Şiir Defteri

RÜYACI (ÖYKÜ)

Yazan: Birturkbilgesi
15.07.2017 / 02:31
887 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Henüz üç beş aylık kadar, yeni evliydiler. Bayan eş, 20 yaşında ev kadını, 25 yaşındaki bay eş de işlek olmayan bir yerde bakkallık yapan bir baydı. Görücü yöntemi ile evlenmişlerdi. İkisi de dinli idi ancak bayan dinardı yani dininin tüm koşullarını(şartlarını) yapardı örneğin aybaşı ya da yolculukda(yolculukta) ya da çok hasta değil ise hiçbir namazını aksatmazdı. Bay ise din seçimi olarak dinliydi; namazla da pek ilgisi yokdu(yoktu), din bayramıları(bayramları) namazıları(namazları) dışında. Bayan eş dualara, rüyalara dini gereği çok inanırdı ve hemen hemen her gece rüyalar görür ve her sabah da kahvaltıda bay eşe o rüyalarını sindire sindire, ayrıntılı ayrıntılı, heyecanlı heyecanlı anlatırdı ve bay eş artık bu rüya sağanağından, salgınından neredeyse bıkmışdı(bıkmıştı). Bayan eş rüyalara ne kadar çok inanıyorsa, bay eş de o kadar çok inanmıyordu yani hiç inanmıyordu. Yine bir sabah bay eş işine gitmeden önce bayan eş ile kahvaltıda iken bayan eş, bay eşin rüyalara inanmaması konusunda şöyle dedi: - 'Ben rüyalara o kadar çok inanıyorum ki üç gün üst üste bana rüyamda 'Kocanı kes' deseler, keserim' dedi. - 'Vayyy! Yaaa!' dedi bay eş yalnızca. Aradan aylar geçdi(geçti) ve bay eş de rüyalar konusundaki inançsızlığını yavaş yavaş yitirmeye ve rüyalara inanma eğilimi göstermeye başladı ki olağan ki kendi de rüyalar görüyordu. Bir yıl sonra falan bay eş bir gece şöyle bir rüya gördü: - 'Karın seni aldatıyor, kes öldür onu'. Rüyasından korkuyla uyandı ve bayan eşe bakdı(baktı), mışıl mışıl uyuyordu. Ertesi sabah bay eş o rüyasından bayan eşe hiç söz etmedi kahvaltıda ancak öyle bir rüyaya da inanmak istemiyordu. Ertesi gece bay eş yine aynı rüyayı gördü: - 'Karın seni aldatıyor, kes öldür onu'. Bay eş yine rüyasından korkuyla uyandı. Ertesi sabah kahvaltıda bay eş o rüyasından yine bayan eşe söz etmedi ancak o gece göreceği rüya onu çok korkutuyordu, çok kaygılandırıyordu. Ertesi gece bay eş yine aynı rüyayı gördü: - 'Karın seni aldatıyor, kes öldür onu'. Bayan eşin sesi, sözleri, söyledikleri bay eşin o günden bu yana hep kulaklarında, gözlerinin, teninin önündeydi: 'Üst üste üç gece rüyamda 'Kocanı kes' deseler hemen keserim'. Bay eş korku, titremeyle, sancıyla, kaygıyla mutfağa yürümeye başladı. Ertesi sabah güneş, kahvaltı hazırlanmamış bir masaya, kafası kesik bir bayanın kanlarına ve onun başında 'Bunu sen istedin, bunu sen söyledin, ben rüyalara inanmıyordum, rüyalara inanmayı bana sen öğretdin(öğrettin)!' diye hıçkıran bir bayın üstüne doğmak üzereydi. Beşikdeki(Beşikteki) bebek ise güzel uykularında güzel rüyalar görüyordu ve bir an önce rüya mı gerçek mi olduğunu anlayamadığı annesinin süt dolu memelerini bekliyordu. Oysa bayan eş ertesi sabaha uyanabilseydi bay eşe şunu söyleyecekdi(söyleyecekti): - 'Biliyor musun artık ben de rüyalara inanmıyorum'! ('Rüyacı' adlı öykümden kısaltıldı). Necdet Gürçiftçi İnternetde yayınlandığı zaman: 22.1.15/09.46
Düzenleme: 15.07.2017 / 02:54
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • imbat12
  • Cerenbicer
  • Kalbinizinsesi
  • YarugCalabi
  • Ahmed-i
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir