Şiir Defteri

TOPLUMLARI ŞİZOFRENLEŞTİRMEK SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
12.05.2019 / 07:28
805 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Şizofreni denilen şey 'sanı' durumudur yani temelde 'var olmayan şeylere; mutlak, kesin varlarmış gibi inanmak; var olmayan şeyleri mutlak, kesin varlarmış gibi sanmak' durumudur ki bu da üç nedenden kaynaklanır: 1- Beyinin nesnel durumuna köle olmak yani nesnel neden, 2- Bu durumu seçmek, 3- Bu durumun öğretilmesi yani toplumsal yapı. Yani savım ki şizofreni eğitimle düzeltilebilir bir şeydir; ilaçlarla değil yani örnek ki insan dünyanın düz olduğunda ısrar, inat ediyorsa bunu ilaçla nasıl düzelteceksin, bu ancak mantıkla olur; savım ki şizofreni özellikle bu durumdan maddi ya da manevi çıkarları olanlarca toplumlara öğretilen, ezberletilen, belletilen, benimsetilen birşeydir ki bu nedenle tarihsel gerçek ki yanlış, bilimdışı inançlar ülkelerde yukarıdan aşağıya doğru yayılır ve egemen olur, aşağıdan yukarıya doğru değil yani hükümdar neye inanıyorsa toplumu da ona inanır, ona inanmak zorundadır örnek ki Eski Mısır hükümdarı Ra'ya inandığı toplumu da ona inanmak zorunda idi yoksa cezalandırılırdı yani gerçek ki toplumlar şizofreniye hem yönlendirilmekteler hem de zorlanmaktadırlar ki bu duruma günümüzde, uyulmazsa cezası olmayan örnek ki moda, sıpor(spor), pılaj gibi şeyler de eklenmiştir. Yani bu durumda; toplumlarda yükselmesi zorunlu olan şeyin, depresyon içerse de şizofreni olduğu açıktır. 'Dünyada depresyon ilerliyor, yayılıyor' gibi haberler gerçekte yanlış haberlerdir çünkü gerçekte dünyada yayılmakta olan şey depresyon da içerse şizofrenidir çünkü dünya yani insanlık bilimdışı bir dünyaya yani var olmayan şeylere inanma yani var olmayan şeyleri var sanma durumu içindedir en azından. Bu duruma bir de moda, sıpor(spor) ve pılaj, yüzme havuzu gibi şeyler de destek vermektedir. Durumu anlamak için 'Herkesin bakması'nı yani 'görülmek'i kullanabiliriz. İlahlar gerçekte hem var olmayan şeylere inanmaktır hem de 'Değer verilen ve en güçlü bir şeyce görülmeyi, bilinmeyi istemek'tir. Zeus da gerçek te(de) bu demektir. Yani gerçekte görünmeyi istemek ilahlara ait bir şey değil insanlara ait birşeydir ki bu durum ilahlara yansıtılmıştır ki bu tarihsel ve toplumsal bir durumdur. Bir de bireysel olan durum vardır ki bunlardan ilki özellikle ergenlerde, daha özellikle de dişi ergenlerde görülmekte olan 'Görülmeyi istememek' görülme durumudur; ikincisi de en başta moda ve teşhirci sıpor türüleri(türleri) ile iç içe olan 'Görülmeyi istemek'tir. 'Görülme' durumu sanı ve paranoya ile iç içedir, ve dolayısı ile de insanın kendi dışı yani bedeni yani kütlesi ile ilgili bir şeydir. Ergen 'görülmek' sanısı bir paranoyadır ve korku ve utanma içerir ancak modanın ve teşhirci sıporlar paranoyanın daha ilerisi ötesi olan, sanılan şeyin mutlak, kesin olarak gerçekleştiği sanısı olan ve mutluluk, keyif, haz, nefs içeren ve veren, ve utanmayı dışlamış, utanma içermeyen bir şeydir yani ergen hem başkalarınca kendisine dikkatli ve yoğunca bakıldığı sanısı ve paranoyası yani şizofrenisi içinde iken ve bundan yoğun olarak utanmakta ve acı çekmekte iken yani 'Kendisine bakılmaması bakılması' amaçı(amacı), isteği, arzusu içinde iken moda, pılaj, teşhirci sıpor gibi şeyler hem kendisine bakıldığı sanısı içinde içindedir hem de kendisine bakılması, kendine baktırtmak amaçı(amacı), isteği, arzusu yani bu durumdan hoşlanmak içindedir yani ergen kendine bakılmamasını gerçekleştirmek isterken moda, pılaj, teşhirci sıpor gibi şeyler kendisine bakılması, kendine baktırtmak amaçı içindedir örnek ki daracık giyim, açıksaçık giyim, bikini, saç modası, makyaj, pirsing, takı, dövme gibi şeyler kendine baktırma amaçlı şeylerdir yani insanlıkta tarihsel olarak da var olan ve ilahları yaratmanın temel nedeni de olan 'kendine baktırma'yı kesinleştirmek ki ilah kültürü de, moda da, pılaj ve benzeri şeyler de, teşhir(nars) sıporuları(sporları) da 'kendine bakılma'yı kesinleştirmek, mutlaklaştırmak ve çoklaştırmak amaçlıdır ve işlevlidir. Bu nedenle çağımızda pirsing, dövme, moda, pılaj, vücut geliştirme sıporu, astroloji gibi şeyler hem yayılmakta hem de destek görmektedir. Açık ki ilah kültürü de, moda da, pılaj gibi yerler de 'görülmeyi istemek' ve 'görülmeyi sanmak' kültürüne ait şeylerdir. Ve bu durumun; ülkeleri, toplumları, insanlığı yönetmek, elegeçirmek(ele geçirmek) isteyenlerce toplum beyinyıkama(beyin yıkama), toplum mühendisliği, algı operasyonu gibi şeylerle kullanılacağı ve kullanılmakta olduğu da açıktır ki bu nedenle örnek ki siyaset ya dini inançları, bilimdışı inançları sömürür ya da zinanın suç olmaması, fahişeliğin serbest olması, eşcinselliğin serbest olması, çıplaklığın serbest olması gibi ahlaka aykırılıkları savunur. Hitler de 'toplumu şizofrenleştirmek'i kullandı; akıldışı/bilimdışı ya da ahlakdışı her yönetim biçiminde olduğu gibi. Bu durumdan uzak olmanın tek yolu gerçeklikçi mantıktır yani felsefe, bilim, ve Dini tanımlayan Din hadisileri'ne sarılmak; ve dünyanın içi lav, kor, ateş dolu bir şey olduğunu, insanın da içi bağırsak, bok, pis, iğrenç, tiksinç şeyler dolu olduğunu; ve insanların kendilerini de, birbirlerini de asla göremeyeceklerini bilmek, ve hem dünyanın hem de insan bedeninin içinin ne olduğunu bilip bakmayı ve bakılmayı önemsememek yani içerikli yani nitel mutlak mantık. Yani insanlık felsefeye, bilime, ve Din hadisileri ile sarılıncaya kadar insanlık asla masum, suçsuz ve doğru olmayacak. Gerçek ki insanlık akıldışı-ahlakdışı moda, teşhir(vücut gösterme) sıporu ve ahlaka aykırı pılaj gibi yerlerden de; akıldışı-ahlakdışı sanatçılardan, akıldışı-ahlakdışı ünlülerden de; akıldışı, ahlakdıçı medyadan da uzak durmalı. Açık ki moda, teşhir sıporu, pılaj, astroloji, bilimdışı inanç gibi şeyler toplumları, insanlığı şizofrenleştirmek için kullanılmakta ki bu da en çok ülkelerini sömürenlerin, sömürgen-akıldışı-ahlakdışı-barbar ekonomi türünü ellerindetutanların(ekonomiyi ellerinde) tutanların; ve sömürgen-akıldışı-ahlakdışı-barbar bir devlet türünü ellerinde tutanların yani bilimsel, mantıklı, gerçekçi, doğrucu, beyinsel bir toplum istemeyenlerin, köle bir toplum türü isteyenlerin işinegelir(işine gelir). Gerçek ki insanlık felsefe, bilim, ve Din hadisileri ile yenibaştan(yeni baştan) eğitilmeli yoksa ruhsal sorunlar konusunda yayılması ve egemenleşmesi olan şey şizofreniden başka şey olmayacaktır; bu durumda da demokrasi, sanat, mutluluk, zevk ve özgürlük denilen şeyler de şizofreniden başka şey olmayacaktır. Açık ki çağımızda, insanca insanlık istemeyenler temel araç olarak 'Kendine baktırma'yı kullanmaktadırlar ki bu durumu televizyon tanıtımılarında(tanıtımlarında/reklamılarında, reklamlarında) da açıkça fark etmek olanaklı. Felsefe, bilim, ve Din hadisileri ile gerçekçi, doğrucu ol. Yalnızca felsefe, bilim, ve Din hadisileri şizofreniden de, öteki ruhsal hastalıklardan da korur. Kimseye bakma, ve kendine baktırtma. Hayat, dünya zaten sanı, aldanış; bir de buna piyon olma. İşte bu nedenle de ki insan için en doğru, en uygun yer evidir; sokaklar, evinin dışı değil. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 12.5.19/07.28
Düzenleme: 12.05.2019 / 07:35
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Tormentor
  • Hevilli
  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir