Şiir Defteri

TÜRK DİYANET VAKIF-SEN GENEL BAŞKANINDAN BİLİM KURULU KONUSUNDA TUHAF AÇIKLAMA SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
09.04.2020 / 01:31
488 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Öncelikle bu vakıfın adının tuhaflığına dikkat etmek gerekir. 'Türk' Diyanet, ne demek? Diyanet demek din demek ise 'Türk din' ne demek? Yani ülkemizde örnek ki Arab Diyaneti, Ermeni Diyaneti, Kürd Diyanet'i de mi var? Türk Diyaneti'nin Arab Diyaneti'nden farkı mı var, varsa bu fark nedir? İslam'a farklı yaklaşımlar mı var İslam dünyasında? Peki hangi Türk; çünkü Türkler Müslümanlıktan önce Müslüman değildiler, Şamancı idiler; Türk Atatürk Türkiyesi Türkü ise Atatürk 'Önce ilim(bilim)' demiş insandır; ve Diyanet'in de, Türk Diyanet vakıf-sen'in de bilimle ne gibi ilgileri var? Yani daha bu sendikanın adına mantıksızlıklar, tuhaflıklar var; yani sözlerinde ve isteklerinde neden olmasın? Ülkelerin corona salgını karşısındaki çaresiz durumlarının temel nedeni savım ki bilimsellikten ve ahlaktan uzaklıklarıdır. Bilim ve ahlak insani dünyadaki en önemli, en üstün şeydir; bu nedenle ki Muhammed de, Atatürk de 'Önce ilim(bilim ahlak' dedi. Ülkemizde de açık ki ülkemizi bilim ve ahlak değil de siyasetin yönetmesi yüzünden corona salgınına karşı savaşım bilimsel olmaktan uzak bir dünya içinde; öyle ki ben 'Coronaya karşı maske takılmalı, corona virüsü havada 20 dakika kalabilir' derken Sağlık bakanı, Bilim kurulu ve televizyona çıkan tıp akademisyenleri 'Yalnızca corona hastası kişiler maske takmalı; corona virüsü havada durmaz, hemen yere düşer, corona havadan yayılmaz' diyorlardı. Ve ileri sürdüğüm şeylerden biri de coronanın evcil hayvanlardan da insanlara bulaşabileceği idi. Ben tıp insanı değil felsefe ve mantık insanıyım; bu nedenle ki bilimsel ve tarafsız öneriler sunabilmekteyim. Corona salgını ile savaşım için Bilim kurulu diye birşey oluşturulmuş. Açık ki adı Bilim kurulu olsa da içi bilime aykırı inançları olan kişilerden oluşmakta. Bilim kurulu tam bilimsel kişilerden oluşmamakta iken bir de Toplum bilimleri kurulu diye birşey oluşturulmuş ki bu kuruldaki kişiler de büyük olasılıkla üstelik de yüksek yüksek maaşlar alacaklardır; siyasi iktidar coronaya karşı toplumdan bağış isterken, toplarken yani açık ki bu bir israf. Kimlerden oluşacakmış bu 'Toplum bilimleri kurulu'; sosyolog, pısikolog(psikolog), din pısikolojisi, din sosyolojisi, istatistik gibi alanlarda uzman kişilerden. Büyük olasılıkla da tümü Akp yanlısı olacaktır, ve bilimdışı inançları olan kişiler olacaktır. Bu sendikanın başkanı dedi ki 'Bilim kurulu'nda din adamları da olsun.'. Yani bilim ve din ne alaka? Diyanet'de laboratuvarlar mı var, tarikatlarda ve cemaatlerde laboratuvarlar mı var; bunların bilime, teknolojiye ne katkıları var? Corona ile dinin ne ilgisi var? Diyanet başkanının coronaya karşı dua okumasına bakılırsa acaba coronaya karşı savaşıma bu din adamları dua ile katkıda bulunacaklar? Eğer öyle ise demek ki coronaya karşı duanın çözüm olacağına inanmaktalar. İşte, İslam dünyasının Batı karşısında geriliğinin temel nedeni bilim ile dini inançı birbirlerinden ayırmamasıdır, ve üstelik de dini inançı bilimin üstüne koymasıdır. Ancak; bu insanların 'din' dedikleri şey açık ki Muhammed'in din dediği şey değildir çünkü Muhammed dedi ki 'Din ilimdir(bilimdir), ilim olmazsa din de olmaz, ilim Çin'de de olsa gidip öğrenin, alimin uykusu bile cahilin ibadetinden üstündür'. Peki bu insanların bilim üretmekle, teknoloji üretmekle ne ilgileri; Türkiye'ye ve insanlığa bilim ve teknoloji olarak ne katkıları, ne yararları var? Gördünüz işte; Diyanet bile coronaya karşı aşı, ilaç icat etmeye çalışmak yerine dua etti. Bu sendikanın o başkanı Bilim kurulu'na 'Din' görevlisilerinin de katılmasına gerekçe olarak bilimdışı bir kanıt göstermiş kendince. Demiş ki 'Kuran-ı Kerim'de, İncil'de, Tevrat'ta salgın hastalıklardan söz edilmektedir.'. Mantığa bakar mısınız; kuşkusuz ki gazeteler bile çağın hastalıklarından söz ederler ancak gazeteler bilimsel değildirler. O kişiye sormak gerekir: Peki o kutsal kitaplar hastalıklara karşı ne çözüm göstermiştir? Kanıtına ek olarak şunları da eklemiş: 'Bizim teklifimizin altında yatan neden şu; malum şu anda tüm dünyayı esir almış gözle görülmeyen bir salgınla karşı karşıyayız. Adına covid deniliyor, gözle görülemiyor, bütün süper güçler dize geldi. Abd'yi, İngiltere'yi, Fransa'yı görüyoruz. Bu ülkeler silahlara o kadar para harcarken, insanlık boyutunu hiç düşünmemişler. Her şey şu anda durdu. Hepsi dize geldi. Öte yandan bu dönemde sabrın, muhasebenin, herkesin kendini kontrol edebilmesi lazım. Manevi hayata önderlik eden Diyanet İşleri Başkanlığımız da işte bu noktada devreye girmeli bilim kurulunda.'. Bu kişinin anlamadığı ya da anlamak istemediği şeylerden bazıları da şu: Süper güçler dizegelmedi(dize gelmedi); Diyanet dua ederken onlar harıl harıl çalışıp coronaya karşı aşı, ilaç, cihaz, teknoloji, çözüm üretmek için gecegündüz didiniyorlar. Bak ki Akp iktidarı bile hızlı testleri Çin'den satın aldı, Diyanet'ten ya da ilahiyat fakültesilerinden ya da imamhatiplerden değil. Silaha para harcayan yalnızca süper güçler değil, Akp iktidarı da, S-400'leri kim aldı? O süper güçler silaha para harcarlarken bilime ve teknolojiye yani insanca bir dünyaya da para harcıyorlar: Evindeki beyazeşyaların; elindeki ceptelefonunun, bilgisayarın; altındaki arabanın; karşındaki televizyonun; hastalandığında doktorların sana yazdıkları ilaçların, hastalandığındaki gittiğin hastahanelerdeki tıp cihazlarının patentleri o süper güçlere ait; peki İslam dünyası 100 yıldır bilime, teknolojiye, insanlığa ne , ne buluş, ne artı değer ekledi? Bu kişi bir de demiş ki kutsal kitapları gösterip 'Aslında herkesin şapkasını önüne koyup düşünme vakti.'. Yani demek ki Diyanet de, kendisi de, Akp de şapkalarını önlerine koyup düşünmeliler. Peki düşünecekler mi; örnek ki dini tanımlayan Din hadisileri'nin 'Din bilimdir(ilimdir), ahlaktır, vicdandır, merhamettir, dürüstlüktür, adilliktir, tarafsızlıktır, medeniliktir, dostluktur, nefssizliktir, inzivadır' tanımlarını düşünecekler mi? Dinin siyasete ve özel sektöre karşı olduğunu düşünecekler mi? Dinin bilimden, ahlaktan ve kamucu ekonomiden yana olduğunu düşünecekler mi? Bu kişi bir de demiş ki 'Manevi hayata önderlik eden Diyanet işleri başkanlığımız da işte bu noktada devreye girmeli bilim kurulunda.'. Dini tanımlayan Din hadisileri'ne aykırı durumdaki, siyasetçilerle cami açan, siyasete karşı çıkmak yerine siyasete yardımcı olmak çabası gösteren; 'Babanın kendi öz kızına şehvetle bakması haram değildir', 'Dokuz yaşındaki kız çocuğu evlenebilir' gibi dine aykırı fetvalar vermiş olan Diyanet mi manevi önder? Anlaşılan ki bunlar Din hadisleri'ni bilmedikleri gibi maneviyattan da anlamıyorlar? İnsanlar kendilerini ancak felsefe, bilim, ve Din hadisileri ile yani kısaca bilim, ahlak ve nefssizlik ile doğruya götürebilirler ki bu da Diyanet'in ne tekelindedir, ne de egemenliğinde; diyanet önce kendini Din hadisileri'ne aykırılıktan kurtarsın da gerisi kolay. Bu kişi Bilim kurulu'nda Diyanet'in de olması için şu tuhaf gerekçeyi de göstermiş: 'Hasta yakınlarına, hastalara, sağlık çalışanlarımıza bir manevi destek anlamında bilim kurulunda olmalıyız.'. Hasta yakınlarına, hastalara ve sağlık çalışanlarına yardımcı olmakla bilimin ilgisi var, bilimdışı bir dünya olan Diyanet'in değil; o kişilere yardımcı olmak istiyorsan Bilim kurulu'nda olmana gerek yok, git yardım et; Bilim kurulu'nun ya da bilime; bilimin de mantığa ve araştırmaya gereksinim var, duaya değil. Sosyolog, pısikolog, din pısikolojisi, din sosyolojisi, istatistik uzmanı coronaya karşı ne yapacak? Sonra, anlamadıkları birşey var: Din başkadır, dini inanç başkadır; din, dini tanımlayan Din hadisileri'nin tanımladığı dünyadır. Pısikoloji dedikleri de ne; Feudsal saçmalıklar. Bilim kurulu ya da bilim coronaya ya da hastalıklara karşı bilimsel çözüm üretmek için çalışır; hastalara ruhsal destek sağlamak için değil. Dini inançını hastalara, hasta yakınlarına, sağlık çalışanlarına vermek istiyorsan, Diyanet var. Açık ki Bilim kurulu'na Diyanet sokmak siyasi amaçlı ya da yandaş birilerini maaşa bağlamak ya da Bilim kurulu'nu bilimdışı bir alana yönlendirmek ya da Bilim kurulu'nu tarikat ya da cemaat denetimine almak ya da Bilim kurulu'nu sulandırmak gibi bir amaç taşıyabilir çünkü yapılan şey bilimsel açıdan hiç de mantıklı değil. Bu durum da coronaya karşı savaşımın bilimsel olmadığı ya da olmayacağı anlamına gelebilir. Görülmekte ki özelde Türkiye, genelde ise İslam dünyası henüz bilim, bilimsellik, bilimcilik aşamasına gelebilmiş durumda değil oysa Muhammed de, Atatürk de 'Önce bilim' dedi. Diyanet siyasi iktidar lehine heryere egemen olmaya çalışacağına Din hadisileri'ni öğrenmeli. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 9.4.20/01.32
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Hevilli
  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal

Bağlı Üyeler

  • Celal18:38
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir