Şiir Defteri

ZALİM EDEN ORUÇ (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
08.05.2019 / 02:42
661 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Din hadislerde en doğru, en güzel biçimde tanımlanmıştır: 'Din ilim, ahlak, vicdan, edeb, utanmak, merhamettir'. Ancak ne yazık ki 21. yüzyılda(Yüzyılda) herşey gibi dinlilerin dini anlama özelliklerinde de büyük bir yozlaşma oldu çünkü kitap okumayı sevmiyorlar pek. Oysa din demek kitap demektir. Yahudiliğin On emiri bile bir mermere yazılıdır. Yazılı olmayan din olmaz; yazılınca da okumak da gerekir; okumayınca yazılı olmasının da bir anlamı kalmaz. Oruç fakirlerin hallerinden anlamak ya da sevap kazanmak gibi nedenlerle olmaz; kişinin kendi nefsini yok etmesi, kendi ruhunu da terbiyesi ile olur yani oruç ne başkalarına bir hayırı olsun, başkalarına boyun eğmek içindir ne de başkalarına ders vermek, meydan okumak içindir. Oruçu aç kalmak olarak yorumlamak, anlamaki uygulamak oruçla da dinle de yakından uzaktan ilgili değildir. Oruçta aç kalmak bir amaç değil nefsten uzaklaşmak ve ruhu ilimle, ahlakla, vicdanla, edeble terbiye etmek içindir. Ne yazık ki dinin doğru anlaşılmadığına bir örnek de İran'dan geldi. İran polisi, Ramazan ayında ortalıkta birşeyler yiyen İranlı bir Hıristiyanı(Hristiyanı) iyice bir dövmüş ve dudaklarını sigara ile yakmış. Dini ilim, ahlak, vicdan, merhamet, edeb, utanmak olarak değil de işkence, zulüm olarak anlayan bir anlayış olağan ki bunları yapacaktır. Hani nerede 'Din ilim, güzel ahlak, vicdan, merhamettir' diyen hadis? Hani nerede tutulan oruçun insanı nefsten, zulümden, vicdansızlıktan uzaklaştırması? Oruç tutmadı diye bir insana bu zulümü yapmak zaten oruç tutmamış olmaktır yani kuru kuruya aç kalmış olmaktır yalnızca. İran bu kafayla; teknolojide ve bilimde ne denli ilerlerse ilerlesin Abd'ye yenilmeye tutsaktır çünkü ortada mantık yok çünkü vicdan yok. Vicdanı olmayanlar da yitirmek zorundadırlar. Ben İran'dan daha insancıl, daha mantıklı olmasını beklerdim ancak adalet yapısı bile insanlara zulüm üzerine kurulu bir ülkeden, Abd'deki zehirli iğne ile idamlardaki kadar bile bir merhamet, vicdan beklemek boşunadır. Anlaşılıyor ki İranın da dinle gerçek bir ilgisi milgisi falan yok; o da İslamiyet'in yalnızca şeriat yönünü görmüş ve tasavvuf, ilim, felsefe yönünü dışlamış ya da anlayamamıştır; Sünnetlerin yalnızca göreli(izafi) dünya işlerine ait olanlarını seçmiştir, sünnetlerin mutlaklık içerenlerini anlayamamıştır. Yani şöyledir konu: Tüm insanlar Müslüman olsa, hiçkimse küçücük bir suç bile işlemese şeriat kalkacaktır ancak 'Din ilim öğrenmektir' hadisi yani sünneti ise sonsuza kadar kalacaktır yani izafi şeylerle ömür tüketmek din değildir, mutlak şeylere yönelmek gerek. İran halkının yüzde kaçı üniversite mezunu ve kitap okuyor acaba? Şunu bilmek gerekir önce: Zalim eden din, din değildir; zalim eden oruç, oruç değildir; zalim eden bilim, bilim değildir. Zalim olduktan sonra ahlaklı olsan ne olur, ahlaksız olsan ne olur? Zalimlik vicdansızlık, vicdansızlık da halkasızlık değil midir? Şunu derim: İbadet öğrenmek için, dinliye; din öğrenmek için, dinsize git. Hadis de diyor zaten: 'Vicdanı olmayanın, dini de olmaz'; bırak ki oruçu(orucu) olsun. Zalimsen dinden, oruçtan nasıl söz edersin be ey gafil? Dinsizleri suçlamadan, aşağılamadan, dışlamadan önce git önce kendin din öğren. Necdet Gürçiftçi İnternetde yayınlandığı zaman: 24.7.14/16.17
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir