Bir cemre suya düşer biri isi topraga ya ben hasret düşmüş yüreğeme .kar yağmış memleketim yüksek dağlarına bir çoban dağda gezmekte bense yüksek binaların gölgesinde yürüyorum keşke diyorum keşke dağda gezen çoban kadar mahsum kalsaydım. hayatın gerçeklerinden uzak olsaydım nergiz açmış memleketimin sisli dağlarında kalsaydım. lüks lokantalarda yemek yemektense bir çınar ağacının gölgesinde dometes peynir yeseydim ama bir çoban kadar saf kalsaydım. insanlardan uzak olsaydım menfaat,para,mal mülk derdinden uzak olsaydım küçük bir tepenin düzlüğünde minik bir çadırım olsaydı ama o taş binların soğuk duvarlarında yaşamasaydım .güneşin batışını binaların çatılarnda yada pencerenin daracık aralığında değil. hayata boyun eğmemiş dim diik duran yüksek dağlarında izlebilseydim.
Artık ben bile gitsem o yaban dağları kabullenmez beni çünkü bu hayat damarlarımda bir zehir gibi yayıldı ama bir gün o topraklara gömüleceğimi biliyorum o yüksek dağların ardındaki güneş bir gün benimde üstüme doğacak...