NECİP FAZIL KISAKÜREK
*Necip Fazıl Poetikasının ilk cümlesi Arı bal yapar, fakat balı izah edemez.dir. Kaldırımlar şairinin arı metaforunu kullanması ilginçtir. Bir yol Hâşime bir yol Rilkeye gider arı denilince. Hâşim Sıkı bir defne ormanında bırakılan bal dolu bir fağfur fanus gibi manâ şiirin yapraklarında gizlenerek her göze görünmez ve yalnız hayalât ve kelime kafilelerini vızıltılı arılar gibi haricen etrafında uçuşturur. Fağfur kavanozu görmeyen kari bu muhayyerülukûl arıların kanat musikisini işitir.
Kırmızı çiçekli siyah defne ormanının sırrı bu gümüş kanatların sesindedir. Bu tarifin haricinde hiçbir şiir yoktur. diyordu, Rilke ise Bizler Görünmezin arılarıyız. Çılgın gibi topluyoruz gözünüzün balını,
Görünmezin büyük altın kovanında biriktirip saklamak için
* Necip Fazıl, Kaldırımlar, Takvimdeki Deniz, Bu Yağmur şiirlerinin şairidir; tezin değil duyarlığın öne çıktığı şiirlerin Bu, onu her şeyden önce lirik bir şair yapar. Şiirin lirik imtidâdının ıstırap halkası Necip
Fazıldır. Istırabı retorik düzlemden lirik düzleme irca ettiren yegâne şair odur belki de
* Gâib Necip Fazılın en sevdiği kelimelerden. Belki de gâiblerden gelen sesleri aktarmaktan başka bir şey yapmamıştır o. Evet, kanaatimce öyle.
* Deliler köyünün de bir delisi var; o da Necip Fazıldır elbet!
* Eşyâyı ilk defa görüyormuş gibidir Necip Fazıl; eşyâyı örüyormuş gibi. Yokluktan eğirdiği hiçliğin çilesiyle Bundandır hallac pamuğu gibi atışı kalbinin Beni ört sesi geliyor gâiblerden, beni
örtün
* Bir akıl metafiziğinden söz edeceksek bunu Necip Fazılın gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz. Kalbim
neresi? sorusuna zeyl: Aklım neresi? Bu soruyu sordurandır Necip Fazıl!
* Nurunu okudum Necip Fazılın; ben ol dedim olmadı hiçbir şey!
* Göğe çıksam mahzenden diyen şair, elbette her katta merdiveni atmıştır.
* Göğün yükünün göğe bakmakla taşınamayacağını bilen şairdi Necip Fazıl! Bu yüzden göğe düştü
* Yönü olmaz şiirden doğanın
* Karanlığı, yuğursam nura döndüresiye mısraının şairi aslında kök metaforlardan birini, nûrı siyâhı
söylemiyor mudur bir bakıma? Kendi kalbindeki süveydâdan habersiz olamaz şair!
* Akıl, kırık kanadı hiçin diyor Üstat. Ama o kırık kanatla uçmayı da başarıyor.
* Herkes bir vücutsuz hayal peşinde diyenin yalınız ile yıldızı kafiye yapmasından başka nasıl bir tesellisi olabilir ki?!
* Murâdı murâdında, şemi şeminde Murâdımızın şemini yakamayan bir âh mı yoksa şiir?
* O ki, pınar başında çeker suya hasreti diyorsunuz Üstat. Aşkı tarif ediyorsunuz. İşaret parmağım uyuşuyor
* Onun Sanatını İbn Arabî fısıldamış Necip Fazıl yazmış: Daire Dar kapıdan geçiniz efendim
* Ayna düştü mâsivâ kırıldı
* Necip Fazılın tekten de tek, bir tek, tek başına tek; O var mısraını Sezai Karakoçun Yoktan da vardan da ötede bir var vardır mısraıyla birlikte okumak
* Allahım eşyanın hicâbındasın mısraını okurken kalbimde bir sızı ansızın, yüzümde hafif bir pembeleşme
* Fakire ziyafet diye dua ediyor Üstat; ballar balını bulamadan cânı yağma etmek yok!
* Bal sensin, varlık petek, yine arıbal diyalektiği. Hasan Dede de Arı biziz bal bizdedir diyordu.
* Gerçek hürriyeti köle olmakta bulan Üstat, nurdan heykellerin gölgeleri vuruyor yüzüne; orada ebedî hasatını yapıyor güneş
* Yollar ki, Allaha çıkar, bendedir diyor Üstat; evet, yollar da bende bu yolda
* Ben de başdönmesi ve uçurumum kendi halimce
* Necip Fazıl, Ne kendisi yâr, ne kimseye yâr mı? Belki kendine ağyâr
* Nefs ile nefes arasındaki tek harflik farkta saklı bütün bir varoluş Nefs, yani göğsü yakut ve safir
olan o köpek, terbiye edildi şiir ile.
* Avcı yenik şikâre, vardır elbet bu sırrın da hikmeti!
* Ağzı gül kokan çocuktur şair; öyledir
* Ölümedoğrudur Necip Fazılda her şey; o da Rilke gibi Meyvenin çekirdeğini taşıması gibi ölümü kendi içimde taşıyorum diyenlerdendir.
* Yeter ağlamana bir kuş ötüşü gurûba karşı son bahçelerde