" radyodan tasan bir hicaz makami
siyah,beyaz bir odada yirtilan
hayatin
kalintilariydi belkide
yüz somurtan
kuruslara gebe bir yasamin kiyisindan
alabildigince uzak
nem orani artmis bir suskunluktu geceye vurulan
yerli mali kadar
ragbet bulamayan
süslü aksamlarin
ezik bulvarindan
faytonlar kadar sen gecmesekte
hayata laf atacak kadar
olgun ve yaraliydim
lakin
aksamin vazgecilmez dostu bozacilar kadar
gür degildi yüregim
gecenin bir yarisi kadar uzun ve bir yarisi kadar kisa asklar yazdim
upuzun satirlara
üsküdar kadar olmasada
beyoglu kadar islaktim
askla karisik yagmurlar altinda..."