Şiir Defteri

Hey!

Yazan: rapoet
28.05.2008 / 23:21
865 kez görüntülendi
3 yorum yapıldı
Beklenen sen, sanatçının tarifiyle aşk Şaşkınım böyle bir anda tarifsiz bir tanımla Boş kümeydim, birebir oldun elemanım Hayat denen muhtevanın türevini mi alamadım Dört işlemin türlü türlü oyunuydu aşk Birbirine sokulmuş sayılar ve harflerle Buradan tutup ta kendimi nereye atsam İşlem bozulmuyor, işareti mi kaldırsam Eşitlenmeliyim bir eksilmeli yüz artmalı Doksan dokuz kelamı uzuvlarıma katmalı Bir dünya yaratmalı düşünceden ince Ve aklımın boşluğuna bir iğne düşünce Dünya samanlığında seni aramak gibi Hâlbuki ellerime batan gülün dikeni Hangi kazanın kepçesiyim, eriyorum Çorbadan da tadamadan gidiyorum Kalpten çekip giderken anahtarı üstünde Başka bir kadın gelip içeri girsin de Artık onun olsun bu harabe, perili ev Onunla hayal kursun bu cüce, bir dev Soyunmuşken güneşi karanlığı kusan tenimden Dönmüşken ettiğim her yeminin menzilinden Ayrılıyorum bir kadının hayat silsilesinden Kader demek mahlasım, bıkamam sillesinden Pencereyi açıp koca bir şehri izlemek gibi Görünüyorsa uzaktan kalbimin derinliği Bir o kadar temiz demek ki, enginleri kirli Sense aşkın kıyılarında yüzeceksin demek ki Bende şehrin acıları, kalpte kurulu gökdelen Devriliyor oda yüzüme doğru üflesen Bir nefes gibiydi galiba seni alıp vermek Bir nevi dilden dile Allah diye delirmek Aklım çekip gitmeden, bana yok ki düşünce Aklım hala yerinde, bir derde düşünce Düşünce düşünceden daha anlamlı Çünkü insan sadece yaşadığını anlardı Allah'ın yarattığı kalem kitap ve defter Ve kulların kullandığı böyle koca bir ezber Hakikatin formülü neyse bana göster Gözlerimde belirsin, kâğıda işli Kevser Ne kadarda güzelsin, ne kadarda çirkinim Benimle olman için şekilden şekle mi gireyim Gel bana kadın sana hakikatini göstereyim Bu bedenin ardında bundan fazlası belirgin Bir erkeğin penisimi erkeği erkek yapar Bir kadının derisi mi organa anlam katar Ne beter bir varlığım, maddeye mi hayran Kendime yokken sana dokunur mu faydam Ne garip bir düşünce, insan içine düşünce Akıl almıyor ne sırlı, ne derin bir düzen Bütün oyunlar sanki bize oynanmış gibi Gördüğümüz her kadına yumarız gözlerimizi Bir iki üç ve sonsuza dek say Sen yumarken o başka kalbe saklandı ve her dudakta onun tadını aramaktan Ne tadı nede tuzu kaldı uykularımın Hangi kasanın anahtarıyım, biri beni aramakta Anahtarı olduğum her kasa boş çıkmakta Kalbinle doldur, gözün olmayanı var görsün Çünkü olanı da göremeyecek kadar körsün Ölüm adın kadar yakın tadın kadar uzak Kendime hayallerden kuruyorum ki bir tuzak Düştüğümde içine göğsümde bir daralma Elektrikler mi gitti, ne yüce bir kararma Karanlıkla savaşmaktan ampul kendini kesmiş Yani bundan bıkan sade güneş değilmiş Yıldızlar ve ay, bunlar rütbeli işçi Onların himayesinde gölgem sokakta bekçi Kalbimin şu sol yanı çürütmekte fidanımı İltifatla sulanmaktan, bıktı bıkalı çiçeğim Bırakında suları çöllerden içeyim ben Hasretlere hasretim, kasvetlere kasvetim Onun varlığı bir nevi kalbimin pili Onunla var oldukça tükenmiyor demek ki Allah yolunda bir güzergâhsın güzel Kıyamet bana kopsa, ölmek için sana değer Gökyüzünde gördün mü uçan bir seccade Üzerinde ben varım, gökyüzü diz dibimde Boğuluyorum düşünce, düşünce denizine Danışıyorum bu hususta sokağımın delisine Oğuz artık eşittir eksi sen bölü ben Köklerimin toplamı katsayında tamamen Bana ne anlam katarsan yönüm orası, kıble Kalbin rahlesidir bu, bir nevi bir Kâbe Ve lakin harabe... Dudaklarımdan gök yüzüne düşen adın Sana tüm iltifatları, hakaretten saydığım Bu yüzden küfredeyim, keyfin yerine gelsin Sen iltifat edilemeyecek kadar güzelsin Gök yüzünden değilde yer yüzünden düştün Benim anlam kattığım, geceleri yattığım Benle vardın, belki bende vardım Belki dediğim sen yok, ben vardım Gözlerinde gördüğüm güneştir yüzüme doğan Karanlığı mı öyle deli bir ihlasla boğan Utanıyorum belkide, gökyüzüne bakamam Akıl denen yerde, ben susarım anlamam Ben utanmakta, onlar yıldızları saymakta Benim yıldızım sensin, ne yazık ki kaymakta Seni araştırırken kalp denen o kaynakta Kaynamamak elde değil, buharlaşırken aşkta Karıncaların davetinde bir deniz çekirge Onun büyük şefkati beni bir köşeye çekince ABC hepsi aynı isme yüzü dönük halde Deva bulunmasın artık, bela bana delale Yağmur yağıyor diye halıları topladım Ne bilirdim bir çatı varmış, tepembe Hiç yüzüme gülme, yüzüm kalkmadı yerden Adın ne büyük yük, kalkmıyordu tepemden Aslen kendimin katili ben Ateşlere nikahım Aşkınla evlenmişken Soğuk sudur diye yudumlarım Hey gidi hey epeydir neredesin Ne tuhah şey, yanımda gibi yoksun Ne dedi ney? yoksa var mısın? Mevsimlere mi küstün Yaza yağan kar mısın... BİR İSTEK ÜZERİNE YAZILMIŞTIR.
Düzenleme:29.05.2008 / 18:32

kayra_zamres


28.05.2008 / 23:24
aman oğuz beyaz giyme toz olur siyah giyme söz olur=) harikasın{s:036}

nazım


28.05.2008 / 23:24
OUZ ,ver gazı be mübarek............ Sıralıyorsun bir bir eserleri ,nicedir bu ilhamın sebebi sende =) Şiir ,akıcı - lirik konsept harikulâde ...... güzel ,güzel ,tebrikler ==) Anladın inş espiriyi =)

Fıratın-Hüznü


29.05.2008 / 07:02
Güzel dostum. Defalarca okunabilecek ritm ve duyguya sahip yazınız. Hem sağlam hem dervişce geldi bana. {s:020}
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • mimu
  • kartanesimKar
  • Ebuelfiya
  • Efeefe
  • Öz-gü
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir