı, zirvelerde buzlu endişem Ellerim duvardan kağıtlara çakılmış çivi gibi Ben astım gönlümün içindeki tüm resimlerini Ve baktım öylece o kadar güzel gözüküyor ki Ne okumaya nede bakmaya doyabiliyorum Kendi rüzgarımda kola kutuları gibi savruluyorum Sesime sadece sokaklar kulak asıyor Meleklerim artık yüzüme bile bakmıyor Yeni bir güne şeytanlarıyla gözlerim açılıyor Bu şiirlerin sonu gelmeyecek gibi, nasıl durdurulacak elleri Ellerimde kalem korkuyor sanki bitecek gibi Her yazdığım şiirde son satırlarım yarım kaldı sanki Satırlarım ne kadar endişeli, satırlarla idam olacak cümlesi Hayat kafeste kilitli yaşayan bir muhabbet kuşu misali Salınsa da dışarı bir oda içinde dolaşır tekrar başlar hapsi Pencereden kaçıp gitsem mi uzaklara, yaşar mıyım? ( bilmiyorum ) Günlükler günlerimin hesabını tutamaz oldu Bir günde tüm yapraklarım kelimelerle doldu Göz yaşlarım karadaki kumların denizi bulmasında yardım etti Günlerim kum misali aktı gitti. ( öylece ) Yaşadığım günlerde en çok beni yokluğun etkiledi Vurgunun durgun sularımda gemiler katletti Bir gözümden girer bir gözümden çıkar hayatın hançeri Bir yerinden koptu gibi günlerin prangalarından zinciri İplerim ellerinde, hayatın yollarında, bense bir kukla İstediğin gibi oyna rezil et beni bu senaryoda Yolunda aklıma gelen şiirlerim çıkmaz sokaklarda Gün ışığına çıksam, gecelerde zebaniler girer kabuslara Soğuk sularda üşümeye bırakım kalbimi Buz tutsun içinde, bundan sonra sevmesin kimseyi Aklımın karanlık odalarında yaktım tüm resimleri Ne bir aydınlık yarattı içinde nede bir ışık, zifiri karanlığım Güneşi beklerken ay oldum lakin yanamadım Çok diledim meleklerimi görmeyi, geldiklerinde, yüzlerine bakamadım Çok utandım kendimden, kendimi kareli deflerlere kapattım ( elveda hayatım ) Hayata gözümü açtım yüreğim ağlıyor Dolunay gibiydin, kurtlarım dağlara çıkıp sana karşı inliyor Bir avcı geliyor tam şakağından vuruyor O an anladım ki hayat başladığında duruyor. Ayaklarının altında kalmış toz gibiyim, halıların üstüne salındım Öyle bir ruh hali var ki üstümde durmadan silkelendim, parçalandım Parçalarımı göz kapaklarının üstünde bıraktım İçtiğin su olup dudaklarına akmaktı , bir ömür hayatım Su olsam ömrüm sınırlı olsun senle birlikte gideyim topraklara Yerin altında susuz kaldığında derman olayım ruhuna Ruhum ruhunla sevişir gibiydi hayallerimde adeta Şimdi nasıl hesap vereceğim bilmem Yüce Allah’a Bu mektubun son satırlarında, dudaklarımda anlamını kaybetmiş bir kelime Seni seviyorum sevgilim, yemin ederim hiç ölmeyecek gibilerde Bu aşka noktayı koyan ellerindeki mürekkeplerle Ben ilhamı senden aldım damladım şiirlerimle Şiirlerim senin şiirlerin senin eserin be güzelim Şu an o kadar tipsizim ki sadece senle güzelim Şimdi boş bir odada adını karalamakla akıyor günlerim Bu boş odada benden hariç bir tek seni bekledim. Meyvelerimi kopardım dallarından daha yaşken Hayata elveda dedim bu mektubu sana yazarken Yaşadığımız günlerin senaryosunu çizen kaderle bu aralar dargınım Bu boş odanın sessizliğinde içimde alev alır yalnızlığım Herhangi bir yerdeki ıssızlıkta çekirgelerin sesleri duyulsa da Bil ki gömdüğün her hatıranın bir parçasında kalmıştır sol yanım Sokaktaki gece yanan ışıkların yollara vurması Köpek seslerinin rüyalarla karışması Gölgemin sürekli önümde olması Bana göre sadece bunlar gündüzden farklıydı İçimdeki meyhanede Saki ile kan ki oldu yokluğunda Bense gözümü kapadım nefesimi aldım bir solukta içtim bardaklarla Ve vedalaşırken yolumu kaybettim sarhoş halimle yollarda Bir ekmek parçasına kanar gibiydim, tutuldum oltalarla Şiir yazarken düşlerimde sen, ellerimde kalem ve sayfalar var altında Acaba kaç melek yatıyor bu bedenimin ardında Kendimi kandıranda bendim kandırılanda Yılansa dostlarımmış boynuma dolanmış kollarıyla Beni boğmaya hazırlanan sahte tavırlarla Üç arkadaşım Erdi Seyit ve eşsiz Sefa Ne benimle aynı kafada nede farklı taraflarda İkisi şiirle kafayı bulur ötekisi aşkıyla Bense kafayı duvara vurmuşum ardından kurşunlarımla Kendime III adet hak tanıdım, hiçbirinde yapamadım Evinin önüne geldiğimde sevgilim, kapıyı suratıma kapadın Gönlümün güneş alan camlarını duvarlarla kapattın Nefessiz kaldı göğsüm şimdi dar boğazlarım Ne bir nefes geçer ne bir rüzgar nede bir gemi Sanki hayat benim için bermuda şeytan üçgeni Bir melek geçer ki kayıklarıyla, boğulur orda Bu hayat pavyonunda her senaryo korku filmimi Tüm hayatımdan bahsettim bu lirikte, kan kaybı Düşsem yollarında rezil olsam, ellerim yüzümü kapar mı? Alnımın akıyla düşer kalkarım düşene de bir tekme atmadım Bu beden ölse tabutlarda , sen istesen bile oradan kalkardı Ölü olsa bedenim ruhum yanına koşardı Yüzünün beyazlığında ayazlarım yanardı Gözlerinin renginde meleklerim kıskançlıktan patlardı Senin ismin dilimde aşina ve bitmeyen bir şarkı Bu şairin bu kadar aşikar tavrı, gel işte sev beni Bütün kalbimi serdim önüne, ölümü de aşk gibi sevdi Her gün kendini kaybedip aramaya çıktı, hala gelmedi Kötü günün ardından iyi gün hayal edilebilir miydi. ( edemedim ) Anneme babama veda edemedim ( ölmeyecek gibi sevdim ) Ölecekmiş gibi dua ettim ölmeyecekmiş gibi kağıtla dertleştim Aynaya baktığımda o kadar serttim ki, bu ben miyim dedim Bu bendim gülücükleri bu simada kaybetmişim Aşkımın semalarında ipleri bırakmış ellerim Kağıttan bir uçurtma gibi yerlerdeydi kalbim Üstünde ayak izin vardı birde geçmişim Geçmişten her bir günü hayal edip kendimi katletmişim. Hayat bir resim hangi sanatçı aktarabildi kağıtlara Ne sanat eseri nede müjdeler getirdi geçen zaman huzuruma Ben yine şikayetçi değildim hayattan, giderdik yan yana Kimi zaman acı söylerdi bana, gerçek dosttu galiba Vakitlerdeki iki nokta gidip gelirken hayatta Bir vakit gelecek korkudan saklanacak umut, yastık altına Sesini duymak istemeyecek dünya, kabus dolu hülyalarında Boşluk içinde koşuşturmuşuz bu evren sonsuzluğunda. Bu aşina resimler belleğimde unutkanlıklara Neden Sen istemesen de elveda diyeceksin hayata, üstünde bir kefen Gözlerinde bir dirhem açık durmak için hal bile kalmayacak Gönlümün ay yıldızı güneşe tutulurken gözlerim kapanacak. Günlerce yazdığım hasretle sayfalarda yaprak dökümü Bu bahçelerde tüm çiçekler sararsın yak kökünü Ölüm bir kurtuluş kimi zaman kaçış yöntemiyle öne sürüldü Sol yanımdan kan damlarken, sağ yanım yasa büründü. Bu hayatın kül tablasından külleri içime döküldü İçimdeki dumanla karardı gökyüzündeki bulutlarım Yağmur oldu damladı, içinde ben yandım. Nefeslerim bir yere kadardı daha fazla alamadım Gücüm bir yere kadarmış, orda kaldım koşamadım. Uzaktan el salla bana yaşamak için bir nedenim olsun Bu kalbimin bardaklarına zemzem suyu dolsun İçimdeki çocukların ağlama sesleri bu uğurda kaybolsun. Uğurladım şeytanları bu günde, yollarında kar bulunsun Donarak ölsün diye dualar okudum. ( buz tutsun ) Geçen günün izlenimlerini hafızamda yakarken Fazla kaçtı rüzgarım kendimi de sildim Yüzünden çok sırtını gördü, kördü gözlerim ( artık) Dalgalanan bir bayrak gibiydi ülkemde saçların Özgürlüğümün değil de müebbet hapsin simgesiydi. Aynı vitrinlerde toz tutmuş bir kitap gibiyim, el deymemiş Kimse sayfalarımı açıp da bu nedir diye göz gezdirmemiş Ne biliyorlar ki sonu belki hüzün beklide vuslat Kendim gelirken yanına bedenimi toprakta unuttum, Heyhat. Lirikal adıyla anılan göz yaşıydı anılarım ( damladım ) Yanı başımda giyotin altı yarınlarım Sesimi son ses açtım, kısıldı. ( ama duymadın ) Sana bir şarkı yazdım ( dinle ) Ve bitti buraya kadar bu şiirde… Dumanlı görüyor gözlerim Dumanla başlıyor iç çekişimde özlemin Kuranla başlıyor sevgim ve bitiyor hasretim Şiirle başlıyorum söze, özlemli bitiyor cümlelerim Artık hayatın bakireliği bozulmuş düşünceler fahişe Günlerin gözyaşlarını topladım ve saldım gökyüzüne Yağmur oldu hasretim, yağdı üstüme Bir tek düşmanım kendim, küstüm kendi kendime Lirikal. Oğuz Yanık

ziyaRET


24.07.2006 / 14:47
oğuzcum epeydir yazmıyordun hayırdır aramıza kara kedimi girdi anlaşılan epey dertlisin yazın çok hoş olmuş ama"Kimse sayfalarımı açıp da bu nedir diye göz gezdirmemiş Ne biliyorlar ki sonu belki hüzün beklide vuslat"demişin ne anlamda olduğunu şiirden tam olarak çıkartamadım birde aleni açıklarsan sevinirim selametle kal mutluve sağlıklı kal işallah{s:030}{s:030}{s:030}

rapoet


25.07.2006 / 12:17
bir senaryo gibiydi o bölüm belki ayrılık belki kavuşmak. saol yorumun için.
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • mimu
  • kartanesimKar
  • Ebuelfiya
  • Efeefe
  • Öz-gü

Bağlı Üyeler

  • asli-korkmz35321:30
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir