soğuk yoktu
ellerin soğuktu...
emanet duruşlarına ilmiklenmişti düğümler
savsaklanıyordu birliktelik!
aparatif gülüşlerin paftasıydı parsellerim..
`parsel parsel eylenmiştik dünyayı` yerel bir radyoda,
`bir akılsız baştan gayrı nem kaldı`
neyim kaldı diyordu Mahsuni...
sahi neyimiz kalmıştı?
ayak üstü çarçabuk
alal acele
uçuk kaçık
daracık bir boşluk buluyordum
ellerin ellerime secde etsin istiyordum
ellerini istiyordum
dokunmanın kutsi,
ulvi yanlarına sığınıyordum
yalvarıyordum;
dokun diyordum,dokun! ...
keza
`neyim kaldı` diyordu Mahsuni
sahi neyimiz kalmıştı?
kendisi oluyordu herşey
dağ kendisi oluyordu
deniz kendisi...
kendi kendine gidiyordu herşey
her şeye bir şeyler oluyordu..
az öteden bir yol geçiyordu çok ötelere..
yolcu da geçiyordu,yol da..
bir kestane ağacı devriliyordu köklerinden arınıp yanı başımıza,
aşiyanlar bozuluyordu..
sırça köşklerin,
kükürt kokulu yosunlarına nazireydi kokun..
SEN DENİZ GÖRMEMİŞ İKLİMLERİN KADINI
DENİZ KOKUYORDUN SEN! ...
derinliklerine vurgun yemeye davet ediyordun beni,
korkularıma zıpkın ucu kadar yakındın,
hayallerime hayallerim kadar uzak! ...
keza
neyim var diyordu Mahsuni
sahi neyimiz kalmıştı?
sesimi azat etseydin
belki sana bir aşk masalından şarkılar söylerdim
türkü falan da dinlemezdik...
belki alır başımızı
ahşap bir evin toz kokulu sedirinde,
unutup herşeyi,
anasını satıp dünyanın..
ah işte belki! ..
keza,
neyimiz kalmıştı?
soğuk yoktu
ellerin soğuktu...
........................................................
**PARSEL PARSEL EYLEMİŞLER DÜNYAYI
BİR DİKİLİ TAŞTAN GAYRI NEM KALDI
DOST KÖYÜNDEN AYAĞIMI KESTİLER
BİR AKILSIZ BAŞTAN GAYRI NEM KALDI
Aşık MAHSUNİ
paydasız
31.12.2006 / 01:12
Gerçekten çok etkileyici.Tebrik ederim.Yeni yılınız ve bayramınız kutlu olsun.
paydasız
31.12.2006 / 01:12