Yağmur cama yeni yeni düşmeye başlamıştı.Adam alkolün verdiği etkiyle bir anlık birisinin cama taş attığını düşündü..
Yağmur biraz şiddetini arttırınca kadın heyecanlandı.Bir müddet camdan dışarıya baktıktan sonra koşar adımlarla sokağa; o elektriği az geliyormuşcasına yanıp sönen lambanın altına gitti.Kadın ağlıyor gibiydi.Fark etmek oldukça güç olsa da viskiyi bitirip yanına inmek istedi.Viskiyi bir dikişte bitirip o ateş hissiyle aşağıya inmek üzere yola koyuldu.
Kadın gerçekten hıçkırarak ağlıyordu.Adam neden diye sormadı.Sadece yağmura karışmış hıçkırık seslerini dinledi.Yeni fondiplediği viskinin sıcaklığını hala boğazında hissediyordu ve birden kadına doğru döndü.
-Gözyaşların bile silemez ruhundaki günahları diye fısıldadı.
Tam o anda bir şimşek gökyüzünde kendini belli ederek yeryüzünü gündüz etti ve kadın ruhunu teslim edercesine gecenin karanlığına doğru çığlık attı.
Tolga Alan