bu masum bakışların inlerinde cinler cirit atıyor
kalbimin kurdu aklımın çoban rolünde oynuyor
olmuyor demekle olmuyorların senaryosunda
bende bilmiyorum gelen neden gideni bekliyor
susturulmakla biz sükütü altın bilmişiz
vesairesiz aklımızı kullanmadan yok etmişiz
yapılacak olanları bekletmişiz, işmişiz işten geçmişiz
ve bıçak kemiğe dayandığında aslını farketmişiz
geçmiş yaşamın gelecek her senaryosunda
aynamın okyanuslarında boğulan bir yüz benimkisi
dışım deniz içim çöl coğrafyasında garibesi
melek yüzlü bellenenler şeytanların ailesi
dedim ta vesairesine kalacak tek kelam yok
düşe düşe yürümektende düşmek kaldı paya
beni paydama bölsen aklın karışır zamanla
zamansız bir zamanda zannımca çıktım kendi karşıma
hangi hata kul bu hatta bilse yine aynısı tekrir
ruh bu bedbaht rahat bırak uyandığında kesin gelir
ölmekle uyku arasındaki farkda dağlar bile az gelir bil
bildiğini bilmeyenden öğrenmekse aptal işidir.
buda başlamadan biten bir filmin senaryosu
başkalar diyarında fenomenimin tablosu
ve var elbet bir çoğu; kalem kağıt fani
ben giderim ardımdan biri gelir belki
Belki!
aşkla kandırılmışların duyguları köreldi
zımparasız kelamların pası birden belirdi
siyasete nezir olanın kelle gitti gelmedi
beyinsiz beyinler beyinsizlerin beyinleriyle beyni yitirdi
aziz insanlar;
başkasını kendiniz gibi görmeyin
hatta size yerden bakanı bin kat gökte farzedin
yazılan hicivleri bir ders belleyin
hanımzadeler ve beyfendizadeler
vesaireler...
kim anlarsa ona bahşeyledim.
dilimin demiri çürüdü bak cümleleri çiğnemekten
kelamınızdan meramınızı dinlemekten
bana karşı arızanızı faraziye yüklemekten
bıkmadınmı sen! öldüm belki ben
Ben benim, bir kez daha söyleyeyim
Kalbim Aklım Dilim Zihnim Ahiretim Ya Rahim.
İki cambaz aynı ipte, pek fena
Hastalıklı ruhun eli kolu sargıda
Düşmekte olan kelime elime kalem bırakmakta
ve yargıla beni ben suçuma razıyım
alın yazım değil bu benim hakettiğim
farketmediğim tek şeydi farkettiklerimin farkında olamamak
göz gözü dinleyince anlarmı acaba
acı zamanla ruhu olgunlaştırınca
leb demeden kendini kuruyemişçide bulunca
işin ironisi aslında fena, keza
hiç baktınmı sağa sola arkanda
bastığın taşın bile değilken farkında
geçmiş arkanda biçilmiş ya
ya yazmadık yalan kalmadı daha sana
Hak bela yazmadı kul azmadıkça
Hak hakkını verdi her defasında
Devranın kim sefasında kim cefasında
Kimi kimin cebinde kimin arkasında
Kimi markasında
Kimi can derdinde kimi mal derdinde
vs.
Kadehler fezaya kalksın
Cezan bu yaşayacaksın
Cezan bu ölüp ölüp hortalığınla tanışacaksın
Farzın secdende zamanı gelince bulacaksın
Yaşlı çocukluğunun gençliğini arayacaksın
Biten hep aynı cümle
Biten hep aynı kafiye
Anlatmak istediklerim anlattıklarımdan da öte
Anlat öyleyse ???
Düzenleme:25.05.2007 / 19:56
Fıratın-Hüznü
25.05.2007 / 19:48
Güzel görmeyene güzel gösterebileceğin bir nesne yok. Ya güneşe yürürsün ya karanlığa küfredersin. İçerikli, bazen çetrefile boğulmuş gibi.
#1
kayra_zamres
25.05.2007 / 20:40
bu kör gecemde beni benden aldı bu film..oysa seneryolar hep aynı..
ellerine sağlık rapoet kardeşm...
Fıratın-Hüznü
25.05.2007 / 19:48
kayra_zamres
25.05.2007 / 20:40