Ömrün vardiyasında varsa yoksa işim gücüm
Sorma diyemiyorum sormuyorsun zati, trajedi gibi
Bir var bin yokmuş içimdeki çocukluğum
Altı bezli - gözü nemli - göz kapakları devrili
Susuyorum içimdeki çığlıklarına inat
ve itaat ediyorum yokluğuna
her yoklukta varlığını arıyorum
yıldızlar parçalanıyor birer birer fezanın nazarında
ve bir çöpçü süpürüyor hayallerimi birer birer
sana her aşık oluşum bir şeyi hatırlatır
bende derim neden her duam cenaze marşı misali
zamanın kalbi atmıyor bense krizlerde
büyüklerimin yanında çocuk küçüklerimin yanında dedeyim
sanki her gün yokluğuna zam gelir gibi
ödeyemez oldum bu kefareti
otoruyorum oturduğum yere mıhlanmış el ayak
ve ruhum çırıpçıplak utanmaz arlanmaz
gözlerim bir parçanı arar oldu, bildiğim gibi değil
sesini duyunca hayat duruyor
sesin kesiliyor hayat başlıyor
bir dilenci gibiyim kalbi kırık rolünde
elinden beş kuruş bir aşk bekliyorum
dünya evine girdim. boşanmak istiyorum hayat
bırak ellerimi - paslı gözlerimi - acemi işçilerim
çoktan çekip gitti...
Düzenleme:23.06.2007 / 19:42
bilgisayarım
23.06.2007 / 20:26
insan yaşlansa bile içinde hep çoçuk ruhu taşır sevgi her zaman aranır kimi süpürülür kimi karaborsadır bence ölene dek sevelim sevilelim şiirin çok güzel iyi akşamlar{s:015}{s:026}{s:034}
#1
bilgisayarım
24.06.2007 / 12:19
sevgili rapoet sen sigara içiyorsun galiba bana yazdığın cevaptan anladım gene de yapıcı eleştirin için sağol {s:033}
bilgisayarım
23.06.2007 / 20:26
bilgisayarım
24.06.2007 / 12:19