Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / Bir Sülüğün Payına Düşen

Yazardan en yeniler

Bir kadının rutubeti olmak Sinmek okyanustan bu boş kalbe Aynı rahle aynı cüz Aynı söz aynı göz Bir şiirdir kuralsız şairin dilinde Darağacında sallanan kellesiyle İpi keserken ipe dolanan... Ölümü aramak gibi Kendini kaybettiğin an Kendini bulursun kayboluşlarında Ve bir yalanla yüzleşir İki yüzün tek bedende Bir kadının cesedi Dirilirken kefende En gözü yaşlı şiirdir Ayrılığın dilinden dökülen Bir kaç kelamın selamıyla sarsılan Kendini kaybetmiş kuralsız cümle Nereye ne diye devrilmekte... Aşk anlam tüketmiş kalp kabesinde Artık değer biçilir kerhanesinde Ve satın alırsın bir bedenden Bir cesetle sevişmek için... Bir cesedi koklamak hem de bir insan Aslında uzuvlarında peydahlanmayan Asla döllenmeyen bir var oluştasın Sanki hep bir kayboluştasın... Zatıyla tecelli etmeyen Bir sülük hayatı süren bir bedende ben Bir kadının beyninde sürünmüşüm Etrafa yayarak tüm pisliğimi Almak intikamını tüm düşünceden Beni bilmek acaba nerden geldi aklına Onca geçen senenin bir bakmışsın hatırına Hepsinde küfrünün ayak izleri Altında çiğnemişsin beni Seneler öncesinden biçmektesin tarlayı Galiba ummaktasın arpalardan buğdayı Düşün kadın biraz olsun düşün artık Düşür dilinden adımı adım izlerin olmadan... Hem seni senelerce çok seven şu adam Bir kaç cümlenle yok olacak değil Bir kaç cümleyle anlam bulmadığı gibi... Hangi sözün oktan haber yay misali Saplanmakta kelimelerin şakağına Yaya bir kalbe böyle ayan beyan Sayıların dahi habersiz yaralarımdan Yarınlarından umutluyum belki bugünün Ölümün öldüğü ana dek yaşayacağım Ve taşıyacağım bu aşkı omuzlarımda Ya da taşıyacaksın boynuzlarında Bil ki bariz muhteva olamaz lehçemde Elinin izleri varken kelepçemde Sakın arama! göründüğü gibi değil Senin göründüğün gibi bir şiir Ve böyle basit böyle alelade bakma Nasıl bakarsan öyle görürsün Böyle yaşama yaşatma kalbimi Nasıl yaşatacaksan öyle ölürsün Ölürsün ve peşimde ecelin adımlarıyla Atarsın kalbimin başkentinde voltalarını Ve atarsın oltalarını kalbimin denizine Çekip alırsın bütün bereketini Ve soyunmak seni naif tenimden Giyinmek seni ruhumun ruhuna Ve sevişmek seninle ölüme doğru Yaş bile yanmış ne yapsın kuru Ve yol dedikleri bu yolsuzluk Sonların vurmuş başlangıca mührünü Ve her sonun tezahürü sonsuzluğa Mutluktan haber mi mutsuzluğa Neyse sözü uzatmadan Kesmek gerek bu yılanın başını Çünkü zehirlenen ben olacağım Bu aşkın her dili deydiğinde Her dile gelişinde Eşiğinde olacağım bir kapı ve elimde kalmış sapı Ardında korkularım var Belki benden sonra ecelin çalar... Çalarda telefonlar Yankı bulur boş duvarlar Seramonik bu seslere Bir hoşgeldin der... Hoşlgeldin kadın Buyurdu sesin Azrail misin? Ensemde nefesin... Artık ne olursa olsun Bir kez öleyim bin kez değil Hatta inanmıyorum Sözleşmeli olsun Kıyamet dahi kopsun İnce yerinden Ne olacaksa olsun Yeminlerime yemin olsun Tevbelere tevbe ediyorum... Ve inanmasanda tutsanda kin O ufacık avuçlarında Bilirsin ki su gibi buhar olur Ecelimin şerbeti dökülürken başımdan Ve ölümüm seni güldürecekse Kahkalarınla gebereceksin Gebereceksinde ölüm yakışacak Artık bütün giysilerine bir sülüğün payına düşen düşüncende sürünürken izleriyle almalı intikamını ahlarımı ve vahlarımı... Ve bakacaksın Sade ben varım Diyeceksin Aman Allah'ım =) ... MAVERA
Düzenleme:10.08.2008 / 23:45

Bir Sülüğün Payına Düşen

Yazardan en yeniler

kayra_zamres

bilgisayarım

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler