Yeşeriyor bakışlarınla yeni bir fidan içimden yüreğime
Ne fena bakışlar ve o dudakların anlatıyor her şeyi.
Ellerin narin bir nar çiçeği, soğuktan müzdarip.
Saçların salkım salkım bir bağ bozumu vaktinde.
Dalgaları vuruyor bir gerçek gibi benim yüzüme.
Kamaşıyor gözlerim seni gördükçe bir taneciğim.
Güneş misin alev misali yakıyorsun tenimi.
Böyle güzel gülüşlerin beni en baştan aşık ediyor.
Uzaktan bakışların güneş altında kalan buzdan başak gibi.
Ne demek başkasının yanında turluyorsun o sabah vakti.
Dondurucu havada yine soluk gözlerimin içine bakıyorsun.
Bu sefer öylesine keskin ki, delip geçiyorsun hançer gibi.
Yanındaki o erkek gülünce zakkum çiçeği bile soluyor.
Onun gözleri nasıl bir şehvetle bakıyor, sırtlan gibi!
Ne fena bakışlar ve o dudakların ?yine? anlatıyor her şeyi.
Kafamdan aşağıya döküldü kaynar sular bir ceza gibi.
Gözlerin artık bir cehennem alevi mi, söyle gerçeği!
Tek kelime etmeden susuyorsun, seni izliyorum.
Uzaklardan bakıyorum gözlerimle bastığın topraklara.
En olmadı ufuktan sonrasına bakıyorum hayalim ile seni.
Bir hayal yetmez ise, ikinci kez düşünüyorum akşam vakti.
Düşündükçe anlıyorum, ne güzelsin benim için özelsin
Kimileri için bir cennetten yeryüzüne düşen hurisin.
Ama asıl olan şu sevdiğim
Sen benim dünyada bulduğum cennetimsin!