50 lira borç aldım arkadaştan, kendime marlboro alacaktım, almadım. Otobüsün cam kenarı koltuğunda uyuklayarak eve döndüm. Nemini kaybetmiş tütünümü koydum karşıma, selamımı verdikten sonra 4 tane cigara sardım. Karanlık geceye bir sezen abla parçası armağan ederken, cigaraların arsından en cılız olanını seçtim. İnsanların arsında dolaşan ben gibiydi, aramızda oluşan bu duygusal bağa aldırış etmeden onu ateşe verdim. İçime çektiğim ilk nefes, cayır cayır yaktı fikrimi. Sanki O değil de bendim eksilen. Sezen abla araya girdi; kaldım yarım, neydim ne oldum. Beynimin zonglamasına sebep olan bu sözler, umurumda değilmiş gibi, derin bir nefes daha çektim, ben bu dünyayı anlayamadım dermiş gibi biraz. Tüm yitirmişliklerim gözümün önünden geçti, unutulması güç bir sahne gibi canlı. Sanki ilk okul müsameresinde yalnızğı oynayan bir çocuk oldum. Her kesin bir parçası fakat gözlerden ırak tarafı, en mahremi. Herkes alkışını aldı ve çekildi hayat sahnesinden. Yalnızlık yani ben, oysa üstüme düşeni en afili haliyle oynayan ben. Hani benim alkışım, yok ve kocaman bir yok daha........