Yine ağlıyorum gözyaşlarım pınarlarından dökülürken birer birer
Karlı kış sabahının bu vaktinde donarken ellerim acıyı dinlemeden
Ölüyorum yine her akşam bilinmez sabaha uyanırken
Korkumla, korkumla..
Düşünürken öyle yada böyle kimseciklerin bilmediği zamanda
Çiçekler verirken yeni sürgünlerini altından can dolu yarına
Düşününce günlerin ardından koşuştururken nefes nefese
Tüm ümitlerim bir yabancı gibi uzaktan bakar bana.
Tane tane yağıyor kar yeryüzüne bir ihtişamla
Kumrular bile sıcak yuvasından bakıyorlar sanki bana
Ne bu yalnızlık, ne bu keder!
Yaşadığım şu yaşam bile olmuş ölüme bedel.
Yine mi sen konu yine mi ben?
İncir ağacı bile meyvesini vereli aylar oldu
Yaprakları günlerin kısaldığı vakitlerde kuruyup soldu
geriye kalan çaresiz çıplak dallar
donmaktan korkan ölüm dolu ruhunun
Gözyaşları aşağılık insanlar yüzünden sel oldu.
Bütün acılar bu ruhun içerisine yerleşeli yıllar oldu.
yıpratan bütün anılar kırbaçlarken canımı
son bir sözüm daha olsa keşke
söyleyeceğim söz lanet olası kadere.