-an- (1)
Kaçırdığımız bir şeyler vardır hayatta. Mutluluk, para, aşk... Affedersiniz! aşk-(ı) koymamak gerek!
An-lara sahip olduğumuzu düşünürüz hep. Sahip olunca bir şeyleri anlarız gibi tuhaf duygularla avuturuz asıl olan an-larımızı. An-lamak için bir savaş halindeyiz an itibariyle. Anlatmaya çalıştıkça anlarız; an-larımızı yitirdiğimizi! Siyasetten, edebiyattan, milliyetçilikten, hırsızdan konuşuruz anladıkça an-ları... Yitip gider anladıklarımızın da mecbur kaldığı an-lar... Ve biz hep an-larız bilmeden yaşadıklarımızı... Kim bilir, belki bir-gün an itibariyle bir şairi de öldürürüz anlamadan!
(....)
-an- (2)
insandık- yani öyle biliyorduk farkında olmadan. Farkına vardıkça üşüyen bir beynin sarhoş haykırışlarıyla koşuyordunuz çıplak ayaklı an-ların gölgesine. Vurulanlar vardı an itibariyle. Yaşamanın kıyısında aç ve sefil bir hayatı an-lamaya çalıştıkça anlamsızlaşıyorduk kendimize! Kendimizi tanımıyorduk. Yahut tanınmöaz an-lardandık! Asılsız bir an uğruna anladıklarımızdan da habersiz yaşıyorduk an-ları... An-lar belki de her şeyden daha anlaşılır şeylerdi. biz anlamamaya inançlıydık.
Bilirsiniz! neyi?
"an-da olduğunuzu ve ana diye bir şeyin olduğunu!"
Yaşamak gibi sefildik analarımızın koynunda. Ve an itibariyle ölen bir şairin gölgesine sığınan anlamlar çoğaltıyorduk an-lardan!
anlayın,
anlayın,
anma-dan anlamadıklarınızın analarını..
biliyorduk bir gün an-sızın öleceğimizi.
Yoksa öldük mü an itibariyle de an-layamadık mı?
-an- (3)
Ömür yarıyı aştığı an, çok geç an-larız geç yaşanılır olduğunu hayatın.
Yaşanılan hayatın an-larına hangi anları sığdırdığın senin yegane görevin...Sorgusuz bir an-ı yaşamak yine senin görevindir.- yegane olan an! -
Biliyorum.
Kahramanı olduğun bu satırları yazana kem gözle baktığını; satırların alnındaki izlerden başka bir şey olmadığını da an-lıyorum!
Ama.
Kurtulmalısın dağa tırmanacakken ayağına an-sızın dolan-an an-lardan! Aslında an bildiklerin senin an-ladıklarındır. Kimi bilir; kimi bilmez...
Ey -an-
Mezar taşının büyüklüğü hiçbir an-ı anlamlı kılmaz. Yaşadığın bütün an-ların şu-an bu satırlardan daha farksız bir an olmadığını an itibariyle kesiyorum!
Ve ey an!
Seni edebimle ebedi bir an-a yavaşça emanet ediyorum. Çünkü; hayalim an itibariyle bitti.
Dün yarınımdaki an-dı.(siliyorum)
An...
An...
An...
Eco