Şiir Defteri

TÜRKİYE'Yİ KURTARMAK TÜRKÇEYİ KURTARMAKLA BAŞLAR (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
08.01.2018 / 07:01
1088 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Türkiye'yi kurmak da kurtarmak da Türkçe'yi yani Türkçe Türkçe'sini yaratmak ile başlar ki o da düşünürlerin, bilgelerin yapabileceği birşeydir; ne devrimcilerin, ne milliyetçilerin, ne Atatürk'çülerin, ne Müslümanların, ne bilimcilerin, ne sanatçıların, ne siyasetçilerin, ne hükümetin, ne devletin, ne de başkalarının değil. Bu ülkede; devrimciler kendilerine uygun yabancı sözcükleri, milliyetçiler kendilerine uygun yabancı sözcükleri, Müslümanlar kendilerine uygun yabancı sözcükleri kullanıyor iken hiçbirisi bu soruna çözüm, bu konuya uzman olamaz. Türkçe Türkçe'sini yaratamayan hiçbir kimse ve hiçbir kurum; Türkiye'yi ne kurabilir ne de kurtarabilir. İlginç ki Türk Dil Kurumu adlı kurum da Türkçe Türkçesi'ni bilmemektedir. Türk Dil Kurumu Türkçe sözlüğü içler acısıdır. Gerçek şu ki Türkiye'de gerçek, doğru bir Türkçe sözlük de yoktur. TürkçeTürkçesi'ni yaratamadıkdan sonra ne bilimde ne teknolojide ne ekonomide ne başka birşeyde ilerlemeler Türkiye'yi kuramaz da kurtaramaz da. İşin özü, Türkçe'dir, Türkçe Türkçesi'dir. Yazılarımda ben de yabancı sözcükler kullanmaktayım ama bunu bilerek yapıyorum, yani şimdilik. Yani bu konudatutucu, kalıcı değilim. ?Türkçe'yi yaratmak' adlı kitap çalışmam yayınlandığında, yabancı sözcükleri kullanmayacağım ama o güne kadar zorunluyum. Ama öyle, tümden de tutarsız, uçuk biçimde yabancı sözcükler kullanmamaya özen gösteriyorum. Örneğin; köktenci yerine radikal, uygulama yerine pıratik, sağlık yerine hijyen, anı yerine anektod, çalışma yerine aktivite demiyorum. Devrimcilik de komünizim(genelcilik) de sorunlara çözüm bulamaz. Birşeyi devirmek, çözümü bulmak değildir, elde etmek değildir. Devirmek ile sorunlar çözülmez. Paratoneri(yıldırım çekeri) devirmek ile yıldırımlar bitmez, sona ermez. Türkçe bir sözcük olmayan ?Milliyetçilik' ile de sorunlar çözülmez. Önce kendi dilini yaratacaksın, başkalarının dili ile tarihin doruğuna çıkılmaz. Sağlam bedende sağlam ruh(tin) bulunmaz. Bunu anlamamak; sorunların devrim ile, milliyetçilik ile, İslamiyet ile ya da bilim ile, teknoloji ile, ekonomi ile çözümlenebileceği sanısı yaratır ki gerçekçilik değildir. Şu an; hangi siyasal partiye oy verilir ise verilsin, sorunlara çözüm değildir. Sorunların çözümü ne demokraside ne siyasette ne bilimde ne teknolojide ne ekonomide ne devrimcilikte ne milliyetçilikte de ne dinde ne Osmanlı'da ne Orta Asya'da ne de başka birşeyde değil öncelik ile dildedir, Türkçe'dedir, Türkçe Türkçesi'ndedir. Bir insanda ya da bir örgütte; Türkçe'ye ilgisizlik ya da düşmanlık var ise çözümün değil sorunun öğesidir ancak. Türkçe'ye, Türkçe Türkçesi'ne ilgisiz, duyarsız ya da düşman kişi ve örgütler Türkiye'den uzak durmalıdırlar. Bu iş; herkes iş, aş, ev, araba, para, mutluluk verme işi değildir. Bu iş; düşünürlük, bilgelik, bilimsellik işidir. Öyle; Che resimleri ile, bozkurt resimleri ile, Atatürk resimleri ile, Deniz Gezmiş resimleri ile, ?Ya Allah, ya Bismillah'lar ile olacak iş değil. Düşünür, bilge, bilimsel değil isen, bu işlerden uzak duracaksın. Bu ülkenin ne devrimcilerinde ne darbecilerinde ne Atatürk'çülerinde ne milliyetçilerinde ne demokratlarında ne bilimcilerinde ne sanatçılarında iş yok. O yüzden ki yetmiş yılda bu ülkeyi ellerinde tutamadılar da ellerinden kaptırdılar. Bu ülkede dincilerin başarı oranı; devrimcilerin, darbecilerin, Atatürk'çülerin, milliyetçilerin, demokratların, bilimcilerin, sanatçıların aptallık oranları ile doğru orantılıdır. Koskoca yetmiş yıl bu. Ne yapdınız bu yetmiş yılda; biribirinizi yemekten, keyif sürmekden başka? Akp daha dünyada yok iken ? Bu dinciler öyle bir çoğunluk ile gelecekler ki sizi saçlarınızdan tutup sokaklarda sürükleyecekler de birşey yapamayacaksınız,' dediğimde, elde sigara ve içki, gülüp geçiyordunuz. Gerçek şu ki Akp, başa; Türkiye laiklerinin, devrimcilerinin, darbecilerinin, milliyetçilerinin, demokratlarının, bilimcilerinin, sanatçılarının, aydınlarının eli ile gelmiştir. Türkiye'yi Türkçe ile üretmek yerine, keyif ile yemeyi seçtiler. Oysa devrimciliği; Che'den, Marx'dan, Lenin'den öğrendikleri kadar Atatürk'ten de öğrenme becerisini gösterebilseler idi, Türkiye bugün bu zorbalık altında olmayacaktı. Tümü de kendini beğenmişlik, megalomanyaklık, bilimsellik ile ilgisizlik içinde; bu başarısızlığın gerçekleşmesini sağladılar. Sarı saçlıyı, mini etekliyi, bikiniliyi, sigara ve içki içeni, dinsizi çağdaş, uygar sayan yoz düşünce yapısı; devrimcilerden, Atatürk'çülere kadar her laik kesimi depremi ile yer ile bir etti ve Akp gelip bu yıkıntıya kondu. Görünen o ki yine de akıllanmamışlar; yine de felsefe, mantık, bilimsellik düşmanlığı, kadıncılık ve sorumsuzluk içindeler. Bundan ötesi olmaz, sanılmasın. Bundan ötesi de var. Ama bundan ötesi de; kendilerine devrimci, darbeci, Atatürk'çü, milliyetçi, bilimci, sanatçı, aydın, çağdaş, uygar sanan bu zavallı düşünce, kişilik ve ruh yapısı ile önlenemez. Yine söylüyorum; ne devrimciler ne darbeciler ne Atatürk'çüler ne milliyetçiler ne demokratlar ne bilimciler ne sanatçılar, hiçbirisi soruna çözüm olamaz. Hangi yüz ile, hangi tutarlılık ile, hangi yeni kuram ile, hangi ayıpsızlık ile ulus karşısına çıkacaklar ki? Etnikçiliği, etnik dili ana dil saymak; etnik dili, ulusal dilden ayrı ve üstün gören bir yoz, bilimsellikdışı düşünce yapısı ile ne bu ülkeye ne de insanlığa çözüm getiremezler. Düşünür, bilge değil isen susacaksın. Çağ artık; düşünür, bilge olmayanların susma çağıdır. Öyle; ?Yüzde elli bir oya, al yönetim senin olsun,' saçmalığını demokrasi saymak yok artık. Bu yaklaşım çağdışı, bilimsellikdışı, insanlıkdışı artık. Düşünür(filozof) denilince akıllarına Voltaire, Platon, Marx, Engels, Nieztsche, Goethe gibi Batı düşünürlerinden ya da Muhammed, Ömer, Ali, Mevlana, Fethullah,Saidi Nursi gibi Arab düşünürlerinden başka düşünürler gelmeyen; ?Türk bilgesiyim,' diyenlere tu kaka edenler ile bu ülke ne kurulur ne kurtulur. Öze yabancı olan; varlığa da yabancıdır. Ha bu arada: ?Adres' yerine ? Yolca' denilmelidir ki Türkçe'ye önemli bir katkımdır. Dahası da var. Yine; sol düşüncenin yarattığı sözcükler gerçekte Türkçe değil. Örneğin: Anımsamak, bilgisayar. Ezberleriniz bozulacak. Türkiye ve Türkçe böyle yaratılacak. Akp'nin varlığı; devletin izleyici kalmasına bağlıdır. Yok ise ne Akp ne de Dtp var olamazlar. Türkçe'yi bilmeyen bir Türkiye devleti de bağımsız ve özgür varlığını sürdüremez. Atatürk dil devrimini, eğlence olsun yapmadı. Onun büyük, önemli, bilimsel bir anlamı var. Türkiye'yi kurtarmak, Türk ulusunun anlayamayacağı birşeydir. Önce Türkçe, sonra Türkiye, sonra dünya. Yok ise tak sepeti, yoluna. Necdet Gürçiftçi 2011-Mart tarihinde internette yayınlandı.
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir