Lirikal Grave - Boş Sokak
Verse 1
gözlerim etrafa bakınmaktan bıkkın bırak kapansın
gece karaladığım şiirleri mezar başında yazardım
sokak lambaları ve çam ağaçları içindeki yatan bedenlerle
her gün bir fatihayla kendimden kaçardım. Ben böyle yaşardım.
bu yolda elimi kolumu tutan yoktu yolumu saptıran çoktu lakin
ben gözleri hırçın kendi halinde sakin giderdim güderdim bu kervanı
bulamadım derdime dermanı, melek oldu içimde şeytanı, şimdi lirikal sar kendi yaranı.
karala bu şiiri sende yarala beni, arama beni aramadınki hiçbir zaman zati
saatlerim aktı gitti okyanuslarımdan kum misali seyretti gözlerim, bu şairi
bir nevi kendini kandırdım belki, bir nebi rüyalarımda sevgili
aynı sen gibi gönlümü su serperdi, ama aynı sen gibi bir gün terkedip gitmedi beni
bu gönlü saldım delik kayıklarıyla açıklara, bakmadım yaptığım ayıplarımdaki kayıplara
en büyük kayıp sendin aslında, aslımda hep bir ölü yatardı tek kişilik yataklarımda
sol kolum yolunda sağ yanım ağlamaklı her adımda, tadın damklarımı yakmakta
güne göz yaşı sunan bu şair günlüğü kapatmakta, bir ömür akıp giderken, gözleri kapalı semaya bakmakta
nasıl görünür halim derdime dermanı yolla Rabbim, değilki benim senden istemek haddim
diledim oldu kimi zaman soldu bahçemdeki çiçeklerim, kendimi biledim ve tüm duygularımı eledim
ikibin üç senesi belki ilk defa geçmişe güldüm, keşkeleri ilk defa kalbimde toplayıp böldüm
bu gün ömrümde belki son belki ilk günüm, belki ölüm kurtuluştur biter defterdeki ünüm
Nakarat;
dünümü, ölümü, günümü, hayal edemedim
senle gelip sensiz bu yolu gittim.
ardımda göz yaşıydı, içinde yıkıldı şehirlerim.
yer altı hazinesinde, bir başıma terkedilmişim.
Verse 2
kördü belki gözlerim sadece seni gördü öyle döndü hayata gerçeğim
bir gün alıp başımı yollara gideceğim, ve belki hiçbir anıyı hatırlamıyacak zihnim
bir tek bildiğim vardı sende bilirsin seni hep seveceğim,
kendimi katledip mezarımıda kendi ellerimle eşeceğim.
her şiirimde öldüm ruh oldum kendimi çağırdım, korktum bir anda uyandım
her sayfada adını yazmaktan bıktım, defter karaleri müebbet hapsim oldu, yaşlandım.
dön yüzünü göreyim, güneşsiz soldu sarardı bu ihtiyarın yüzü
elimi yüzümü gözümü senle guslettim, ölümü, gidişi, vedayı, senle hissettim.
rüzgarlarla sevişmeye bıraktım bu kalbi en derin sevgi sarhoş etti
saki biri bitmeden diğerini doldurdu iç dedi, bu acı neden sürekli ( bilmiyorum )
bu elim kolum sana karşı kilitli, dileklerim dilime kelepçelendi
sanki sokak ortasında seni bekledi aşkı dilendi.
herkes bilirdi sana olan hasreti, kaldırın topraklarına artık bu ceseti
çekemedim bu hayata reseti her gün aynı gün aynı senaryo aynı bölüm
sil gözümün yaşını kırmızı gül yapraklarıylada, gül koksun yüzüm.
her aşkın sonunu hazırlamış hüzün, güzün ortasında solmuş yazım,
kenarları yakılmış defter yapraklarıyla aydınlanırdı önüm, güle güle sana senindir ömrüm.
Nakarat;
dünümü, ölümü, günümü, hayal edemedim
senle gelip sensiz bu yolu gittim.
ardımda göz yaşıydı, içinde yıkıldı şehirlerim.
yer altı hazinesinde, bir başıma terkedilmişim.
ziyaRET
31.07.2006 / 17:35
dostum çok hoş olmuş tebrikler ama birazda şu normal halk şiirlerine filanda bi el atsan hiç fena olmayacak tebrikler selametle{s:030}{s:030}{s:030}
ziyaRET
31.07.2006 / 17:35