Şiir Defteri

MADURO'YU KORUMAK (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
08.08.2018 / 10:19
780 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Türkiye'de en başta komünistler olmak üzere solun en büyük hatası felsefeye, bilime ve dini tanımlayan Din hadisileri'ne göre değil Abd'ye, kapitalistlere ve faşistlere karşıtlık ve işçi sınıfına yandaşlık odaklı düşünmektir yani bu hal nitel bir zeka ya da nitel bir mantık değil nicel bir zeka ya da nicel bir zekadır yalnızca ki bu hal komünizım(komünizm) tarihinde de kuramlarla bol bol eleştirilmiştir ancak anlaşılan ki komünistlerde ya düşünmeme hastalığı var ya da kitap okumama hastalığı var ki kendi tarihlerinden bile haberleri kalmamış gibi görünmektedirler ki ben komünistlerin komünistlerinin temelinde tıpkı Atatürkçülerin temellerinde olduğu gibi nefs olduğunu düşünüyorum, felsefe ve bilim değil de yani örnek ki Marx sigaraya, içkiye karşı olsaydı komünistler komünist, Atatürk sigaraya içkiye karşı oslaydı Atatürkçüler Atatürkçü olmazlardı yani onların aşmaları gereken ilk şey herşeyden önce nefstir ki nefs zaten en büyük cehalettir, moda da zirvesini bulduğu gibi. Yani bir insan ya da bir ülke ya da bir devlet ya da bir halk ya da bir önder Abd'ye karşı ise hemen yanında yer alırlar. Humeyni devriminde de İran'da Humeyni Abd'ye karşı, Abd Humeyni'ye karşı diye Humeyni'nin yanında yer almışlardı İran komünistleri; Humeyni başa gelince önce onları öldürttü. Açık ki komünistlerin görevi genelde yardakçılık, özelde Abd düşmanlığı değil felsefe ve bilimdir ancak belli ki bunu henüz anlayamamışlardır ve sigaralarını, içkilerini hazla içmektedirler sanki felsefe ve bilim sigaraya, içkiye karşı değilmiş, akıla ve insanca dünyaya giden yol sigaradan ve içkiden geçiyormuş gibi; yani bunlar daha sigaraya, içkiye karşı olacaklar da, bir de bikiniye, mayoya, zinaya, cinsel sunumlu giyime karşı olacaklar falan, yani bunların iktidar olmaları hem zor hem de çözüm değil çünkü nefse karşı olmayanlar rezaletten, çirkeflikten, yozluktan, insanlıkdışılıktan yanadırlar demektir. Gerçekte bu durum felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri açısılarından da zeka, akıl, mantık açısılarından da acınası bir haldir çünkü doğru ancak felsefenin, bilimin ve Din hadisİleri'nin yanında olmakla oluşur, Abd'ye göre de, kapitalistlere göre de faşistlere göre de değil ancak özelde Türkiye'de, genelde tüm dünyada üniversite eğitimi nitel zeka üzerine değil de nicel zeka üzerine kurulu olduğundan bu halin anlaşılmasında büyük bir zorluk oluşur. Ben düşüncelerimi ve kararlarımı oluştururken tek ölçü ve tek ölçüt olarak felsefeyi, bilimi ve Din hadisileri'ni alırım; böylece bende bilimsellik oluşurken yandaşlık denilen cehalet ve nefs oluşmaz. Venezula devlet başkanı Maduro hakkında 'Venezuela'nın madara devlet başkanı' adlı bir yazı yayınladım gerekçesiyle birlikte, 27.7.2018 tarihinde internette; ve o yazımda dedim ki Maduro'ya 'Ah garibim ah; yakında ya halkın ya Amerika sana bir dizi çeker, görürsün dünya kaç bucak.' demiştim; ve 6.8.2018 tarİhinde iki dıron(drone) ile suikast girişimi yapıldı. Ben kahin falan değilim ancak felsefe, bilim ve Din hadisileri kişilikleri ve geleceği gösteren cihaz gibidirler. Yani ülkesinde enflasyon almışbaşınıgitmiş(almış başını gitmiş), adam Diriliş dizisi izliyor yani daha Diriliş dizisinin anlamından, amaçından, işlevinden yani demokrasiden yoksun bir Türkiye yaratmak olduğundan haberi yok yani açık ki felsefe, bilim bilmeyen biri yani Abd'ye karşı olsa ne olur olmasa ne olur. Felsefe ve bilim cehaletin ve nefsin yanında yer almamayı ister; bunu anlamayanlar felsefe akademisyeni de olsalar felsefeyi, bilim akademisyeni de olsalar bilimi anlamamışlar demektir ki bunu günümüzden 1400 yıl önce İslam'ın üniversite okumamış dahi dinderi(peygamberi), önderi, lideri anlamış ve 'Sultanlarla düşüp kalkan alimler de hırsızdır' demiştir yani bu 'Nefsten uzak durun' demektir yani 'Nefsin varsa alim, alime olman anlamsız olur' demektir. Yani düşünün ki Abd'ye karşı olan bir devlet başkanı ya da Abd'in karşı olduğu bir devlet başkanı demokrasiye karşı bir kültür olan bir diziye hayransa ve demokrasiye karşı bir hareket olan Akp iktidarına 'Kardeşim' diyorsa o kişiye Abd'nin karşı olmasına gerek yok çünkü herşeyden önce o kişiye felsefe, bilim ve Din hadisileri karşıdır zaten ki önemli olan da felsefenin, bilimin ve Din hadisileri'nin karşı olma halidir. Maduro hem Diriliş hayranı hem de demokrasi karşıtlığı olmakla eleştirilen Erdoğan'a 'Kardeşim' diyecek kadar Erdoğan hayranı yani tuhaf ki Abd'ye karşı diye demokrat, ilerici, aydın sanılan Maduro gerçekte öyle değil; öyleyse Maduro yandaşlığı yalnızca ya bir çıkar yandaşlığıdır ya da futbol fanatikliği gibi bir duygusal fanatiklik halidir ki Doğu Perinçek'in Maduro yandaşlığını fanatiklik olarak sayar bu durumda felsefe, bilim ve Din hadisileri. Yani Doğu Perinçek'e sormak gerekir: Hem Akp'yi demokrasi karşıtlığı olarak değerlendiriyorsun hem de Erdoğan hayranı birini savunuyorsun, bu ne haldir? Maduro'ya, suikast girişiminden sonra destek veren ülkeler ise şunlar: Türkiye, Rusya, İran, Küba, Suriye yani 'Demokrasi yok' diye eleştirilen ülkeler. Maduro'ya arkaçıkan(arka çıkan) Perinçek ise hem demokrasiden, Atatürkçülükten söz ediyor hem de bunlardan uzak olan Akp iktidarına hayran Maduro'yu destekliyor yani belli ki Doğu Perinçek ve benzerileri hala 'Abd'ye karşı olan iyidir, doğrudur, hoştur, yahşidir, dostumuzdur' nicel ve ilkel anlayışı içindeler yani anlaşılan ki günümüzde de felsefeden, bilimden ve Din hadisileri'nden uzaklar. Zaten bir hukukçu olan Perinçek Avrasyacı ve kurtuluşun üretimde yani ekonomide olduğunu savunan ve Rusya-İran-Suriye-Çin hattını savunan biri yani belli ki bu zat için örnek ki İran'daki insanlıkdışı idamlar, Çin'de Türklere yapılan zulümler hiç önemli değil, önemli olan şey ekonomidir yani anlaşılan ki Perinçek günümüzde de ekonomici yani mekanik yani nicel komünizım yolundadır günümüzde de yani belli ki bu komünizım türüne eleştirileri okumamış ya da unutmuş bir haldedir ve belli ki insanlık tarihinin sınıf savaşı ya da üretim mülkiyeti savaşı tarihini aşan birşey olduğunu henüz öğrenmemiş görünmektedir. Maduro'yu sevmedim çünkü hem barbar ve demokrasi karşıtı bir dünyaya, hayale, kültüre, amaça hizmet eden bir diziye hayran hem de böyle bir Türkiye yaratmak isteyen Akp'ye hayran yani ben bu adamı sırf Abd'ye karşı diye sevemem, destekleyemem, savunmamam. Gerçeğin ve doğrunun özü de ölçüsü de ölçütü de Abd'ye ya da kapitalistlere ya da faşistlere karşı çıkmak değil felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri'dir; eğer Abd'ye karşı çıkmak savunulmak, korunmak için yeterli ise demek ki komünistler, solcular Hitler'in de yanında yer almak zorundalar çünkü Hitler de Abd'ye karşı idi, Abd de Hitler'e karşı idi. Özelde Maduro'ya; genelde ise Atatürkçülere, demokratlara, solculara, komünistlere önerim önce felsefe, bilim ve Din hadisileri'ni öğrensinler ancak bundan da önce şunu bilsinler: Dünyada öğretilmekte olan felsefe gerçek felsefe değil felsefe tarihi, felsefe mazisi, felsefe magazini, felsefe geyiğidir; bilim öğrenmek de alim, alime olmak amaç değilse bilim öğrenmek değildir, Din hadisileri'nin ne olduğu ise içinde açıkça var zaten. Gerçek ki tavırları Abd'ye, kapitalistlere, faşistlere karşıtlıkla ölçmek hemşehirlilik(hemşerilik) feodal kültürünün bir açılımından başka şey değildir. Ve Doğu Perinçek'e ve benzerilerine önerim de hayalleri için Abd'yi ve ekonomiyi değil felsefeyi, bilimi ve Din hadisileri'ni ölçü ve ölçüt alsınlar. Bilinmeli ki dünyanın en büyük enflasyonu %18.000(Onsekizbin/On sekiz bin) ile Venezuela'da, ülkede patates bile bulmak çok zor, Venezuela dünyanın en yüksek yoksulluk endeksine sahip ve sırf Abd'ye karşı diye Venezuela'yı destekliyorlar solcular ve komünistler ki bu gerçekte Venezuela halkına da, insanlığa da ihanettir. Akp iktidarını anlamak kolay çünkü Akp İslam ülkelerini desteklediği için Maduro'ya sahip çıkıyor, Maduro kendisine sahip çıkıyor diye Akp'ye sahip çıkıyor; Venezuela halkının bunca kötü haline karşın sol ve komünistler de sırf Abd'ye karşı diye Maduro'ya sahip çıkıyorlar ki bu ancak akıltutulması(akıl tutulması) sayılır çünkü solcular ve komünistler cahil insanlar değillerdir ki bu durum cehaletle açıklansın. Demek ki birileri ülkemizde 'Kahrolsun İsrail'lerle ülke yönetmeye çalışırken Venezuela da 'Kahrolsun Amerika'larla yönetilmeye çalışılıyor; felsefe, bilim ve Din hadisileri yerine ki çok yazık ve çok yanlış. Abd'yi de Maduro'yı da sevmiyorum ve desteklemiyorum çünkü felsefe, bilim ve Din hadisileri sevmiyor, desteklemiyor. Şunu anlayın artık; Avrupa'da hükümdar dizileri, filımları(filmleri) devleti yıkmak ya da demokrasiyi yıkmak için çekilmez ancak Türkiye'de özellikle son 16 yıldır Osmanlı dizileri ve filımları demokrasi ve Atatürk çizgisindeki Türkiye'yi yok etmek içindirler genelde yani açık ki Osmanlı dizilerini ve filımlarını sevmek artık 'Ben Türkiye'yi, Atatürk'ü, demokrasiyi, bilimselliği istemiyorum' anlamına gelmektedir ki bu da en iyi hal ile 'Maduro cehalet içindedir' çıkarımına neden olur; cehalet içindeki birini de felsefe de, bilim de, Din hadisileri de desteklemez, isterse seçimde %100 oy almış olsun çünkü felsefe, bilim ve Din hadisileri seçim sonuçlarına değil kendilerine bakarlar. Yani açık ki Doğu Perinçek de, partisi Vatan partisi de Türkiye ve insanlık için doğru seçim, çözüm, umut değildir. Ve hem Türkiye'ye hem de tüm dünyaya tek çözüm yalnızca Felsefe-Bilim-Din hadisileri devleti türü devlettir. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 8.8.18/10.17
Düzenleme: 08.08.2018 / 15:29
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena

Bağlı Üyeler

  • dalim23:11
  • GÖKKUŞAĞI23:06
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir