Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / BÖYLE SÖYLEDİ TÜRK BİLGESİ- 361

Yazardan en yeniler

Ağustos böceği'ne 'Yazın çalıp oynadın, kışın da çal oyna' diyen karınca Düğününü çalgısız mı yapmış, çocuklarını çalgısız mı evlendirmiş Yoksa nikahsız mı yaşıyorlar acaba Uğuruna(Uğruna) ölecek ve öldürecek kadar çok mu seviyorsun altı lav, kor, ateş, İnsanlıkdışılık dolu vatanını Ahlaklı, bilimsel, mantıklı, ve dostça tek bir dünya devleti kurmak yerine Uğuruna ölecek ve öldürecek kadar çok mu seviyorsun İçi bağırsak, bok, iğrençlik, insanlıkdışılık dolu sevgilini Ahlaklı, bilimsel, mantıklı, ve dostça bir dünya yaratmak yerine Ve sonra kendine bir de 'Dinli' ya da 'Demokrasici' ya da 'Özgürlükçü' ya da 'Adaletçi' Ya da ahlaklı ya da toplumsal(sosyal) ya da 'Eğitimli' ya da 'Aşk' diyorsun öyle mi, Mutluluk ve özgürlük cinsel organla olsaydı herkes mutlu ve özgür olurdu Çünkü cinsel organ herkeste var Aşık olduğun insan sana mutluluk ve özgürlük veremez çünkü insanlar mutlu olmak için Aşık olurlar Karşı cinsin cinsel organında mutluluk olsaydı önce kendisine mutluluk verirdi Ve herkes mutluluk içinde olurdu, ve aşk mutsuzluğu diye birşey olmazdı İçi lav, kor, ateş, insanlıkdışılık dünya üzerinde içi bağırsak, bok, iğrençlik, insanlıkdışılık Bedenle mutlu olmak mantıksızlık ve insanlıkdışılıktır da Dini tanımlayan Din hadisileri'nin(hadisleri'nin) 'Din mantık, ahlak, bilim, vicdan, merhamet, adillik Dürüstlük, güvenilirlik, tarafsızlık, sakinlik, medenilik, sadelik, israfsızlık, nefssizlik Ve bunlarla inzivadır' diyen evrensel Din tanımı ile mutsuzluk hiçdeğilse onurlu, insanca olur İçi lav, kor, ateş, insanlıkdışılık dünyada içi bağırsak, bok, iğrençlik, insanlıkdışılık bedenle İnsanca olmayan mutluluk yerine, mutluluğun insanca olmaması durumu yerine Paracıklarınızla, yapılarınızla, arazilerinizle çok mu mutlusunuz İçi lav, kor, ateş, insanlıkdışılık dolu dünya üzerinde İçi bağırsak, bok, iğrençlik, insanlıkdışılık dolu bedeninizle Umurunda değilsiniz ne evrenin, ne dünyanın, ne bir su damlasının, ne bir kum zerresinin Anne karınındaki(karnındaki) durumunuzdan haberiniz olmadığı gibi öldüğünüzden de Öldükten sonraki durumunuzdan da haberiniz olmayacak Ne uykuya daldığınızdan, ne uyanamadığınızdan haberiniz olacak sonsuza kadar Öyle ise neden ahlaklı, bilimsel, mantıklı, devletçi, toplumsal, evrensel Birlik, dostluk, insanlık içinde bir dünyaya karşı benlikçi, sosyopat, narsist, şizofren inat Bu yazaçlar(yazgaçlar, yazıçlar, yazmaçlar, harfler) Bu sözcükler(kelimeler), tümceler(cümleler) Bu uykusuz geceler senin için değil ey aşk Bu uykusuz geceler ahlakçı ve bilimsellikçi insanca bir ülke, insanca bir dünya Ve insanca bir insanlık için, Ey ilahlara inananlar Mezarınızda, çürümüş, kurtlanmış bedeninizde yalınızca(yalnızca) saçlarınız Ya da kirpikleriniz değil Son yediğiniz yemeğinizin boku, son içtiğiniz şeyin sidiği de olacak Bu durumunuzla mı çıkacaksınız ilahınızın karşısına Hiç hoş bir karşılama ve sunum olmaz bu durum Yoksa ilahların umurlarında bile değil mi varlığınız Ölüm, bir anlık uykuya dalma, ve bir daha asla uyanamama, ve bu durumu hiç bilmeme Ey insanlar, insanlar dini tanımlayan, 'Din mantık, ahlak, bilim, vicdan, merhamet, adillik Dürüstlük, güvenilirlik, tarafsızlık, sakinlik, medenilik, sadelik, israfsızlık, nefssizlik Ve bunlarla inzivadır' diyen Din hadisileri'nin evrensel din tanımına uysalar Ancak ilahlarınıza karşıçıksalar(karşı çıksalar), ilahlarınız onları sevmez mi, cezalandırır mı Sizin sevmediğiniz, ve sizi sevmeyen biri sizin yaşamınızı(hayatınızı) Ya da çok sevdiğiniz birinin yaşamını kurtarsa sevinmez misiniz Öyle ise dini tanımlayan Din hadisileri'nin evrensel din tanımına uyup kendini Ve dini kurtaran insanlara ilahlarınız düşman olur mu Kuşkusuz ki ilahlara tapmak kibirden, nefsten olabilir de dini tanımlayan Din hadisileri'nin Evrensel din tanımına uymak da Uyup insanlara kötülük yapmamak da, zarar vermemek de kibirden, nefsten değildir Unutmayın ki Narkissos da ilahlara tapıyordu Ancak dini tanımlayan Din hadisileri'nin evrensel din tanımını bilmiyordu Hem toplumu bölen, insanları birbirlerine düşman eden, ve ahlakdışı-bilimdışı dünya olan Siyasete yandaşlık, uşaklık, kölelik, aracılık edip Ya da ortalıkta ahlakdışı giysilerle dolaşıp Ya da astroloji gibi bilimdışı şeylere inanıp hem de dinli olduğunuzu nasıl söyleyebilirsiniz İlahlar dini evrensel tanımlayan Din hadisileri'nin tanımına uyup, kendilerine karşı çıkan İnsanları kuşkusuz ki bağışlarlar çünkü dini tanımlayan Din hadisileri'ne uyan insanlar Birşeye karşıçıkıyorlarsa(karşı çıkıyorlarsa) mutlaka(kesinlikle) haklıdırlar Birşeyin iç açıları toplamı 360 derece ise açık ki, kesinlikle ona üçgen denilemez Öyle ise ona üçgen demeyenleri cezalandırmak niye İnsan ateşe yemeğini pişirdiği için değil, içine giremediği yani ateşi yenemediği için taptı Ancak yağmurun ateşi söndürdüğünü, ateşi yendiğini gördüler, ve yağmurun geldiği göğe Taptılar Ve insanlar toprağın suyu emdiğini, suyu yendiğini gördüler, ve toprağa taptılar İnsanlar Zeus'a, Ra'ya, yenilemez olduklarını düşündükleri için taptılar Yenebildiklerini gördüklerinde de onlara tapmayı bıraktılar Ancak zafer(yengi) için ya ilahlar insanlara Ya insanlar ilahlara meydanokumalılar(meydan okumalılar) yoksa durum ilahların hiç umurlarında olmadı Çıkara kimse 'Git' demez, durum da çıkar sağlıyorsa duruma da 'Git' denilmez Zeus da, Ra da, onlara tapanlar da durumdan mutluydu, birileri durumdan mutsuz olup Meydanokuyuncaya(Meydan okuyuncaya) kadar Abraham geldi, putları sınadı, putlara sınav yaptı Mose geldi, ilahı hiç gidilemeyecek, hiç sınanamayacak diye düşündüğü gökte aradı Muhammed geldi, 'Din mantık, ahlak, bilim, vicdan, merhamet, adillik Dürüstlük, güvenilirlik, tarafsızlık, sakinlik, medenilik, sadelik, israfsızlık, nefssizlik Ve bunlarla inzivadır' dedi Oysa kendini din sanan hükümdarlık da, siyaset de, özel sektör de, onları koruyan devlet Türü de dini tanımlayan Din hadisileri'nin evrensel din tanımına aykırı dünya Öyle ise neredekaldı(nerede kaldı), Abraham'ın, Mose'nin, Muhammed'in emeği Belli ki bunca emeğe karşın(rağmen) durmakta Zeus'un, Ra'nın önünde yemeği Belli ki din diye hükümdarlık, siyaset, özel sektör almış Zeus'un, Ra'nın yerini Öyle ise nerede din, Din hadisileri'nin 'Din mantık, ahlak, bilim, vicdan, merhamet, adillik Dürüstlük, güvenilirlik, tarafsızlık, sakinlik, medenilik, sadelik, israfsızlık, nefssizlik Ve bunlarla inzivadır' dediği Öyle ki ateş, su, toprak gerçek; hükümdarlık, siyaset, özel sektör yalan Doğruya doğru ile gidilir, buna 'Zorunluluk' denir Doğruya yanlış ile de gidilir, buna 'Rastlantı' denir Pekçok(Pek çok) icat ve ilaç da rastlantı ile bulunmuştur İlahlara dua etmek durumu rastlantının varlığını ve egemenliğini doğrulamak durumudur Durum ki dünya rastlantı ile var olmuştur ancak zorunluluk ile yok olacaktır Şans oyunularından(oyunlarından) para çıkması rastlantıdır Ancak o parayı harcamak zorunludur Dünyayagelmek(Dünyaya gelmek) rastlantıdır ancak ölmek zorunludur Yani durum ki rastlantı olmadan zorunluluk olmaz Yani rastlantı zorunluluktan daha yücedir, daha uludur, daha egemendir, daha etkindir Daha üstündür, daha sonsuzdur, bu nedenle ki Zeus da, Ra da yok oldu Durum ki rastlantı var eder, zorunluluk yok eder Var olmasaydın, yok olmayacaktın Rastlantı olmasaydı, zorunluluk da olmazdı Öyle ise ilahlar zorunlu ise rastlantıyla var olmuşlardır Ne mutlu 'Din mantık, ahlak, bilim, vicdan, merhamet, adillik Dürüstlük, güvenilirlik, tarafsızlık, sakinlik, medenilik, sadelik, israfsızlık, nefssizlik Ve bunlarla inzivadır' diyen, evrensel nitel dahi kahraman Muhammed'e İnsanlık O'nun anlamını, önemini, ve değerini çok doğru ve çok iyi bilmeli Evrensel nitel dahi kahraman Atatürk bildiği için ki 'Önce ahlak ve bilim gelir Beni değil ahlakı ve bilimi önder edinin'i öğretti İlginç birşey 'Rahman'da da, 'Rahim'de de, 'Rab'de de, 'Rakı'da da, 'Sigara'da da 'Şarab'ta da 'Ra' olması Yoksa Zeus öldü de Ra yaşıyor mu daha Ne mutlu 'Din mantık, ahlak, bilim, vicdan, merhamet, adillik Dürüstlük, güvenilirlik, tarafsızlık, sakinlik, medenilik, sadelik, israfsızlık, nefssizlik Ve bunlarla inzivadır' diyen, evrensel nitel dahi kahraman Muhammed'e Ve 'Din işte budur' diyenlere, 'Dile benden ne dilersen' diyen 3. Aleksandros'a(Büyük İskender'e) 'Gölge etme başkaşey(başka şey) istemem' diyen fıçılı Diyojen Narsistlik ve magalomanlık değil ancak bencillik ve kibir yaptı 'Ahlaklı ve bilimsel bir dünya istiyorum' demek yerine 3. Aleksandros'un şanssızlığı bunu diyen Muhammed'le ve Atatürk'le Tanışamamış olması Demek ki Diyojen'le tıkanan insanlık tarihi önce Muhammed ile Son olarak da Atatürk ile açılmıştır Demek ki 3. Aleksandros soruyu doğru kişiye sormamıştır, yanlış kişiye sormuştur Öyle ise demokrasi 'Seçmek' yani 'Soru sormak' ise bu soru doğru kişilere Yani ahlaklı ve bilimsel kişilere sorulmalıdır, herkese değil Öyle ise Seçmen kartı yalnızca ahlaklı ve bilimsel kişilere verilmelidir Çünkü dünya beyine sığar da, Diyojen'in fıçısına sığmaz Ey bayrağa, ve türbana 'Bez parçası' diyen nicel ve ilkel anlak(zeka) Bikini de bez parçası, saçın da kıl parçası değil mi Şapırşupur(Şapır şupur) yediğin lezzetli yemekler boka Lıkırlıkır(Lıkır lıkır) içtiğin içecekler de sidiğe dönüşecek değil mi Ey Karacaoğlan'a 'Çirkin' diyen güzel, için bağırsak, bok, iğrençlik, tiksinçlik değil mi Doğumdan öncesi de ölüm gibi olduğundan iki ölüm arasında, iki cansızlık arasında yaşam İki ölüm arasında, iki cansızlık arasında her canlı İki ölüm arasında insan, iki cansızlık arasında insan. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 21.5.23/06.40

BÖYLE SÖYLEDİ TÜRK BİLGESİ- 361

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler