Bir Hasan vardı, yaşı on yedi, vurulmuştu bacağından
Dediler yürüyemez, şu taşlara uzansın
Ilk kez ayrı kalmış anasının kucağından
Anama ses etmeyin dedi, beni dönecek sansın
Yola devam ettik, Hasan geride kaldı
Eli hala tetikte, gözüyse namludaydı
Ah bir de nişanlısı olmasaydı
Zavallı Haticesi buna nasıl dayansın
Biraz sonra sarsıldı yer, çatırdadı gökler
Her milletten asker pusuda bizi bekler
Haykırın aslanlarım, haykırın Allah Ekber
Haykırın ki gönüllerde iman aşkı uyansın
Gözlerden yaş akıyor, yaralardan kan
Matem yaşı değil, mutluluk yaşı akan
Ölmek keyfe keder, yeter ki dalgalanan
Ay yıldızlı bayrağım al kanımla boyansın
Melekvari bedenin uzanıp da yatmış yere
Ruhun da sığmaz senin ne arşa, ne göklere
Sen, alemlere rahmet Hazreti Peygambere
Bin yıllık bir sancağın gönderdiği selamsın
Şehitlerde gülümseme, gazilerde tevekkül
Hasan’ı bulduk dönüşte, yanıbaşındaydı bir gül
Haticesi ağlama, anası artık gül
Taze gönül çiçekleri kanımızla sulansın
Sen, evinin direği, anasının kuzusu
Sen, yüzüne hasret kalan yarinin yavuklusu
Sen, rüyasındayken cennetin ilk uykusu
Seni öldüren değil, yaşatmayan utansın
Utansın, toprağına el bastıran utansın
Utansın, kitabına el kaldıran utansın
Utansın, bacısına yan baktıran utansın
Sen rahat uyu şehidim, sen aslında vatansın