ölüm yapıştı yakama gecenin bir yarısı
günün ışımasına daha bir hayli vakit var
tutmuş elimden götürecek vuslata
yeşil gözlerini dikmiş kaşları çatık yar
isimsiz vadilere doğru sürüklenir ruhum
haberim yok kendimden "ne halde sururum"
bildiğim tek kelime var gelir gider aklıma
isteksiz bir yürüyüşte ayaklar ben dururum
saadet tarifine uymakta karanlık
ama kendimde değilim, fark ettim bir anlık
biçare kalp artık sığmaz yerine
ritim tutmuş durmuş bir saat kalbe tık tık...
ben yanlızlığıma ihanet edeceğim
yıllardır beklediğim vuslata ereceğim
ama aklımda iki kelime gelir gider
galiba anam anam diyerek öleceğim