Şiir Defteri

OLAN OLDU: DÜNYANIN İLK VAGİNA GÜZELLİK YARIŞMASI (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
08.10.2019 / 00:36
813 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Delilikten, akıldışılıktan, ahlakdışılıktan, utanç durumuna düşmekten, ilkel duruma düşmekten, barbar olmaktan, vahşi olmaktan, yozlaşmaktan, maddeye esir olmaktan, beden esiri insan olmaktan, aptal insan olmaktan, aptal toplum olmaktan, geri insan olmaktan, geri toplum olmaktan, geri ülke olmaktan kurtulmanın tek bir yolu vardır: Nitel olmak. Nitel olmanın tek bir yolu vardır, o da felsefe, bilim, inziva, nefssizlik, bedeni aşmak, dünyayı aşmak, ruhlaşmak, ahlak ve dindir. İnsan iki türlüdür çünkü insan akılı iki türlüdür çünkü insan beyini(beyni) iki türlüdür: Nicel ve nitel. Nicellik hep dünyanın, hayatın, insan olmanın, mutlu olmanın nicelliğine takılır, sarılır; nitel olmak ise felsefel, bilimsel, mantıksal, ahlaksal, dinsel, vicdansal, toplumsal, ulusal değerlere, ilkelere, kurallara sahiptir. Bu yüzden; nicel olmak insanlığın ilkel, bedensel, bedenci, hormonsal, akıldışılık, cinsel yönünü içerir, nitel olmak da insanlığın uygar, beyinci, beyinsel, düşünsel, akılsal, felsefel, mantıksal yönünü içerir ve toplumlar ve ülkeler de buna göre oluşur, belirlenir. Nitel akıl alimliğe giderken nicel akılın, nicel beyinin gideceği en son nokta deliliktir. Gönüllü insanlara elektroşok verip yüzlerinin fotoğraflarını çekdiler(çektiler). Kimi çığlık atmış, kimi hiç aldırmamış, kimi kahkahalar atmış, kimi acı çekmiş, kimi zevk almış yani fotoğraf sanatı diye bunu yapmışlar. Nicel, yoz insanların canları sürekli sıkılır ve sürekli olarak yeni, heyecan verici şeyler ararlar ve sonunda da sonsuz bir boşluğa girerler. Artık ne yaptıkları değil yapacak birşey olması önemlidir onlar için. Olabileceğini düşündüğüm her yanlış, akıla zarar şey oluyor nedense çünkü durumu, dünyayı, insanlığın gidişini, Batıyı, Abd'yi, insanı iyi biliyorum. Yıllar önce bir yazımda 'Bir meme(göğüs) daha taktırmak isteyen bayanlar olursa tıb, doktorlar buna evet diyecek mi?' diye sormuşdum(sormuştum), oldu, üçbeş(üç beş) ay önce Abd'de bir bayan kendisine bir meme daha takdırdı. 'Bunlar yakında vagina yarışması da yapar' diye söylenipduruyordum(söylenip duruyordum), o da oldu, Abd'de dünyanın ilk 'En güzel vagina yarışması' yapıldı. Gerçekte bu bir yarışma olarak ilk olsa da medyasal olarak ilk değil çünkü Ab istiyor diye Akp öncesi Cine5 televizyonunda, gece 12'den sonra konulan ve 'Bunlar kaldırılsın, yasaklansın' diye hergün Rtük'e şikayet üstüne şikayet ettiğim ancak Rtük görevlisinin 'Birşey yapamayız, Ab mevzuatı böyle' dediği şifreli ancak reklamlar(tanıtımlar) öncesi ve sonrası 5'er dakika şifresiz verilen tam porno yayınlarda, bir televizyon sıtüdyosunda(stüdyosunda) koltuklara oturmuş çıplak pornocu bayanların bacaklarını açıp cinsel organlarını birbirlerine ve oradaki baylara(erkeklere) gösterip 'En güzel hangisi?' diye kendi aralarında yarışma yapıyorlardı bazan. Yani bu tür bir yarışma kendi çapında da olsa demek ki onlarca yıldır varmış. Evet genelde Batıda, özelde ise Abd'de olduğu üzere yine Batıda, yine Abd'de böyle; ahlakdışı olmaktan önce akıldışı bir yarışma daha yapıldı ki 'En güzel bacak, en güzel meme, en güzel popo' gibi yarışmalardan sonra nicel akılın, nicel beyinin, nicel insan olmanın bu noktaya gelmekten başka gidebileceği başka bir yer yoktu. Artık sırada 'En güzel masturbasyon yarışması', 'En güzel cinsel ilişki yarışması' gibi yarışmalar var. Genelde Batıda, özelde Abd'de, daha genelde ise yoz dünyada 'Yapabiliyorsun yap' anlayışı var ki böyle bir anlayışta felsefe, bilimsellik, ahlak, din diye birşeyin olmayacağı açıktır. Bu durum orayı ya da insanlığı nereye götürür? Çok önemli soru budur. Öncelikle deliliğe götürür. Sonra da hem bu tür şeylere karşı halk ayaklanmalarına götürür hem bu tür şeylere karşı tepki olacak diktatörlüklere götürür hem de bu tür şeylere tepki olarak doğacak terör örgütlerine götürür. Yani birileri saçmasapan, abuksubuk zevk alacak, mutluluk yaşayacak, birileri para kazanacak diye dünya, insanlık çok kötü, çok yanlış yerlere gider. Akılın olduğu yer yalnızca niteliğe gider; akılın olmadığı yer ise niceliği bataklık bataklık, uçurum uçurum, karanlık karanlık, delilik delilik dolaşır. Henüz felsefe, bilim, bilimsellik, mantık bilmeyen insanlar için nitel olmak olanağı var mı? Başlangıç olarak var: Öncelikle Batıdan uzak durmak; sonra vahşi, barbar, ilkel, ahlakdışı, insanlıkdışı herşeyden ve nefsten, modadan, yoz insanlardan, zararlı alışkanlık şeylerinden uzak durmak. Yani altın külçesi bile eritilmeden önce bir kaba(kapa) konulur. Yani önce kendini doğru kaba koymak gerekir; işlemler daha sonra gelir. Şu hadisler de çok önemlidir ki ben onlara Din hadisileri(hadisleri) yani dini tanımlayan hadisler diyorum: 'Din ilimdir, ilim yoksa din de yoktur; din güzel ahlaktır; edeb giderse din de gider; ilim Çin'de de olsa gidip öğrenin; dinsiz de olsalar alimlerin yeri Cennet'tir; sultanlarla düşüp kalkan alim hırsızdır; gürültü yapan bizden değildir; gürültü yapanlar ümmetimin en kötüleridir' ve bu konudaki öteki hadisler. Yani bakın Atatürk'ün 'Hayatta en doğru yol gösterici ilimdir; benim sözlerim ile ilimin sözleri çelişirse ilimi dinleyin; ben sıporcunun(sporcunun) ahlaklısını severim' sözleri de çok önemlidir. Doğru tek bir söz bile bıçak gibidir; esirlik iplerini kesen bir bışak gibi; bu nedenle doğru sözlere sarılın, tutunun yoksa Batı yozluk gemisinin de, nefs yozluk gemisinin de götüreceği yer hiç de doğru, iyi, güzel biryer olmayacaktır, hiçkimse için. Hep diyorum: Türkiye'ye de, dünyaya da, insanlığa da bin siyasetçi ya da bin sanatçı ya da bin yatırımcı ya da bin medya organı değil bin düşünür(filozof), alim, bilge gerekli. Önce felsefe, bilim, bilimcilik, bilimsellik, mantık; yoksa herşey ekmeğin üzerine tereyağı yerine çamur, zift, kan, irin, dışkı sürmeye gider. Siyasetin, ticaretin, bedenin, hormonların, nefsin, niceliğin, somutluğun arkasına değil felsefenin, bilimin, ahlakın, dinin, beyinin, soyutluğun arkasına takıl. Herkim derse ki Batı, Abd öndedir, ileridir, dünyanın en üstünüdür; bin diploması olsa da hiçbirşey bilmiyor demektir. Karanlıklar içindeki yoz, çürük, bitmiş, tükenmiş Batıyı yıkacak şey silahlar, savaşlar, ekonomi gibi şeyler değil Türkiye'de bir güneş gibi doğacak olan bilimsel felsefedir. Siyasete, ticarete, sıpora(spora), eğlenceye, modaya, tatile, nefse, niceliğe değil haydi felsefeye. Şunu bilin ki bilimsel felsefeyi ya da felsefe bilimini bilmeyen kişi elli fakülte bitirse de üniversite okumuş, üniversite bitirmiş sayılmaz. Şunu bilin ki genelde Batı, özelde Abd felsefenin, bilimin, bilimciliğin, bilimselliğin elinde değil yoz, nicel, nefssel, insanlıkdışı, akıldışı, ahlakdışı, dindışı, demokrasidışı, uygarlıkdışı bir çetenin elindedir. Şunu bilin ki ne dünyanın en uygar, en ileri, en üstün, en büyük, en insanca ülkesi Batı ya da Abd'dir ne de Batı ya da Abd dünyanın en uygar, en ileri, en üstün, en büyük, en insanca yeridir. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 27.11.15/06.59
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir