Şiir Defteri

ÖZELLEŞTİRME YA DA EKONOMİYİ EKONOMİYİ BATIRARAK KURTARMAYA ÇALIŞMAK DURUMU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
12.04.2021 / 10:10
402 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Edebiyat ağustosböceğinin(ağustos böceğinin) eğlenceye çalgıcılığı gibi; felsefe de baykuş'un ormanda masal anlatması gibi birşey değildir. Doğru ki edebiyat da, felsefe de insana, topluma, vatana, dünyaya, ve insanlığa sorumluluğu kadar onur, değer, gereklilik, anlam kazanır. Bu nedenle ki sevgiliye ciyakciyak yalvaran müzik türü de, zorbalığı sevginin onuru yapan müzik türü de sanata da, insanlığa da, akıl-ruh sağlığına da aykırıdır, ve ağustosböceğinin çalgıcılığı, baykuşun masalcılığı gibi birşeydir. Yani, edebiyat; sevgiliye saçmasapan dizeler yazmak, felsefe de felsefe tarihi konuşmak değildir. Bu durumda, olması gereken şey edebiyatın da, felsefenin de yalnızca insan, toplum, insanlık, dünya sorunuları(sorunları) ile değil, vatan, ekonomi konuları ile de ilgilenmesi, ve toplumları aydınlatması gerekir. Bu yazı bu nedenle ki bir ekonomi yazısı değil felsefe, ve edebiyat amaçlı bir yazıdır. Türkiye'de, ekonomide yapılmakta olan 'özelleştirme' denilen şey gerçeklik açısından 'Ekonomiyi; ekonomiyi batırarak kurtarmaya çalışmak' gibi akıldışı da, ahlakdışı da; amaçı(amacı) insan olan felsefeye, edebiyata, ve dine de aykırı birşey durumudur ki bu nedenle de bilime de, vatana da, insanlığa da aykırı bir durumdur. Devlet nedir? 'Devlet' en kolay tanımı açısından, 'Bir milletin devleşmesi'dir yani 'dev'in 'dev'i, 'millet'in 'let'i yani 'dev+let'. Bir milleti devleştiren şey de, bir milleti devleştiren şey de, bir ülkeyi devleştiren şey de, bir devleti devleştiren şey de, bir ekonomiyi devleştiren şey de özelde Atatürk'ün 'Önce bilim ve ahlak' dediği 'Bilim ve ahlak'tır; genelde ise dini tanımlayan Din hadisileri'nin tanımladığı, 'Din bilim, mantık, ahlak, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, tarafsızlık, medenilik, israfsızlık, nefssizlik, ve bunlarla inzivadır' dediği dine uygunluktur. Ve 'devlet' de, 'ekonomi' de millet, toplum, vatan, devlet, insan için ise 'Bilim ve ahlak'a, ve Din hadisileri'nin tanımladığı dine uygun olur. Yani 'Bilim ve ahlak'a göre de, dine göre de olması gereken şey ekonominin özel sektör denilen kapitalistlere ait olması değil bilime, ahlaka, devlete, millete, vatana, topluma, insana ait olmasıdır oysa 'özelleştirme' denilen şey bunun tam tersini yapmakta ve milletin, vatanın, devletin, toplumun ekonomisini yani fabrikasını, madenini, toprağını, kaynaklarını, servetini, kazanç kapısını kapitalistlere satmaktadır, vermektedir. Açık ki herşey alınıpsatılabilse de vatan alınıpsatılamamalıdır yani vatan yalnızca bilim, ahlak, vatan, millet, devlet, insan için olmalıdır. Bu durumda açık ki 'özelleştirme' denilen şey mantık açısından da, gerçekte de 'Batmış bir ekonomiyi daha da batırarak kurtarmaya çalışmak' durumudur en masum açıdan olarak. Bu durumda açık ki vatanın, milletin, devletin, toplumun hayat olanaklarını kapitalistlere yani parası olana satmak olan 'özelleştirme' zafer değil yenilgi, başarı değil başarısızlık, övünç değil utanç bir durumdur ki gerçek ki Türkiye kapitalistleri daha da zengin etmek, kapitalistleri ve kapitalistlerin yandaşı siyasetçi türünü mutlu etmek için değil bilimi, ahlakı, milleti mutlu etmek için kurulmuştur. Atatürk'ün 'Önce bilim ve ahlak' yolundan gidilseydi; devletin, vatanın, milletin malı artacaktı, ülke 'bilim ve ahlak' egemenliği içinde yani Din hadisileri'nin tanımladığı dine daha yakın bir durumda olacaktı; öyle ki Türkiye hem dünyanın önderi, hem de insanlığın en doğru önderi ülkesi durumunda olacaktı. Bu durumu açık ki genelde Atatürk düşmanıları(düşmanları), özelde ise kapitalistlik ve siyaset önlemiştir, ve önlemektedir yani Türkiye de, tüm ülkeler de özelde 'Bilim ve ahlak', genelde ise Din hadisileri'nin tanımladığı din ile yönetilmelidir. Bu nedenle ki dini inançların Öte dünya'sılarında ne kapitalist vardır, ne siyasetçi. Bu nedenle ki Din hadisileri de 'Çarşı Şeytan'ın mescididir' yani ticaret yani özel sektörcülük dine aykırıdır, ve 'Sultanlarla düşüpkalkan alimler bile hırsızdır' yani dinsizdir diyor. Yani, özelleştirme hem ekonomiyi batırmak durumudur, hem de ekonomiyi batırarak kurtarmaya çalışmak durumu. Bu nedenle ki kapitalistlik, siyasetçilik, ve yandaşları akıldışı-ahlakdışı ünlülük türü daha da zenginleşmekte ancak devlet ve millet daha da yoksullaşmak durumu içindedir. Bu durumda açık ki edebiyatı yalnızca sevgiliye sanki ciyaklamak sanan; felsefeyi yalnızca felsefe mazisini sanki vıraklamak sanan; pısikoloji(psikoloji) 'bilimi'ni de vatanı, ekonomiyi, devleti, ahlakı dışlayıp yalnızca bireylerin özel sorunları üzerine sanki melemek sanan mantık yanlış ve kötü yolda durumundadır. Demek ki edebiyat demek de, felsefe demek de, sanat demek de, demokrasi demek de, çözüm demek de 'Önce bilim, ahlak, vatan, devlet, ekonomi, ve toplum' demek de. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 12.4.21/10.09
Düzenleme: 12.04.2021 / 10:11
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir