Şiir Defteri

YOGA KÜLTÜRSÜZLÜĞÜ (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
03.08.2018 / 07:39
831 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Bu benim 'sav'ım yani; yani o yüzden zaten yazımın başlığına 'savım' yazdım; yani isteyen katılır istemeyen katılmaz ancak bu 'benim savım' ve önerim ki kendini felsefeye ve insanca insanlığa, felsefel bir insanlığa adamış insanları en azından bir dinlemek gerekir. Ülkemizde ve dünyada şifalı denilen şeylerle yani mide ile mutluluğa ermek isteyenlerle birtakım bedensel hareketlerle yani kaslarla mutluluğa ermek isteyen tuhaf insanlar var. Belli ki felsefe ile hiç ilgileri olmamış. Bedeni kullanıp ruha gitmek düşüncesi eski ancak yanlış bir düşüncedir bence çünkü bedenle ruha gitmek zaten ruhu özgür yapmak değil ruhu bedene köle yapmaktır çünkü araça(araca) boyuneğmek(boyun eğmek) amaçı yok eder. Yoga kültürünün ve düşüncesinin bu yanlışı, bu açığı onun en zayıf noktası idi bence ve bu zayıf noktanın zamanla cehalet ve nefsle ile birleşip daha büyük bir yanlışa yol açması olasılığı hep vardı ve bence öyle de oldu ve üstelik de ruhun tersi olan bedensel teşhir nefsine yolaçıp(yol açıp). Yoga nedir? Benim bildiğim Yoga bedeni aşmak ve ruha ulaşmak savıdır, inançıdır(inancıdır), kültürüdür ya da bilinen ad ile 'Meditasyon'. Meditasyon nasıl yapılır? Yalnız, sessiz ve kişinin kendisi ile. Demokrasiyi anlamayan ülkemiz sonunda demokrasi diye ülkeyi kundaklarındaki bebek kardeşlerini, kundaklarındaki bebek çocuklarını, kundaklarındaki bebek torunlarını, hamile kadınları, çolukçocuk(çoluk çocuk) demeden binlerce masum sivili öldürten padişahları, sultanları savunan, öven, koruyan, baştaçı eden tuhaf ve zavallı kültüre teslim etdi(etti). Batılılaşmayı anlayamayan ülkemiz Batının bilime, sorunlara, olaylara bilimsel yaklaşım biçimini öğrenmek, anlamak yerine Batının tuhaf, yoz sanatçılarının, sıporcularının, mankenlerinin, modacılarının, modalarının arkasına takılmayı yeğledi. Dini anlamayan ülkemiz din diye Din hadisileri(hadisleri) diye sınıfladığım hadislere ve özetle ilime gitmek yerine cehaletin, nefsin, siyasetin, ticaretin, adaletsizliğin, vicdansızlığın ve zulümün arkasına takıldı, o padişahçıların sultancıların arkasına takılmakla da. Yoga'yı anlamayan bazı insanlar da Yoga diye Yoga'yı bir sıpor(spor), eğlence, nefs, beden, cehalet, bedenle mutluluk, bedene esir olmak, teşhir kültürü ve gösteri sanatı yaptılar ve internette fotğraflarını bolca gördüğümüz üzere: Kimi kumsalda(pılajda, plajda), kimi parkta yani herkese açık yani kamusal alanlarda, sıpor salonularında(salonlarında) bacaklarını omuzuna almış, kimi omuzlarını bacaklarına almış, tuhaf tuhaf hareketler. Yoga bildiğim kadarı ile öncelikle bir nefsi aşma kültürüdür ve bildiğimiz sözcükle bir 'ibadet' biçimidir yani. Yahu hiç ortalık yerde, başkalarına göstere göstere, beden hareketleri ile övüne övüne nefs terbiyesi, ibadet, meditasyon mu olur? Yani akıl var mantık var. Yani ortalık yerde Yoga yapmak ya da yaptığı cambazvari Yoga hareketlerini internete koymak, başkalarına göstermek bence Yoga değil Yoga.'ya ihanettir, Yoga kültürü değil Yoga kültürsüzlüğüdür. Haa, Yoga'yı mı tanıtmak, sevdirmek istiyorsun; öyleyse ortaya akrobasi türü Yoga hareketilerinin(hareketlerinin) görüntülerini değil oturuk, bağdaşlı, eller çene altında ve gözler kapalı, meditasyon halinde, olağan Yoga duruşunu koyarsın. Yoga kültürsüzlüğü kafası gün gelir Yoga'yı bazı tuhaf insanların yaptıkları Mevlana'nın dönüşünde yaptıkları gibi bir sıpor türü ya da gösteri ya da eğlence türü haline getirirse hiç şaşırmam. Birşeyi öğrenmeden önce ruhunu, amaçını(amacını), nedenini, kişiliğini öğren. Ben diyorum ki ortalık yerde, kamusal alanda, başkalarının göreceği biryerde sıpor yapmak bile yanlıştır çünkü sağlıktan çok teşhir özelliği ve teşhirin sonuçlarını, etkilerini taşır ki önce 'Kardeşlik' denilen, 'Sıpor kardeşliktir' denilen sıporun günümüzde bir barbarlık, vahşet araçı ve gösterisi durumuna gelmesi de bu yüzdendir ki hep diyorum: Kamusal alanlarda sıpor yapmak yasaklanmalıdır ve gösteri ya da ticaret amaçlı sıpor da yasaklanmalıdır yoksa bir yandan insanca dünya istenirken bir yandan da insanca dünyanın kökünekibritsuyudökülür(köküne kibrit suyu dökülür). Yani bence kim ki ortalık yerde sıpor yapıyorsa sıporun ve insanca dünyanın düşmanıdır; kim ki ortalık yerde Yoga yapıyorsa ya da yaptığı Yoga hareketlerinin resimlerini topluma yayıyorsa Yoga'nın düşmanıdır. Yoga'nın tek bir hareketi vardır bence, o da bağdaş kurup oturmak, elleri avuç içlerinde ve çene altında birleştirmek ya da ayak topuğularında(topuklarında) birleştirmek ve gözleri kapatıp ruha, soyutluğa dalmak; gerisi yalnızca sıpordur, beden eğitimidir, sıpordur ve birşey dahadır ki onu da başka bir yazımda yazacağım. Benim için, bana göre sıpor dışkılamak gibidir ve ortalık yerde yapılmamalıdır, gizli yapılmalıdır ve utançla yapılmalıdır övünçle değil çünkü bence sıpor beyine hizmet değil beyine karşı bedene hizmettir; niteliğe hizmet değil niceliğe hizmettir; ruha hizmet değil kütleye hizmettir yani yemek içmek, dışkılamak gibi bir ilkelliktir, övünülecek birşey değil. Ülkemizde tuhaf birşey var: Hiçbirşeyi, iyi yapıyoruz da, doğru yapamıyoruz. Herşeyi nitelleştirmek yerine daha da nicelleştiriyoruz; herşeyi beyinselleştirmek yerine daha da bedenselleştiriyoruz. Bakın yazımda hep 'Yoga' yazdım yani 'yoga' değil yani başını büyük harfle yazdım çünkü özel bir kültürdür ancak Yoga yerine yoga yapanlara da kendi adıma sözüm yok ancak Yoga adına var ki o da yaptıklarını Yoga olarak değil yoga olarak tanıtsınlar yani bir kişilik eğitimi olarak değil cimnastik, sıpor, beden eğitimi türü olarak. Yani bir de işin ticaretini yapıyorlar, para alıp, para ile öğretip; yahu dünyanın neresinde bir ibadet para ile öğretilir? Onlar gitsinler önce Yoga'nın bir ibadet türü olduğunu öğrensinler; Yoga'ın hareketleri olmaz, ruhu olur. Yani Yoga bir bedensel sağlık araçı ve amaçı değil bir ruh kültürüdür; sen makyajla ya da pazularını ya da göğüs kasılarını(kaslarını) göstermekle bile mutlu olursun, o başka. Kimi de burununu(burnunu) karıştırmakla ve yellenmekle mutlu oluyor; yanlış mutluluk seçenekleri konusunda kamu ya da insanlık adına fazlaca yapacak birşey yok yani; ne demiş atalarımız: 'Herkoyunkendibacağındanasılır(Her koyun kendi bacağından asılır)' ve 'Neekersenonubiçersin(Ne ekersen onu biçersin)'; ben de birşey ekleyeyim: Amaçına aldanma, gittiğin yol da ya da kullandığın araç da seni etkiler öyle ki amaçını öyle ki seni bile yok edebilir. Birşey daha: Başkalarına ya da herkese gösterdiğin sıpor sıpor değil, başkalarına ya da herkese gösterdiğin ibadet de ibadet değildir. Bunlar gizli yapılması gereken şeylerdir yoksa aldanış akılı çeler. Bir de Yoga'yı hem ortalık yerde hem de cicilibicili(cicili bicili) giysilerler ya da yarıçıplak yapanlar var ki onlar hepten içleracısı(içler acısı) durumdalar. İnsanlık şunu öğrenmeli artık: Bedenle, sıporla, kütleyle, nicelikle ruha varılmaz ancak ruhtan inilir. Ruhunu, kişiliğini geliştirmek istiyorsan kitap oku, felsefe öğren, nefsten kaç, inzivaya gir ve bolca uyu. Önemli ya da üstün ya da değerli olan beden güzelliği ya da üstünlüğü değil ruh güzelliği ya da üstünlüğüdür ve bedene asir olmuş bir ruh asla güçlü, güzel, doğru ve üstün değildir. Necdet Gürçiftçi Patentsiz, dinsiz, yerli üretim bir Türk/Türkiye bilgesi İnternette yayınlandığı zaman: 14.416/09.34
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • ademtok
  • mimu
  • kartanesimKar
  • Ebuelfiya
  • Efeefe
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir