Güneş doğuyor, gecemin ellerine
Karanlığın, ağzına kadar boşluğun
Hüzün, aklımdaki soru işaretlerinden kalma
Ve mutluluğu, perdemi aralayan loşluğun
Sabahın mı, gecenin mi hikmeti bu
Hissediyorum, anlamlandıramıyorum
Bu duygu, bu ruh yoğunluğu
Boşluğunda bir melodi duyuyorum
Geceye gömen beni sessizliğiyle
Çıkaramadım, nerede duymuştum bunu
Kızıl bir manzara sanki önümde
Güneşi kucaklayan mehtabın tuvalinden
Ben de sarhoşmuşum güvercin de
Yeni bir güne kanat çırparken
Sessizce yükseldim gözlerimin önünde
Mahrur süzülürken rüzgarda duydum
Acının mı, coşkunun mu yankısıydı bu
Elimi uzatsam tutacakmışım gibi
İşte şurada, güneş kadar yakın
Ama güneş kadar uzak
Hatırlayamadım.