Şiir Defteri

SOSYAL MEDYADA BİR YAŞLI ADAM İLE DALGA GEÇİLMESİ OLAYI (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
25.03.2020 / 04:56
562 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Birileri de, siyasi iktidar da açık ki sosyal medya denilen şey üzerinden rant sağlamak için uğraşmakta. Görülmekte ki siyasi iktidar hoşuna gitmeyen ya da işine gelmeyen her konuda hemen sosyal medyayı suçlamak, kötülemek, sınırlamak ya da önlemek için didinme içine girmekte. Coronaya karşı savaşta; sokağa çıkma yasağı uygulamak yerine siyasi iktidarın sosyal medya denilen şeydeki eftenpüften şeylerle uğraşması tuhaf kaçmaktadır. Neymiş? Sosyal medya denilen şeyde bir genç 65 yaş üstü bir kişi ile corona açısından dalgageçmiş; püft, hemen İç işleri bakanı kişi olaya elkoymuş(el koymuş), o gençi(genci yakalatmış, kaymakam da telefonla o yaşlı kişi ile İç işleri bakanı ile görüştürmüş falan. Dalgageçmek(Dalga geçmek) mi, mizah mı? Güldürülerde(Komedilerde), güldürü(komedi) filımlarında(filmlerinde), güldürü(komedi) dizisilerinde; Kemal Sunal'ın güldürü(mizah) filımlarında 'dalgageçilen'ler insan değil mi? Yani dalgageçmek ile mizah arasındaki fark çok önemli. Sosyal medyada yayılan bir videoda; kendini polis olarak tanıtan bir genç 65 yaşından büyük bir kişiye, pek hoşa gitmeyen bir tavır içinde de 'Normalde sana ceza yazmam gerekiyor ama bu seferlik affediyorum.' demiş. Ben videoyu görmedim ancak o genç demiş ki 'Bu sabah paylaştığım video nedeniyle küfredilmiş, linç yemişiz. Video öncesi amca ile konuştuk. Öncelikli sohbet ettik. Herhangi bir amacımız yoktu. Amca ile dalga geçmiyoruz, küfretmiyoruz. Amca otobüse binemediği için taksi parasını da verdim.'. Haberi sonra televizyonda gördüm, genç 'Amcacığım' diyerek ve nazikçe, efendice, medenice konuşuyordu yaşlı adamla, yani ortada asla bir dalgageçmek durumu görmedim, Tv haberinde gördüğüm kadarı ile; ve genç kişi yaşlı adamın evinden çıkmamasını yani sağlığını savunuyordu yani iyiliğini istiyordu yani durum banktaki yaşlıların üzerilerine su dökenlerinki gibi bir durum değildi. Demek ki sorun hem birileri ile dalgageçmek üzerine kurulu güldürüleri sevip hem de böyle şeyleri dalgageçmek olarak kötüleyen mantıkta. Gençin(Gencin) kendini polis olarak tanıtması ile hukuk terimi ile 'latife'; ve öteyandan insanları ya da toplumu korumak ya da bir suçu önlemek için insanların kendilerini polis olarak tanıtmak zorunda kalmaları; suç önlemek ya da meşru(yasal) müdafa(savunma) olarak, hukukta suç olmasa gerek. Bir de 'pembe yalan', 'beyaz yalan' gibi yalan türleri yaratanlar açısından sağlılığı, canı, malı, parayı, insanları, toplumu, vatanı korumak için söylenilen yalanlar da bu iki tür yalan sınıfından birine girmeli. Açık ki toplumda yanlış anlamaya neden olan şey 'Coronayı yaşlıların yaydığı' algısı, düşüncesi yaratan açıklamalar, ve bu açıklamaları yapanlar oysa coronayı yalnızca yaşlılar yaymıyor, gençler de yayıyor ancak coronadan en çok ölenler yaşlılar yani yaşlılar coronadan en çok mağdurlar. Yani açık ki asıl suçlu; 65 yaş ve üstünü coronanın asıl mağdurları olarak değil de suçluları, yayıcıları, sorumluları gibi gösterip konuyu bir linç kültürü haline getirenlerdir. Duruma bakalım. Ülkede ve tüm dünyada corona salgını var. Hastalığın henüz ilaçı da, aşısı da yok; ve ölümcül bir hastalık. İnsanların; kendilerini, çocuklarını, ailelerini korumak istemeleri olağan. Biryandan(Bir yandan) da hükümet '65 yaş üstü kişilerin sokağa çıkması yasak' diyor ancak medyadan görülmekte ki buna uymayan yaşlı dolu ortalık. Tehlike büyük, tehdit büyük. İnsanların bu salgını yayacak şeylere yapan insanlara da, bu salgına karşı savaşa uymayan insanlara da tepki göstermeleri olağandır; yani asıl dalgageçmek bu hastalığı önemsememektir, bu hastalığın toplumda yayılmasına bile neden olmaktır. Hukukta meşrumüdafa ve haklı gasp denilen şeyler vardır ki suç değildirler; meşrumüdafayı herkes bilir de, haklı gasp örnek ki bir yaralıyı hastahaneye götürmek için, o yerdeki tek taşıt olan taşıtı sahibi vermezse, yaralıyı hastahaneye yetiştirmek için o taşıt zorla alınabilir. Yani hukuka göre; toplum sağlığını hiçe sayanlara karşı, bırakın dalgageçmeyi, hukuksal orantılı olarak zor bile kullanılabilir. Bu durum olayın birinci yönü. Olayın vahim yönü, bu değil. Haberde, yaşlı adam diyor ki 'Hastaneye geldim, otobüs almadı beni. Polise söyledim.'. Ancak yaşlı adamda maske yok; yani onu gören polisler ona maske vermemiş yani ülkede polisler maske dağıtmıyor; asıl vahim olan durum bu. Bakın, normalde olsa, o yaşlı adamı otobüse almayan sürücü de suçlanırdı, kınanırdı, demek ki olağandışı bir durum var ülkede. Bir de bir haber var; iki polis o gençi yakalamışlar, götürmekteler ancak o iki poliste de, o gençte de maske yok. Yani asıl sorun görülmüyor, gösterilmiyor; eftenpüften bir sosyal medya olayı ile gündem yaratılıyor, önce öfke, sonra mutluluk yaratılıyor, övünç yaratılıyor. Yaşlılar toplumun en akıllı, en bilgili, en deneyimli, topluma en örnek olmaları olağan olan, beklenilen kimseler. Bu durum açısından da; toplum sağlığını ya da varlığını tehlikeye attıklarında ya da topluma doğru, iyi, güzel örnek olmadıklarında tepki görme durumları oluşabiliyor; öyle ki vahşi ülkelerde vahşice tepkiler de oluşabiliyor. Kimsenin toplum sağlığını tehlikeye atmaya da, kuralları ve önlemleri çiğnemeye de hakkı yoktur. O yaşlı adama şunu sormak gerekir: Corona yasağına uymadığın için seninle dalgageçilmesini mi yoksa 400 Tl'ye yakın ceza kesilmesine mi razı olursun? Açık ki birileri mizah ile dalgageçmeyi birbirlerine karıştırmaktadır. Kemal Sunal filımlarında kahkahalarla gülünen, kahkahalarla dalgageçilen kişi ile mutlu olanlar eğer yasalara uymayanlarla, toplum sağlığını tehlikeye atanlarla dalgageçilmesine karşı iseler güldürü filımları, dizileri, yayınları izlememeliler; kaldı ki polis olmak dalgageçilecek birşey değildir. Evet asıl sorun şu: Polislerde neden maske yok, polisler maskesiz kişilere neden maske vermiyor, ve İç işleri bakanlığı neden polislere maske vermiyor? Açık ki mizah ile dalgageçmek arasındaki farkı bile bilmeyen medyanın bu konuyu hem dalgageçmek olarak tanıtması hem de abartması ancak kendi cehaletinden ve kendi zavallılığındandır; üstelik de çıplak fotoğrafları ile, ahlaka aykırı ünlüleri, utanmak yerine baştaçı ederken. Vicdandan mı söz ediyorsunuz; peki ne için olursa olsun, öz bebek kardeşlerini, öz çocuk kardeşlerini, öz annelerini, öz babalarını bile öldürtmekten çekinmemiş Osmanlı hanedanlığı'nı baştaçı etmek vicdan mı? Ahlaktan mı söz ediyorsunuz; peki ahlaka aykırı sözde ünlüleri, üstelik de ahlaka aykırı fotoğraflarını yayınlayıp öven medya; ortalıkta bikini, mayo diye sütyen-külot, mini şort diye külotla dolaşmak ahlak mı? Medenilikten mi söz diyorsunuz; peki siyasi iktidarın muhalefete hakaret edipdurması medenilik mi? Evet; kendini zeki, akıllı, üstün, büyük sanan medya; yaşlı adamın, polislerin ve o gençin maskesizliklerini neden görmüyorsun? Asıl sorun, asıl tehlike bu değil mi? Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 24.3.20/15.04
Düzenleme: 25.03.2020 / 08:59
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena

Bağlı Üyeler

  • CECO06:39
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir