Şiir Defteri

OYUNCAK AYI MAZLUM'U BİR DE MAĞDUR ETMEK (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
23.08.2018 / 04:44
927 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Kendini tutarlı sanan tutarsız bir kitle var Türkiye'de. Kendini aydın sanan tutarsız bir kitle var Türkiye'de. Kendini medeni, insancıl sanan bir kitle var Türkiye'de. Kendini çok biliyor sanan çokbilmiş bir kitle var Türkiye'de. Felsefe bilmemesine ve nefse esir olmasına karşın kendini aydın sanan bir kitle var Türkiye'de. Kütleye dönüşmüş bir kitle var Türkiye'de. Ve Türkiye'de 'Mazlum' adlı bir oyuncak ayıcık varmış. Bu oyuncak ayıcık çalıştırıldığında 'Heyt, var mı bana yan bakan?' dermiş. Bu oyuncak ayıcık kendisine vurulduğunda 'Vur vur, hoşuma gidiyor, Elhamdüllillah dayağa doyduk, seni döverdim ama dayak yerim diye korkuyorum, el el değil balyoz mübarek, benim babam senin babanı döver, babalık ne vuruyorsun, yanlışımız olduysa affet baba, boyum kısa olmasa döverdim ama neyse, sen neymişsin be ağabey, oğlum bak git, tamam abi vurma abi, gücün oyuncaklara mı yetiyor, adamı hasta etme oğlum, seni babama söylücem, pişt babalık ne vuruyorsun, çıkışta görüşürüz, şiddet çözüm değil, kaşınma kaşırım, acımadıki, ahh boşluğuma geldi, kırdın kırdın, Mazlum' getirin bana.' dermiş. Ve bu oyuncağa karşı 'Çocukları şiddete yönlendiriyor' diye bir internet sitesince ve pedagog-pısikolog(pısikolog) bayanca hemen bir kampanya(tepki) başlatılmış. Oyuncak ayının elindeki kolaya bile 'Asitli içecek' diye kötüleme yapılmış. İyi de limon, portakal ve insan bedeni de asitli. Ve bu oyuncak ayı için 'Çocuk istismarı yapılıyor' bile denilmiş. 'Kemal Sunal'ın adı şiddetle eşleştiriliyor', 'Kemal Sunal'ın hatırasına saygısızlık yapılıyor' demiş. Yahu Kemal Sunal'ın şiddet, mafya, külhanbeyi, pavyon, silah, içki, sigara, argo, 'Bip' içermeyen kaç filımı var acaba? Çocuklar için 'Doğru ile yanlışı ayırt edemeyenler' tanımı yapılmış; peki öyleyse kanserli çocuklara bile neden Kemal Sunal filımları izlemek övüldü, önerildi? Ve oyuncak ayının yüzünde dikiş izi varmış. Ve bu oyuncak ayı toplatılmış. Ve bu oyuncak 'vatanhainliği'ne kadar getirilmiş. Duyan da sanır ki çocuklar bu oyuncak ayıya yumruk, tekme, kafa falan atıyor, atmalı o sözleri çıkartmak, dinlemek için ya da bu oyuncak ayı öfkelendiriyor, sinirlendiriyor çocukları. Bu oyuncak ayı için 'Şiddete yönlendiriyor' savı pek bilimsel değil; 'Şiddete yönlendirebilir' demek daha doğru bence. Çok tuhaf ki bu oyuncağa karşı bildiri yazan bayan pısikologun ve padagogun o kısacık yazısında bile bir Türkçe sorunu var çünkü yazdığı bildiride 'Dikkat Çocuklar tehlikede!' demiş, 'Çocuklar' değil 'çocuklar' yazmalıydı; 'yaptınız' yerine 'yaptınzı' yazmış; 'vatanınızdaki' yerine 'vatanızdaki' yazmış; 'olur da' yerine 'olurda' yazmış. Bildirisinde 'Bilinçaltı'ndan söz ettiğine göre Freudçu' bir yaklaşım içinde olmalı. Tepki de 'Çocuklar için zararlı ne varsa hepsi bu oyuncakta' denilmiş. Ancak unuttukları birşey var: 1- Gördüğüm kadarıyla o oyuncak ayıdaki sözler televizyonda bir zamanlar baştaçı edilmiş sözler. Örneğin bu sözler 'Çocuklarda kansere karşı tedavide büyük bir olumluluk yaptığı ileri sürülmüş olan Kemal Sunal'ın filımlarından(filmlerinden). Yani Kemal Sunal'ın filımları söylerken iyi, bir oyuncak ayı söylerken kötü, öyle mi? Kansere karşı tedavide iyi, eğlenirken kötü, öyle mi? Kemal Sunal'ın Mazlum'lu filımına kaç kişi acaba gülmedi? Çizgi filımlardaki, filımlardaki, televizyondaki tiyatro oyunlarında 'Acımadıki' sözüne acaba kaç kişi gülmedi? 2- 'Oğlum bak git' sözü o zamanlar, bu sözü söyleyen garibanı savunma konusu bile olmadı mı? 3- Ayrıca ayı 'Şiddet çözüm değil, tamam abi vurma abi, pişt babalık ne vuruyorsun' gibi sözler de diyor. Yani konular çelişkileri, karşıtları ile birlikte sunuluyor ki bu da zekanın, akılın ve doğru eğitimin bir parçasıdır. 4- Bu oyuncak ayı 3 yaş üstü için üretilmiş ve gördüğüm kadarıyla 3 yaş üstü çocuklar annelerine, babalarına bile akıl verecek, tepki gösterecek, annelerini babalarını bile eleştirecek düzeydeler artık ki örneğin 3,5 yaşındaki bir çocuk annesine şöyle diyormuş 'Anne çocuklar çiş yaparken bakılmaz, ayıp.'! Bu kişi pısikolog olduğuna göre edebiyat fakültesi bölümü mezunu olmalı. Edebiyatla ne kadar ilgisi olduğu Türkçesinden belli ve edebiyat fakültelerinde öğretilen pısikoloji bilimi ile gerçek, doğru pısikolojinin ne kadar ilgili olduğu da açık ki zaten öncelikle bir bilim olan pısikolojinin edebiyat fakültesinde ne işi var, edebiyat bilim mi? Gelelim asıl konuma: 1- Birşeyin olumsuz ya da olumlu sonuçlarının olduğu savı kanıtlanabiliyorsa kanıtlanmalıdır. Peki bu oyuncak ayının kaç çocuğu şiddete yönlendirdiği saptanmış? Peki 'Oyuncaklar üretimi için önce pısikoloji uzmanları şartı isteyen bu pısikolog-pedagog acaba kendi savı için kaç uzman görüşü almış? 2- Peki bu pısikolog-pedagog ülkedeki demokrasidışılık, hukukdışılık, Osmanlıcılık, laiklik düşmanlığı için hiç tepki göstermiş mi? 3- Peki bu pısikolog-pedagog çocukların yarıçıplak, adına bikini, mayo denilen iç çamaşırılı koca koca bayanlarla(kadınlarla) ve koca koca adamlarla(baylarla) aynı denizde, aynı pılajda(plajda), aynı havuzda bulunmasına hiç tepki göstermiş mi? 4- Peki bu bayan pısikolog; öpüşen çocuklarlı fotoğraflara, posterlere, kartpostallara hiç tepki göstermiş mi? 5- Peki bu bayan pısikolog-pedagog insanları ve toplumları ahlakdışılığa, pısikopatlığa(psikopatlığa), sosyopatlığa, ahlakdışılığa götürme olanaklı ve olasılıklı moda reklamlarına, modaya hiç tepki göstermiş mi? 6- Peki bu bayan pısikolog-pedagog Atatürk'e hakaretlere hiç tepki göstermiş mi? 7- Peki bu bayan pısikolog çocuk evliliklerine hiç tepki göstermiş mi? 8- Peki bu bayan pısikolog-pedagog zinanın suç sayılmamasına hiç tepki göstermiş mi? 9- Peki bu bayan pısikolog-pedagog çocuklara zorunlu aşının zorunluluğunun kaldırılmasına hiç tepki göstermiş mi? 10- Peki bu bayan pısikolog-pedagog Diyanet 'Babanın öz kızına şehvetle bakması haram değildir' fetvasına hiç tepki göstermiş mi? 11- Peki bu bayan pısikolog-pedagog televizyondaki yoz yarışmalara, reklamlara, yayınlara hiç tepki göstermiş mi? 12- Peki bu bayan pısikolog-pedagog hiç çocuk televizyonlarındaki manyak manyak çizgi filımlara tepki göstermiş mi? 13- Peki bu bayan pısikolog-pedagog 'Stres topu, balonu, yastığı' denilen ve yetişkinlerin onlara vurup vurup rahatlaması demek olan şeylere hiç tepki göstermiş mi? 14- Peki bu bayan pısikolog-pedagog hiç sıpora(spora), ahlakdışı filımlara, ahlakdışı televizyon dizilerine hiç tepki göstermiş mi? 15- Peki bu byan psıikolog-pedagog çıplaklığa, dekolteye, cinsel sunumlu giyime, takıya, dövmeye, astrolojiye, modaya, siyasete, bilimdışı eğitime, gericiliğe, yobazlığa hiç tepki göstermiş mi? 16- Peki bu bayan pısikolog-pedagog ünlü bir pısikiyatır(psikiyatr) olan Pırof(Prof) Nevzat Tarhan bir televizyon kanalında 'Kadınlar yatak odasında kabare kızı gibi olmalı' dediğinde ve evliliklere Hürrem sultan'ı amaç örnek verdiğinde bir tepki gösterdi mi? Yoksa kabare kızının ne olduğunu ve veliaht çocukları bile öldürten Hürrem sultan'ın kim olduğunu bilmiyor mu? 17- Peki bu bayan pısikolog-pedagog televizyondaki bir burger reklamındaki kaba, mafya, külhanbeyi sesli oyuncak ayıya hiç tepki göstermiş mi? 18- Peki bu bayan pısikolog-pedagog televizyondaki bir kafe içeceğindeki mafya, terörcü havasındaki sunuma hiç tepki göstermiş mi? 19- Peki bu bayan pısikolog-pedagog reklamlardaki oyuncuları ve toplumu düşük zekalı gösterme durumunda olan reklamlara hiç tepki göstermiş mi? 20- Peki bu bayan bikiniye, mayoya hiç tepki göstermiş mi? 21- Peki bu bayanın hiç din, ahlak, felsefe, bilim, demokrasi, siyaset adına bir tepkisi var mı? 22- Peki bu bayan hiç Barbie türü oyuncaklara tepki göstermiş mi? 23- Peki bu bayan gıda terörüne ve tırafik(trafik) terörüne ve Çin malllarına hiç tepki göstermiş mi? 24- Peki bu bayan ülkenin yanlış yönetilmesine tepki göstermiş mi? 25- Peki bu bayan Kütahya belediyesi'nin evlenen çiftlere verdiği 'Kadın erkeğin reisliğine isyan ederse dövülebilir, sevişirken konuşmayın çocuğunuz kekeme olur, çocuk doğuran sevimli kadınlar alın ancak bakire olsun, dayak giden kadın işveli giyinip kahve götürüp kocasının gönlünü alsın, kocası arzuladığında sevişmeyen kadın suçlu ve günahkardır' diyen 'Evlilik ve aile hayatı' adlı kitaba ve bu kitabı dağıtan Kütahya belediyesi'ne tepki gösterdi mi? 26- Peki bu bayan pısikolog-pedagog hergün bir yenisi çıkan, çocuk televizyonlarında sabahtan akşama kadar gösterilen oyuncak silah reklamlarına hiç tepki göstermiş mi? 27- Peki bu bayan pısikolog-pedagog hem tüm aile hem de çocuklar üzerinde çok büyük olumsuz etkisi olan düşük asgeri ücrete hiç tepki göstermiş mi? 28- Peki bu bayan pısikolog-pedagog çocukları avucuna almış yoz, ahlakdışı, insanlıkdışı, akıldışı sanata ve yoz sanatçılara hiç tepki göstermiş mi? 29- Peki bu bayan pısikolog-pedagog paintball denilen şeye hiç tepki göstermiş mi? 30- Peki bu bayan pısikolog-pedagog anaokullarında, çocuk yuvalarında yabncı dil öğretilmesine hiç tepki vermiş mi? 31- Peki bu bayan babaların çocuklarını ava, avlanmaya ve sıpora götürmelerine hiç tepki göstermiş mi? 32- Peki bu bayan çocukları paintballa özendiren, yönlendiren oyuncaklara ve bu oyuncakların çocuk televizyonlarındaki reklamlarına ve çocukların paintballa götürülmesine hiç tepki göstermiş mi? Say say bitmez ancak biz bu kadar sayalım. Bu sorular yalnızca o bayan pısikolog-pedagoga değil, o siteye ve o bayanın savına katılanlara da. Bilim ezbere işleri, ezbere şeyleri sevmez. Yanlış, kötü şeyler yasaklanmasın demiyorum, kuşkusuz ki yasaklanacaklar ancak yasaklar da izinler de mantıklı, bilimsel, tutarlı, haklı olmalı. Yani çocuk bu oyuncak ayı ile oynarken onu 'Çocuğum şiddet çok kötü, çok yanlış birşeydir, asla kimseye şiddet uygulama, vurma' demek çok mu zor? O bayan pısikolog-pedagog'un savına 'Haklı' diyebilmek için önce bazı çelişkileri anlamak gerekir örneğin Kemal Sunal'ın filımlarını ve Kemal Sunal'ı övüyor, koruyor ancak o filımlardaki sözleri bir oyuncak ayı söyleyince tepki gösteriyor. Yani en basitinden bir çelişki bu. Üniversitelerde felsefe öğretilmiyor; pısikoloji bilimi felsefeden kopuk; gerçek ki öncelikle pısikoloji biliminin bir bilimselliğe gereksinimi var. Bu ülkede herşey ezbere yapılıyor; demokrasi de, felsefe de, pısikoloji de, eğitim de, din de. Bir yanda 'Ak' denilene öte yanda 'Kara' deniliyor. Bu ülkede hayat ezbere, herşey ezbere. Yani gördüğüm kadarıyla bu oyunca zaten var olan ve toplumda beğenilen şeyleri kullanıyor ve yani örneğin 'Vur, kır, öldür' gibi şeyler demiyor ve üstelik de bunlara karşıtlık içeren sözler de içeriyor. Ülkemizde birileri genele değil de tek tek şeylere karşı çıkıyor; tümü, geneli görmüyor, göremiyor. Bence bu oyuncak ayı toplatmak yerine çocuklar 'Hayvana vurulmaz, insana vurulmaz' deyinceye kadar eğitim için kullanılabilir ki çünkü zaten toplumda alkışlanan şeyleri içeriyor. Ona bakarsan çocuğun çocuğun sırtına sobelemek için vurduğu tüm oyunları da 'Çocukları şiddete yönlendiriyor' diye suçlamak ve yasaklamak gerekir. Oyuncak ayıya vurup başka çocuklara ya da insanlara vurmayı öğrenen ve seven bir çocuğun zaten bu oyuncak ayı olmasaydı da bir pısikolojik ilgiye gereksinimi vardır bence. Yani bakın; bıçak ekmek kesmek için de kullanılabilir cinayet için de. bıçak cinayet için de kullanılıyor diye ekmek bıçağını yasaklamak mı gerekir yoksa ekmek bıçağını cinayet için kullanmamayı öğretmek mi? Hep şunu derim: Çocuklarınızı internetten, bilgisayar oyunlarından uzak tutmanız artık olanaksız, yapmanız gereken şey çocuklarınıza interneti doğru, bilimsel, ahlakçı, insanca, medenice kullanmayı öğretmektir ve insancıl, medeni bilgisayar oyunlarını oynamaya yönlendirmektir yani doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt etmeyi öğretmenizdir. Öte yandan bu oyuncak ayının pilini çıkarırsanız hiç konuşamaz. Yani bir de ayılara ve oyuncak ayılara tepki, düşmanlık oluşturmayın çocuklarda. Görülen ki bu oyuncak ayı bir eğitim aracı değil bir eğlence aracıdır. çocuklara o oyuncağın bir eğlence, şaka aracı olduğu öğretilmelidir önce yani ciddiye almaması, etkisinde kalmaması ki bu da önemli ve zorunlu bir eğitimdir zaten. Yani eğitimden kaçmakla eğitim olmaz. çocuğa oyuncak silah almıyorsunuz, herhangi birşeyi silah yapıp oynuyor örneğin çünkü televizyondan mutlaka biryerden görüyor ve mutlaka biryerden görecek de yani çocuğa silahın ve savaşın kötü, yanlış, çirkin, zararlı birşey olduğu öğretilmeli öncelikle yoksa o yapacağını yine yapar. Öte yandan yalnızca çocuk için değil herkes için de kötü, yanlış, zararlı olan şiddet kültürüne toptan karşı çıkmak yerine konuyu yalnızca bir oyuncak ayı ile ve çocuklarla sınırlamak niye? Ayı zaten mazlum da bir de mağdur edilmiş bence. Yani felsefel, bilimsel açıdan mantıklı birşey ileri sür ki kabul edeyim. ('Mazlum oyuncak ayıyı bir de mağdur etmek' adı ile 12.2.2017 tarihinde internette yayınlandı.) Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 12.2.17/05.35
Düzenleme: 23.08.2018 / 04:46
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • ademtok
  • mimu
  • kartanesimKar
  • Ebuelfiya
  • Efeefe
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir