Şiir Defteri

RAHMİ TURAN'IN ÖZGÜRLÜK SAÇMALIĞI SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
18.05.2020 / 00:18
536 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Düşüncem ki dünyada; akıldışı-ahlakdışı küresel ve derin bir güç ülkelere ve insanlığa astroloji gibi bilimdışılık, moda diye ahlaksızlık yaymaya çalışmakta. Corona salgını başlayalı da birileri ev düşmanlığı yapmaya; evi hapishane, zulüm, işkence, kölelik gibi göstermeye çalışmakta; açık ki onlar özel sektörün ve siyasetin toplumları sokaklara alıştırmasının bir sonuçudur. Yani birileri ahlakı, birileri de evi kötülemeye çalışmakta çünkü kapitalizım(kapitalizm/anamalcılık) beden kölesi insanlar, ve insanların da sokaklarda zaman geçirmesini, para harcamasını ister yani hem ucuza çalışan hem de çok para harcayan insanlar ister; sokak demek para harcamak ve moda demektir ki moda da zaten akıldışılık-ahlakdışılık demek oldu yani bir taş ile iki kuş durumu yani kapitalizım evde oturan insanlardan korkar çünkü dinginlik(sakinlik) beyini olumlu etkiler, ve evler kitap okumak ve düşünmek olanakları sunarlar oysa dış dünyanın hareketi beynin düşünmesini önler ya da engeller ya da azaltır; bu nedenle ki örnek ki tüm gün parkta oynayan çocuklar derslerinde başarısız olmakta ve haylazlıkta hünerli olurlar ki moda da zaten akılda, mantıkta ve ahlakta hünersizliktir, haylazlıktır. Sözcü gazetesinin köşe yazarılarından(yazarlarından) Rahmi Turan demiş ki 'Malum, artık hep ev hapsindeyiz. Corona salgını nedeni ile evlere kapatılınca özgür yaşamanın değeri anlaşıldı. Lanet corona virüsünün öldürücü etkisi daha ne kadar sürecek ve bu ev hapsi ne kadar devam edecek, bilemiyoruz. 20 Mart'tan bu yana 56 gündür 65 yaş üstü tüm yurttaşlar evlerinden sadece bir gün, geçtiğimiz pazar günü, 4 saatliğine çıkabildi, kısa süre de olsa rahat bir nefes alabildi.'. Bu vatandaş birzamanlar açıksaçık, cinsel, etpazarı(et pazarı), ahlakdışı, dine aykırı, Türklüğe aykırı, lanet, genelev vitrini gibi sunuma sahip, seks gazetesi gibi 'Tan' gazetesini çıkarıyordu; örnek ki 25 mayıs 1988 tarihli baskısında memeleri çıplak bir bayanlı bir haber var, haberin başlığı da 'Kuşu öttürdüler' ki yani düşünün ki yıl 1988. Açık ki o gazete Türkiye toplumuna ahlakdışılık yaymak saldırı işlevinde idi. Bu adam kalkmış şimdi de 'özgürlük'ten söz ediyor, ve 'özgürlük' dediği de evin dışındaki dünya, sokaklar falan. Açık ki bu vatandaş felsefe ve Türkçe ile pek dost olmamış ancak adam biraçıdan(bir açıdan) haklı çünkü 'özgürlük' sözcüğünün anlamını dünyada ilk kez ben açıkladım, yakın zamanlarda yani yazılarımı okumamış ise bilmemesi olağan. Yine yazayım; Atatürk'ün Osmanlı imparatorluk diktatörlüğü devletine son vermesinin Türkçeye, Türkiye'ye, dünyaya, insanlığa, felsefeye ve bilime en büyük katkısılarından(katkılarından) biri de Arabça harflerin yerine bugünkü, Latin harfleri denilen ancak gerçekte Türkçe olan harfleri geçirmiş olmasıdır ki bu sayede ki Türkçe de, dünya da, insanlık da, felsefe de, bilim de, medeniyet de 'özgürlük' siye bir sözcük kazanabilmiştir çünkü 'Freedom, hürriyet, azad, serbestlik' gbi sözcükler 'özgürlük' sözcüğünün yerini tutmazlar çünkü öteki sözcükler özelde bedensel, genelde nicel bir durum içerirlerken 'özgürlük' sözcüğü doğrudan 'öz'ü, dolaylı olarak ise 'doğru'yu içerir; yani insan hapishaneden çıkınca 'Özgür kaldım' değil 'Serbest kaldım' demelidir çünkü hapishaneden çıkmak insan için doğru öz olan bilimi ve ahlakı insana kazandırmaz; ancak bir kuş kafesten bırakılınca serbest değil özgür olur çünkü varlığı için doğru olan doğaya ya da kendine uygun çevresine gider. Bu açıdan bakılınca; evin hapishane, zulüm gibi biryer değil özgürlük olduğu anlaşılır çünkü doğru bir ev içindeki insanlara kitap okumaktan, beslenmeye; uykudan, düşünmeye; dışkılamadan, yıkanmaya; güvenden, huzura kadar, insana gerekli her doğru şeyi sunar oysa evin dışındaki dünya cehalet, ilkellik, barbarlık, güvensizlik, olanaksızlık, insanlıkdışılık dolu bir dünyadır; yani 'özgürlük' sözcüğü ya da kavramı açısından gerçekte ev değil, evin dışındaki dünya kötü bir dünyadır. Ne diyor adam; 'Nefes alabildi' diyor; evde nefes alınamıyor mu; alınamıyorsa 10 dakikada ölür insan. Açık ki serbestlik özgürlük sanılmakta; ve özgürlük örneği olarak genelde doğa, özelde ise hayvanlar örnek ve amaç alınmakta ancak açık ki doğanın ya da hayvanların düşünmeye, felsefeye, bilime, teknolojiye, kitap okumaya, mantıklı olmaya, medeni olmaya, yemek pişirmeye gereksinimi yok yani evin dışındaki dünya da, doğa da insan açısından özgürlük değildir, olsa olsa serbestliktir. Birileri diyor ki 'Evim evim, güzel evim.' Birileri de hem ev satın almak için yıllarca didiniyor hem de ev satın alınca evi hapishane gibi görüp kendilerini sokağa atmak istiyor. Zaten corona salgınının görünmeyen küresel nedeni de 'mantık'sızlıktır. Yani akıllı insan için yani beyin egemen insan için, ev sonsuzluk gibidir; akıllı olmayan ya da beden egemen insan için ise evin dışındaki dünya sonsuzluk gibidir. Alimler, alimeler evlerde yetişir, sokaklarda değil; ve Türkiye'nin de, insanlığın da alimlere, alimelere gereksinimi var. Bir önerim var: Eğer evinizi özgürlük olarak değil de hapishane gibi görüyorsanız evlerinizi bana bağışlayın; ben de onları satıp, paraları da bilimsel ve ahlakçı bir ülke ve dünya yaratmak için harcayayım; böylece siz de hapishaneden kurtulmuş, özgür olmuş olursunuz; korkmayın, o paradan kendime bir simit bile almam, tümünü de bilimsel ve ahlakçı bir ülke ve dünya için harcarım? Corona neyi sever bilir misiniz; pisliği değil; mantıksızlığı ki ahlaksızlık da mantıksızlık türüdür çünkü ahlak zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun, felsefenin, bilimin, demokrasinin, laikliğin, özgürlüğün, insanın, insanlığın, medeniyetin en üst nitel aşamasıdır. Evet; insanlar, toplumlar ve insanlık işe önce özgürlüğün ne olduğunu öğrenmekle başlamalı; sonra da dini tanımlayan, 'Din ilimdir(bilimdir), ahlaktır, vicdandır, tarafsızlıktır, dürüstlüktür, medeniliktir, nefssizliktir, inzivadır' diyen Din hadisileri'ni öğrenmeli; sonra da felsefenin felsefe tarihi değil, 'Konular konusunda tüm olasılıkları tarafsızca ve dürüstçe ortaya koymak' olduğunu öğrenmeli. Bundan sonrası kolay. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 18.5.20/00.17
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena

Bağlı Üyeler

  • dalim18:22
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir