Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / BÖYLE SÖYLEDİ TÜRK BİLGESİ- 161

Yazardan en yeniler

'Yalnızlıkların en kötüsü başkalarının arasında çekilen yalnızlıktır' Demiş Mine Urgan Oysa yalnızlıkların en kötüsü bireysel, bencil insan için böyle olabilir Ancak yalnızlıkların en kötüsü kurtaramamaktır; bir insanı ya da halkı ya da insanlığı Ya da vatanı ya da ülkeyi ya da dünyayı Yani yalnzılığın en kötüsü yanlış başkasılarının varlığı da Doğru başkalarının(başkalarının) yokluğu da olabilir ki zaten ikisi de aynı şeydir Ancak Mine Urgan'ın dediği değildir 'En acıdığım insan cahiller içindeki alimlerdir' hadisi en doğrusu bence En tuhafıma giden şeylerden biri de Türkiye'de Köleci, Kölecioğlu Kumar, Kumarcı, afyon, afyoncu, afyoncuoğlu, afyoncukızı, haşhaş, haşhaşçı Zalim, zalime gibi soyadılarının Hala yasak olmaması örneğin Hindistan'da 'Kumar' soyadı yaygın olsa da Ancak burası Türkiye Yanı demokrasiye, hukuka, ahlaka, vicdana, akılamantığa aykırı şeyler Ne isim olabilmeli ne soyisimi 'Geçmiş birbirimize anlatıp durduğumuz hikayelerden ibaret' denilmiş Türkçesi ile 'Her' adlı yabancı filımda(filmde) Oysa bireysel ya da bencil insan için öyle olabilir Ancak bilimsel kişilikler için geçmiş öğrenilmiş doğrular, gerçekler Ve yapılmış yanlışlardan çıkarılmış sonuçlardır, 'Hayat hiç sahnelenmeyecek bir oyunun tekrarlanan provasıdır' denilmiş Amelie filımında Bencil ya da bireyci hayat incir çekirdeği bir dünyadır ve Herşeyi de kendisine göre böyle yorumlar Hiroşima'ya atılan atom bombası, 1939 Erzincan depremi Ve Hocalı katliamları hayal demek ki bu kafaya göre, Sokaklar hazla çeken bir girdap gibidir Sanıdan, yanılsamadan, yalandan yani bedenden yani yani cehaletten ve nefsten oluşan Kapılma sokakların çekimine 'Hayat, yaşamak, dünya güzel' dediğin anda Kapılmışsındır o girdaba, Türkiye'de yarısı Batı, yarısı Doğu olmak üzere öyle bir yabancı hayranlığı var ki Bir kitap ya da söz yabancıları ya da bir yabancıyı övmüyorsa Yanlış olarak kabul edilmekte Sanki Türkiye toplumu düşünmeyi beceremezmiş Doğrudan anlamazmış gibi Buyüzden bakın heryer yabancı sözlerle dolu baştaçı edilen Ve haltmış gibi Türkiyelilerin de düşündüğünü ve doğrudan anladığını göstermek gerekiyor Buyüzden eleştirin her yabancı sözü, her yabancı kitabı, her yabancı kişiyi Dürüstçe, adilce, bilimsel, felsefel, içtenlikle, dostça Koyun gibi, sürü gibi, imza atma her yabancı sözün altına Türkiye'nin ekonomisine zincir vurulmamalı Ancak beyinine, düşüncesine, ruhuna hiç vurulmamalı Ekonomi üretin ancak en çok düşünce üretin Ve en çok da felsefel düşünce Çünkü felsefe doğru düşüncenin ve doğru var oluşun ana yoludur Batı demek herşeyden önce felsefe, düşünce, düşünmek demektir Bunu kendinizden ve Türkiye'den esirgemeyin Doğru da doğru bir söz de herşeyden önce felsefeye, bilime Ve dini tanımlayan Din hadisileri'ne uygun bir sözdür Doğru düşünce, doğru söz üretirken bu üç ölçüye dikkat edin Doğru düşünce, doğru söz akıla gelen değil felsefeye, bilime Ve Din hadisileri'ne gelendir Buyüzden bin düşün, bir söz üret Sözler elmastan değerlidir ve elmasa sözden daha değer verilen yerde doğru söz yoktur Genelde nefsle, özelde ise moda, sıpor, sokaklar ve 'Ekmek parası' kültürü ile Kitaplardan ve doğru sözlerden uzak tutulmaya çalışılıyorsunuz Kendinizi de Türkiye'y de bu tuzağa düşürmeyin Unutmayın asıl olmanız gereken şey düşünür, alim, alime, bilge olmaktır Dünya esiri ya da beden esiri değil Sağlıklı olanın ruhu azabta, hasta olanın bedeni Paranı, servetini bine katlayabilirsin ancak gerçekte katlanan cehaletin ve nefsin olur Paranın, servetin bine katlanması insana bin tane mide, bin tane ruh Bin tane insanlık, bin tane doğru vermez, Evlilikler dünyada ya yalnızca iki insanın anlaşabileceğinin Ya da iki insanın bile anlaşamayacağının belirtileridir Ne iyi olurdu Allah var olsaydı da 'Allah belanı versin'lerle işbitirmekler(iş bitirmekler) Ben örneğin Kanal D'deki Popstar denilen kepazeliğe de Tv8'deki Survivor'a da, televizyon reklamılarına da Ahlakdışı sayfaları önlemeyen Facebook'a da 'Babanın öz kızına şehvetle bakması haram değildir' Ve 'Dokuz yaşındaki kız çocuğu yanında ailesi bile olmadan evlenebilir Ve çocuk doğurabilir' gibi Din hadisileri'ne aykırı, tuhaf fetvalar veren Diyanet'e de 'Türkçe ile felsefe ve bilim olmaz' diyen kafayapısına(kafa yapısına) da 'Devlet bekası' kılıfı altında Mısır firavunu gibi kundaklarındaki bebekleri bile öldürten Osmanlı hanedanlığı'nı savunan, baştaçı eden kafaya da 'Dünya dönmüyor' diiyen Suudi müftüye de 'Aç kalırsanız karınızı yiyebilirsiniz' diyen Suudi imama da Atatürk düşmanılarına da Medya adı altında adice yandaşlık yapan Merdivenaltı medyası'na da Vatanı ve milleti sömüren özel sektöre de Topluma ahlakdışılıktan, utanmazlıktan başka şey getirmeyen modaya Ve bikinil, mayolu, çıplaklı turizıma(turizme) da 'Allah belanı versin' derdim Hadis de diyor, 'Haklı iseler Allah zalimlerin bile beddualarını kabul eder' diye Yazık, bazan bir ilahın olmadığına gerçekten çok üzülüyorum Yanlışa, kötüye beddua etmek doğru, iyi birşey be kardeşim 'Nush ile uslanmaynın hakkı tekdir Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir' sözü değil de 'Nush ile uslanmayanın hakkı tekdir Tekdir ise uslanmayanın hakkı bedduadır' anlayışı dine daha uygun Zulüme karşı çıkarken zalimlerden de olmamak gerekir Hem ısrarla yanlış, ısrarla kötülük yapıp Hem de 'Bedduanız size döner' diye korkutuyorlar insanları Korkmayın, haklı iseniz birşey olmaz Onlar belli ki ilahlarının doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt edemeyen bir ilah Olduğunu düşünüyorlar Oysa din karanlıkta bile iki siyah kılı birbirinden ayırabilir Belli ki onlar dini Din hadisileri değil de başka birşey sanıyorlar 'Yavuz hırsız' misali gibiler Hem evi soyup Hem de ev sahibine 'Aman bize beddua etme, bedduan sana geri döner, çarpılırsın' diyen Ne demek beddua etmeyecek, bal gibi de edecek Bedduanın dinde bir gerçekliği yoktur da Yanlışlara, kötülüklere, haksızlıklara içinden bir beddua ile bile olsun tepki göstermeyenin Dinde hiç yeri yoktur Onlar dini Din hadisileri değil de ne sanıyorlar Köle gibi suspus(sus pus) yerinde otur mu Beddua istemiyorsan yanlış, kötü yapmayacaksın kardeşim Nedir bu ülkenin hali, cehalet çalıyor nefs oynuyor Moda çalıyor, utanmazlık oynuyor Bilimdışılık çalıyor, demokrasi oynuyor Mağdur köpeğin bile duasını kabul etmeyen bir ilah doğru ilah olmaz zaten Yani ne saçma bir söz 'Köpeğin duası kabul olsa gökten kemik yağardı' sözü Barbarlık ve ahlaksızlık mı istiyorsunuz da barbarlık ve ahlaksızlık çoğalıyor acaba Cehalet ve nefs mi istiyorsunuz acaba da heryer cehalet ve nefs Açık ki onlar Din hadisileri'ni bilmeyenlerdir Çünkü Din hadisileri'nde köpeğe kemik de vardır Çünkü hayvana da merhamet vardır Bence abuksubuk günler yerine Dünya beddua günü ilan edilmeli, Fırtınayım, çatılarınızı uçurmak için değil, doğrunun yel değirmenilerini çevirmek için Ateşim, evlerinizi yakmak için değil, insanlığın ateşini yakmak için Yağmurum, evlerinizi basan sel için değil, kurumuş insanlığı sulamak için Hiç saygı kalmadı insanda doğruya Emeğe saygı denilen şey emeği yanlışla, kötüyle, nefsle, cehaletle tüketmek İnsana saygı denilen şey insanı yanlışla, kötüyle, nefsle, cehaletle tüketmek Felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne saygısı olmayan saygının insana saygısı Bir hayvana ya sevgi ya merhamet gibidir, Belli ki Türkiye'de 60 darbesi dışındaki tüm darbeler gerçekte, özde Atatürk karşıtlığının darbesidir(darbesiler) 15 temmuz Fetöcü darbe girişimi de bu durumun en açık, en somut, en küstah, en belirgin En göstere göstere, gündüzgözü(gündüz gözü) ile halidir Akp de Atatürk karşıtıdır Akp seçim adı altında, seçim sandıkılarıyla(sandığılarıyla) Gerçekte demokrasiyi ve laikliği değil Atatürk'ü yok etmek istiyor belli ki Bakın bakalım ya açıkça Atatürk'ü kötülemeyen Ya da açıkça Osmanlı'yı övmeyen yandaş bir medya bulabilecek misiniz Kuşkusuz ki Osmanlı'yı övmek de Atatürk'ü dolaylı yoldan kötülemektir Abd'nin Soğuk savaş sırasında Türkiye'deki Gıladyo'suna verdiği 'Ne kadar pısikopat/psikopat, sosyopat varsa yanınıza toplayın' emiri(emri) Gerçekte 'Ne kadar Atatürk düşmanı varsa bana getirin' de demektir Çünkü Atatürk düşmanlığı hem bilimselliği hem de insanlığı terk etmektir Yani bebekleri, çocukları, öz annelerini, öz babalarını bile öldürtmüş Sultanların nesini seviyorsun, nesini savunuyorsun, nesini baştaçı ediyorsun Ve sonra da hangi akılmantıkla malum terör örgütünü bebek katili olmakla eleştiriyorsun Kuşkusuz ki onlar dini tanımlayan Din hadisileri'ni bilmeyenlerdir Görülür ki Atatürk düşmanılığında yalnızca nankörlük, vefasızlık değil Akılsızlık, mantıksızlık, tutarsızlık da vardır Atatürk düşmanılığını isteyen şey gerçekte Atatürk düşmanılığı değil, vahşet tutkusu Buyüzden ki Atatürk düşmanlığı hem tedavisi zorunlu akıl-ruh hastalığı Hem anayasal suç hem de insanlık suçu sayılmalı Yoksa Türkiye döner döner, hep aynı yerde döner döner Dikkat edin, nerede Abd varsa orada Atatürk düşmanılığı ya da Osmanlıcılık vardır Nerede Atatürk düşmanlığı ya da Osmanlıcılık varsa orada Abd vardır Anlamıyorlar ki Türkiye ne silahla ne oyla düşmana verilir Çünkü Atatürk yalnızca asker, savaş, silah değil bilim, Türkçe, insanlık ve onur da demektir, Yetenek mi önemli yoksa yeteneksizlik mi Ya da yetenek mi önemli yoksa olması gereken seçim mi Yani düşünün bir çocuğun sıpora yeteneği var, büyük bir bedensel dayanlıklılığı Büyük bir bedensel becerisi var Yani bu çocuk öyle diye sıporcu mu olmalı, yapılmalı Hayata ya da dünyaya bencilce ya da bireysel ya da bedensel bakan kafa yapısı için öyle Ancak Türkiye'nin de dünyanın da, insanlığın da sıpora, sıporculara değil Felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne, düşünürlere, alimlere, alimelere, bilgelere Bilimcilere, yazarlara, şairlere, doğru sanatçılara daha büyük, daha çok gereksinimi var Yani aşure malzemesileriniz var diye aç insanlara aşure mi yapmanız daha doğru O malzemelerden yemekler yapmanız mı Seçim yaparken yalnızca bireye değil topluma, insanlığa, dünyaya Felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne de bakmak gerekli Bazan(Bazen) yeteneğe aykırı olanı seçmek doğrudur Bazan yeteneğe aykırı olanı seçmek başarıdır Bazan yeteneğe aykırı olanı seçmek doğru yetenektir, Dini inançları anlamak, dini inançlardaki yanlışları, mantıksızlıkları, çelişkileri bulmak Gerçekte dünyanın ve insanın var oluşu konusundaki savlarında saklıdır Örneğin Semavi dini inançlardaki ilk iki insan Adam(Adem) ile Eva'nın(Havva'nın) Dünyaya yani ölümlülüğe kovuluşlarının nedeni Yasak ağaç'ın meyvasını yemeleri değil de O meyvanın onlara üremeyi yani sevişmeyi öğretecek olması mı idi Yani kovulmalarının asıl nedeni üremeyi, çoğalmayı seçmeleri mi idi Ancak bu durumda cinsel organılarının olmaması gerekiyor değil mi Çünkü varsa onu yapmaları kaçınılmazdır Acaba vardı da malum organıları kısır mıydılar da Yasak ağaç'ın meyvası O kısırlığı yok mu ediyordu,Yasak ağaç'ta 'Önlenmiş üreme'yi ortadan kaldıran birşey mi vardı Çünkü bakın dünyaya kovulurkovulmaz(kovulur kovulmaz) hemen çoğalıyorlar, ürüyorlar Ancak üreme bir ilahın onayına değil de bir bitkinin sunumuna bağlı ise Bu durumda bu durum da 'Herşeye kendibaşına(kendi başına) gücü yeten ilah' tanımıyla çelişiyor Ancak bu durum da kısır insanlardaki kısırlığı açıklar birdurumdadır(bir durumdadır) Yoksa herşeye kendiliğinden gücü yeten, herşeyden üstün Bir ilahın yarattığı iki insan neden kısır yani eksik yani hatalı olsun Kuşkusuz ki din yalnızca, dini tanımlayan Din hadisileridir Ve dinin inançlar da din değil dini inançtır Ve din de dini inanç değil dindir yani Din hadisileri'dir, Yürek(Kalp) ve akciğerler hayat için, uykuda bile çalışmak zorunda olduklarına göre Acaba yürek ve akciğer en başta olmak üzere beden(vücut) Yalnızca kendilerini var etmek için çırpınan ve gerçekte birbirleriyle akalasız Birçok canlının birleşimi, bir araya gelmişliği mi Ve bakın ölümde nasıl da kolayca terk ediveriyorlar insanı kemikler dışında Kemikler zurnanın son deliği yoksa ilk deliği mi 'Gemiyi en son kaptan terk eder' sözüne uygun olarak, İntiharlar beni etkiler Masum, çaresiz, iyikalpli(iyi kalpli) Kimsesiz, kırgın, duygulu, derin ruhlu insanların intiharları daha çok Onların ne zaman fotoğraflarını görsem Hüzünle ya da muzipçe bakmakta Ve yaşamış oldukları zamanlarda, görünmez biçimde Hala yaşamakta oldukları duygusuna kapılırım Geliyor hayat, sevmediği herşeyi insana sevdirip Aman ha, beni cumhurbaşkanı adayı göstermeyin Yoksa babam ülkeyi bu hale benim getirdiğimi sanır Hayat belki de korkunun ödülüdür 1941 martında ceplerine çakıl taşları doldurup ırmağa atlayıp intihar eden Yazar Virgina Woolf'un eşine yazdığı şu son mektup çok dokunaklı bence İntihar biçimi gibi: 'Sevgilim, yine çıldırmak üzere olduğumu hissediyorum. Yaşadığım o korkunç anlara geri dönemem artık. Ve ben bu kez iyileşemeyeceğim. Sesler duymaya başladım. Odaklanamıyorum. Bu yüzden yapılacak en iyi şey olarak gördüğüm şeyi yapıyorum. Sen bana olabilecek en büyük mutluluğu verdin. Benim için her şey oldun. Bu korkunç hastalık beni bulmadan önce birlikte bizim kadar mutlu olabilecek iki insan daha düşünemezdim. Artık savaşacak gücüm kalmadı. Hayatını mahvettiğimin farkındayım ve ben olmazsam, rahatça çalışabileceğini de biliyorum. Bunu sen de göreceksin. Görüyorsun ya, bunu düzgün yazmayı bile beceremiyorum. Söylemek istediğim şey şu ki, yaşadığım tüm mutluluğu sana borçluyum. Bana karşı daima sabırlı ve çok iyiydin. Demek istediğim, bunları herkes biliyor. Eğer biri beni kurtarabilseydi, o kişi sen olurdun. Artık benim için her şey bitti. Sadece sana bir iyilik yapabilirim. Hayatını daha fazla mahvedemem. Bizim kadar mutlu olabilecek iki insan daha düşünemiyorum.' Görülen ki yalnızca korkaklar intihar etmiyor, haklarını yememek gerek cesurları da var Çakıl taşları, atlamak ve su İntihar özlem mi yoksa dünyada son bir çocukluk mu acaba Oysa değil yazmayı Konuşmayı bile beceremeyen Stephen Hawking nasıl da dayanmıştı sonuna kadar Demek ki insanı öldüren şey gerçekte ölüm değil İnsanlığı düşünecek kadar büyük olmamak Yani intihara korkaklık demek yerine insanlığı ya da geneli düşünmemek Demek daha doğru olur, sağlık sorunuları ve kalıtım ya da genetik dışındaki intiharlar için Örneğin Ernest Hemingway de bayan torunu da intihar etti Ve örneğin İzmir'de bir liseli bayan öğrenci öğretmeninden hamile kaldığı Ve sonra da öğretmeni ona sırt döndüğü için Büyükşehir belediyesi binasının üstünden atlayıp intihar etmişti Kamu kurumularına ve kuruluşularına ahlakı birinci yasa ve birinci sınav olarak koymalı Ancak ne olursa olsun görülen ki intihar isyan da olsa özünde bir çaresizlik O da felsefeden, bilimden ve Din hadisileri'nden uzaklık taşımakta Çünkü insanlık ya da ülkesi için bir amaç taşıyan insan savaştaki bir askere benzer Yaralı da olsa sürüne sürüne de olsa görevini başarmak için uğraşır Demek ki genelde intiharı yaratan şey genelde çaresizlik, özelde ise düşünsel çaresizlik Japonların ünlü harakiri intiharıları onur sayılsa da Ölüm ya canın bittiği ya düşünmenin bittiği yerdir bence Mecazi 'Ölmeden ölünüz' hadisi dışında Yani insanı yaşatan da öldüren de hayattaki amaçıdır Amaçları felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne göre Ve felsefeye, bilime, Din hadisileri'ne uygun belirlemek gerekir İnsan yürüdükçe değil yol sürdükçe yürür İntihar korkaklık ise birgün, sonunda ölecek çocukları dünyaya getirmek daha korkaklık değil mi Açık ki intiharlar olmasın isteniyorsa insanları manevi, ruh olarak öldürmemek gerekir Kişilik olarak ise zaten öldürmemek gerekir Ne olursa olsun intihar eden insanlar düşünülmesi gereken insnalardır bence Buyüzden dünyada; intihar etmiş zararsız insanlar 'İntihar edenler günü' düzenlenmesini önerirdim Hem düşünülürlerdi hem intihara karşı bilinç sağlanırdı Hem de devletlerin de insanların da insanlara sahip çıkmasıları(çıkmaları) sağlanırdı Ölüme karşı güçlülük iki türlüdür bence: Ölümü seçmek ve ölüme karşı direnmek Yaşamayı güzel diye değil felsefel, bilimsel, dinsel bir insanlık görevi olduğu için Seçmek gerekir bence Yoksa içi kor dünya üzerinde içi bağırsak bok, tiksinç şeyler yaşamanın nesi güzel değil mi Yani yaşamak sevilmeli değil, seçilmeli Yaşamayı sevmiyorum ancak seçiyorum Felsefe, bilim, Din hadisileri, insanca bir insanlık ve insanca bir dünya için Buyüzden ya yazarım ya uyurum, uyurken de düşünürüm Sana sarı kitaplar aldım, kitap fuarından Babası elli yıl önce idam edilmiş olan o küçük mahzun, durgun Oğlan çocuğu da ölmüştür belki artık Ve nasıl da utangaçça ve masumca sallanıyordu darağaçında, elleri arkadan bağlı, beyazlar içinde Hizmetçilik yaptığı evin hanımını bilezikleri için zehirleyip öldüren O köylü, cahil genç bayan, hayatının baharında Ve asla bilemedi Darağaçında(Darağacında) sallanışının adli tıp ders kitabına fotoğrafı olarak koyulduğunu Tıpkı gerdek gecesi, bakire çıkmadığı gerekçesiyle makasla öldürülen Çırılçıplak genç kadının da Gerdek odasında, yerdeki ölüsünün fotoğrafının o adli tıp kitabına Ders fotoğrafı olarak koyulduğunu bilmemesi gibi Evet insan hayatta çok şeyi bilmiyor, bilemiyor Bir de intihar eden Bodrum hakimesi(hakimi) Mefharet hanım var, adına türkü yakılan Yalnızlıkların en acısı yalnızlık değil, yalnızlıktan kaçmaktır bence 'Kızlar yola dizilmiş, alalım birer tane! diyor Trt'de bir türkü. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 28.4.18/06.52
Düzenleme: 28.04.2018 / 07:25

BÖYLE SÖYLEDİ TÜRK BİLGESİ- 161

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler