Şiir Defteri

OSMANLI TÜRK DEĞİL SOĞD MU? (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
06.10.2021 / 07:23
375 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Kuşkusuz bu yazı derin ve ayrıntılı bir araştırma sunmayacaktır ancak konunun anahatlarını ve konuya dikkat çekilmesini sağlamaya çalışmakla yetinecektir. Soğd sözcüğü ile ilk kez, 'Kent' sözcüğü üzerine araştırma yaparken Türk dil kurumu internet sözlüğünde karşılaşdım(karşılaştım); çünkü bu sözlüğe göre kent sözcüğü Soğdça imiş. Daha sonra ise yani dün bir Güney Kore dizisinde 'tüccar Soğdlar'dan söz edildiğini gördüm. Soğdçadan yola çıkıp Soğdlar'a kadar gitdim(gittim). Orta Asya'da yaşayan, İran kökenli, ticaret uzmanı, savaştan uzak duran, kendini ticarete adamış bir halk imiş; öyle ki Göktürkler sayesinde Avrupa-Çin arasındaki ticaretin egemeni olmuşlar ki ünlü İpek yolu da bu halkın topraklarından geçiyormuş. Öyle ki Güney Kore dizisilerinin(dizilerinin) birinde Soğdlar'dan söz edilmektedir. Osmanlı'nın daha en başından Türk olmadığını söyleyen tarihçiler var. Acaba Osmanlılar Türk mü, değil mi? Türk değillerse bu konuda ne gibi kanıtlar ya da ipuçuları(ipuçları) ya da kuşkular var? Bu kuşkulardan biri ve ilki bence Osmanlı beyliği devletinin ilk başili(başşehiri) olan Söğüd'ün adı. 'Söğüt(Söğüd), Söğüt' diyoruz da söğüt nedir, anlamı nedir, nereden gelir? Acaba 'Söğüt' gerçekte 'Soğd' demek mi ya da soğd sözcüğünden mi geliyor? Bence Söğüd adı Orta Asya'da, ticaret uzmanı, ticarete kendini adamış, yalnızca ticaretle uğraşan, savaşı hiç sevmeyen, Avrupa'dan Çin'e kadar ticaret yapan, İpek yolu denilen yolun da topraklarından geçtiği, İran kökenli olduğu ileri sürülen Soğd halkının adından yani Soğdlar'dan geliyor olabilir. Sonra; Osmanlı devleti'nin kurucusu Osman'ın, babası Ertuğrul'un ve Osman'ın oğulu(oğlu) Orhan'ın ve Osmanlı padişahlarının, sultanlarının yüz biçimilerine(biçimlerine), kaşlarına ve burunlarına dikkatle bakıldığında bilindik Orta Asya Türkü özelliğileri(özellikleri) taşımadığını fark ederiz ve daha çok İranlıların özelliklerine benzediğini görürüz ki örneğin kemerli burun yapısı, kargaburun burun yapısı Orta Asya Türk yapısına uygun olmayan özelliklerdir. Yani durduk yerde baş illerinin adına neden Soğd adını çağırıştıran(çağrıştıran) söğüt adını versinler? Türk dil kurumu 'Söğüt' sözcüğünün Türkçe olduğunu söylüyor ancak acaba Orta Asya'da söğüt sözcüğü var mı? Öte yandan Tdk sözlüğü dünya anlamına gelen 'Acun' sözcüğünün de Türkçe olduğunu söylüyor ancak bazı kaynaklar da acun sözcüğünün Soğdça kökenli olduğunu ileri sürüyor. Yine Tdk sözlüğü 'Kadın' ve 'Hatun' sözcüğünün Türkçe olduğunu söylüyor ancak bazı kaynaklar da bu sözcüklerin Soğdça 'Katun'dan geldiğini söylüyor ki Tdk sözlüğü bile 'Hatun' için 'Bakınız Katun' diyor. 'Alp Er Tunga destanı'nda 'Issız acun öldü mü?' deniyor ancak Alp Er Tunga'nın bir Türk hakanı olduğu söyleniyor ancak ona zaman zaman 'Saka hakanı' da deniyor; burada şu soruyu da sorayım: 'Saka' acaba 'Sha Chau' mu?; ve Divanı Lügatıt Türk Soğdlar için 'Balasagun ile Buhara ve Semerkand arasında Türkleşmiş ulus' diyor; Alp Er Tunga Türk ise neden o zamanlar Soğdça 'Acun' desin; Soğdlar 10 yüzyıldan başlayıp Orta Asya Türk hanedanlıklarının etkisiyle Türk kültürünü benimsemişler; Soğdlar'ın 700'lü yıllarda önce tek başlarına sonra Türgişlerle Müslüman Arablara karşı savaştıkları bilgisi var; Soğdlar'ın Sakalar ve İskitler'le aynı soydan oldukları bilgisi ve Sakalar'ın da İrani olabilecekleri bilgisi var; yalnızca acun sözcüğünün değil 'Borç, bey' gibi sözcüklerin de Soğdça kökenli olduğu bilgisi var; yani bu kadar bilgi karşısında konuyu en azından araştırmakta bilim ve Türkiye adına büyük yarar var diye düşünüyorum ve ileri sürüyorum. Öte yandan daha sonraları Osmanlı'ya sokulan sözde taht için, sözde devletin bekası için saçmasapan bahanelerle padişahların, sultanların annelerini, babalarını; kundaklarındaki kardeşlerini, çocuklarını, torunlarını öldürtmeleri de var ki bu durum ne İslamiyet ile uyuşur ne de Orta Asya Türk kültürü ile ki Orta Asya Türk kültürü kadın egemen bir kültürdür de. Öte yandan Osmanlı'nın kurucusu Osman'a 'Kara Osman' denildiği savı da var oysa Türkler sarı ırktandır. Öte yandan tüccarlar gezmeyi çok severler; Osmanlı da gezmeyi yani başkalarının vatanlarını 'Fetih' adı altında işgal etmeyi, ele geçirmeyi çok seviyordu. Öte yandan; İslamiyet'te ve Orta Asya Türklerinde yabancı bayanlarla(kadınlarla) evlenmek ve harem yokdu(yoktu). Öte yandan; Osmanlı'nın diline baktığımızda dilinin Türkçe olmadığını görürüz oysa bugün bile Orta Asya Türkleri ile anlaşabilmek olanaklıdır. Öte yandan Osmanlı'nın ve Türkiye Müslümanlarının Arabça 'Nebi' yerine İranca 'Peygamber' sözcüğünü kullanmaları, sevmeleri de çok ilginçtir. Bu veriler en azından bir kuşku olarak göstermektedir ki Osmanlı hakkında yalan söylenmekte olması bir olasılıktır ve üstelik de büyük, yüksek bir olasılıktır ve bu nedenle 'Resmi tarih'in yalnızca Türkiye bölümü değil Osmanlı bölümü de Türkiye tarihini saçmasapanlık içinde didik didik etmeye çalışmaya kendilerini adamış Atatürk düşmanı sözde tarihçilere ve sözde tarih yazarlarının bilgilerine de felsefeyle, bilimle, özenle, 'ihtimam'la, vicdanla ve dürüstlükle sunulur ve aynı biçimde aynı durum Osmanlıcıların kökenleri açısından da konuya ışık tutabileceği bilimsel kuşkusu ile sorulur. Bir Atatürk'ün yüz, kaş, burun, göz, çene yapısına bakın, bir de padişahların, sultanların. Araştır, araştır; durmadan araştır çünkü öğretilen herşey doğru değildir; verilen herşeyi doğru sanma. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 4.2.16/03.12
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir