Şiir Defteri

KARANLIĞA KÜFÜR ETMEK MUM YAKMAYI ÖNLEMEZ DURUMU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
08.04.2021 / 06:17
362 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Türkiye'deki Türklerde korkunç bir Yabancı hayranlığı var. Yabancı olsun da isterse çamurdan olsun durumu. Bu durum belli ki Orta Asya'dan gelmekte ki bir Orta Asya anlatısında bir hükümdarın, kendi ülkesinde kız yokmuş gibi, Çinli hükümdarın kızı ile evlenebilmek için, vatanına yağmur getiren, Yağmur dağı adlı dağı Çin hükümdarına verdiği, Çin'in de o dağı sirke ve ateşle paramparça edip Çin'e götürdüğü, Türk yurdunda da bu nedenle kuraklık başladığı, ve öteki ülkelere göçlerin başladığı anlatılır. Osmanlı'da da Yabancı hayranlığı vardı çünkü Osmanlı sultanıları yabancı bayanlarla evlendiler; yabancıların vatanlarını zapt etmek için öteki ülkelere akınlar düzenlediler; Fıransızcaya(Fransızcaya) merak saldılar. Atatürk sonrası dönemin ilk Milli eğitim bakanlığı bakanı Hasan Ali Yücel'de de Yabancı hayranlığı vardı; bu nedenle ki Avrupa kılasikleri(klasikleri) denilen kitapları harıharıl Türkçeye çevirtip Türkiye'ye boca etti. Günümüzde de Türkiye'de durum bu; Avrupa birliği'ne girmek istemeler, heryerde Abd'li ünlü, ve Abd müziği hayranlığı; çocuklara Türkçe olmayan adlar koymalar, falan. Atatürk Türkiye Türklerindeki bu Yabancı hayranlığını yok etmek için de 'Ne mutlu Türküm diyene', 'Bir Türk dünyaya bedeldir' dedi. 'Karanlığa küfür edeceğine bir mum yak' diyorlar. Konfüçyüs demiş ya, bir yabancı demiş ya, Türk olmayan biri demiş ya; sarılınır hemen, gecenin karanlığa sarılması gibi. Atatürk 'Önce bilim ve ahlak' diyor, peki neden her yabancı sözü baştaçı edenler Atatürk'ün bu sözünü de baştaçı etmiyorlar? Çünkü Atatürk yabancı değil, Türk, Türkiyeli yani yerli. Yabancı hayranlığı mantıksızlıktan kaynaklanır, ve daha çok, daha büyük bir mantıksızlık getirir, üstelik de Dışa bağımlılık yani Yabancılara bağımlılık durumu getirir, üstelik de beyin olarak, kafa olarak. Yabancı hayranlığı öyle bir mantıksızlık getirir ki uyuşturucu etkisi yapar, düşünmeyi önler. Örnek ki 'Karanlığa küfür edeceğine bir mum yak' sözü. Karanlığa küfür etmek mum yakmayı önlemezki(önlemez ki). İnsanlar karanlığa hem küfür edebilirler, hem de mum yakabilirler. Ve hiçbir düşman; işgal ettiği ülkeyi 'Burada mum yakıldı' diye terk etmez. 'Küfür etmek yanlıştır, ayıptır' de ancak 'Karanlığa küfür edeceğine bir mum yak' deme çünkü karanlık da küfür olabilir, ve Türk ceza kanunu bile 'Küfür edene küfür etmeyi' suç saymıyor. Dünyayı, insanlığı koskoca güneş bile kurtaramazken, ya da 'Bilim ve ahlak' yolunda değilsen, bilime ve ahlaka aykırı isen, ya da Yabancı hayranlığı içinde isen karanlığa mum yaksan ne olur, yakmasan ne olur. Önce Atatürk gibi 'Önce bilim ve ahlak' demek yiğitliğini, gerçekçiliğini göster, sonra ne dersen de. Peki hani nerede bilime ve ahlaka uygunluk? Elde sigara, içki; üstte pirsing, dövme, ahlaka aykırı giysi; 'Karanlığa küfür edeceğine bir mum yak' demenin ne anlamı var? Demek ki insan mumu önce 'Bilim ve ahlak' ile kendine yakmalı, kendi beyinine, kendi hayatına, kendi ruhuna yakmalı. Necdet Gürçiftçi Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 8.4.21/06.17
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir