Şiir Defteri

KAMUSAL ALANLARDA AÇIKÇA CİNSEL TAHRİK OLAN GİYSİLER YASAKLANMALI SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
22.08.2019 / 04:58
762 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Hukuk bilimsel, ahlakçı, gerçekçi, doğrucu olmak zorundadır yoksa siyasi iktidarların Guguk kuşu olur yani toplumun akılcı, ahlakçı, vicdani, medeni, insani yapısını yok etmeye yönelik. Moda diye, gelenek diye, töre diye akıldışı, ahlakdışı şeylere hukuk da, demokrasi de, bilim de, din de izin veremez ki kan davası töresi de töre olmasına karşın yasaktır, suçtur; Kurban kesmek dini inanç olmasına karşın kamusal alanlarda ve evlerde kurban kesmek yasaktır ve suçtur. Ancak bakın ki, tuhaf ki ortalıkta mini şort diye külotla; bikini, mayo diye sütyen-külotla dolaşmak yasak değil, suç değil, serbest, ve zina da, genelev de, eşcinsel evlilik de. Açık ki ahlaka aykırı moda da, akıla aykırı moda da yalnızca ahlakdışı ve akıldışı değil; seksomanyak, seks bağımlısı, pısikopat(psikopat), sosyopat, şizofrenik, deli, akıl-ruh sağlıksız insan türü, toplum türü ve insanlık türü yaratmaya çalışmaktadır; yani ahlakdışı ve akıldışı modanın arkasında ve vitrininde yalnızca ahlakdışı ve akıldışı bir insan türünün değil seksomanyak, seks bağımlısı, pısikopat(psikopat), sosyopat, şizofrenik, deli, akıl-ruh sağlıksız bir insan türü olduğu açıktır ki bunu ancak ya ahlakını, akılını, vicdanının, insanlığını, akıl-ruh sağlığını yitirmiş insanlar yapabilir ya da örnek ki dünyayı elegeçirmek(ele geçirmek) isteyen, ahlakla, akılla ve insanlıkla ilgisi olmayan ajanlık örgütleri ve örnek ki Siyonizım(Siyonizm) olabilir; bu durum Türkiye'ye açık ki yalnızca moda ile değil, medya ve ünlüler ile de girmeye çalışmaktadır. Yani kişilerin tırnaklarına bile zarar vermek suç ancak toplumun ahlakına zarar vermek serbest. Yani cinsel organın ve meme uçların görünmesin de nasıl gezersen gez; bu yalnızca ahlakdışılık değil akıldışılıktır da ve hukuka da, demokrasiye de, medeniliğe de, dine de, bilime de, felsefeye de, akıl-ruh sağlığına asla yakışmaz; öyle is eneye yakışıyor; yalnızca cebe, paraya yani cebçi, paracı devletler ya da siyasi iktidarlar ya da siyasetçiler ve özel sektör 'Para getirsin de, para kazandırsın da; cinayet olmasın da, darp olmasın da, hırsızlık olmasın da, gasp olmasın da, hakaret olmasın da, tecavüz olmasın da, para kazandırsın da ne olursa olsun' mantığı içindeler, ve bu durumda yalnızca ahlakı ve akıl değil akıl-ruh sağlığı ve insanlık onuru da ayaklaraltına(ayaklar altına) alınmaktadır ki böyle bir ülke anlayışı da, böyle bir dünya anlayışı da akıl, mantık ve akıl-ruh sağlığınca asla onaylanamaz. Moda işi yapan şirketler ahlakı, edebi dışlamış, unutmuş ya da hiç öğrenmemiş bayanları model, manken olarak kullanıp ahlaka aykırı giysi reklamları yapıyorlar. Zaten ahlakı ya da akıl-ruh sağlığı yerinde kişiler o giysileri giymezler çünkü utanmak yalnızca ahlaka değil akıla, mantığa, medeniliğe ve insanlığa da dahildir. Yani fahişelik yapanlara da, genelevde çalışanlara da biraz para verip hertürlü akıldışı ve ahlakdışı giysileri giydirilip moda reklamları yaptırılabilir. Yani moda yalnızca ahlakdışı duruma değil, akıldışı duruma ve insanlıkdışı duruma da gelmiş durumdadır. Yani açık ki modanın arkasında da, vitrininde de yalnızca ahlakdışı insanlar değil, akıldışı ve insanlıkdışı insanlar da vardır. Yani bir toplumu modaya teslim etmek yalnızca ahlakdışılığa değil; akıldışılığa, insanlıkdışılığa, ve akıl-ruh sağlıksızlığına da teslim etmektir. Tahrik ceza kanununda suçları hafifleştirici nedenlerdendir. Açık ki kamusal alanlarda açıkça cinsel sunumlu, cinsel tahrikli giysiler ile bulunmak bir tahrik oluşturacaktır. Yani kapalı, ahlaklı giyimli bir bayana cinsel saldırı ile, ortalıkta neredeyse çıplak gezen bir bayana cinsel saldırı aynı nitelikte değildir yani kişiler varlıklarını koruma altına almak zorundadırlar yani eşyasını sokağa bırakmış bir insanın eşyasının çalınması ile, evinin içindeki eşyasının çalınması bir, eşit, aynı durum değildir. Aç insanların olduğu bir ortama açık kaplar içinde güzel yemekler koymak kuşkusuz ki onlarda yemeğe saldırı yönünde bir etki oluşturur ancak aynı aç insanlar lokantanın vitrinindeki yemeklere saldırmazlar yani koruma altına almanın da, koruma altında olmanın da bir etkisi, katkısı, yararı vardır, bu inkar edilemez yani hiçkimse 1 milyon Tl'yi kucağında, açıkta taşımaz, hele ki işsiz, aç, yoksul insanların olduğu ortamda, yani en azından bir kutu ya da çanta içinde taşır. Yemek açıkta bırakılırsa, buzdolabına koyulmazsa bozulur; yani ortalıkta cinsel sunumlu, cinsel tahrikli bulunmak iyi niyetleri, medeniliği, insanlığı, ahlakı, vicdanı, akılı, mantığı bile yanlış, kötü, olumsuz etkileyebilir ve bozabilir. Yani bozulmaktan yalnızca yemek sorumlu tutulamaz, yemeği buzdolabına koymayan da sorumludur. Gürültü nasıl ki insanları olumsuz yönde etkiliyor; ahlaka aykırılık da, akıla aykırılık da insanları olumsuz yönde etkileyebilir ki Kelebek etkisi denilen şey de bu savı doğrular; yani küçücük bir bayan memesi uçu(ucu) binlerce bayı(erkeği) etkileyebilir, bir de tüm bedenin yani tüm cinselliğin dışa vurumunu düşünün ki bayanların gözlerinden ya da dudaklarından ya da kaşlarından bile etkilenen baylarla dolu dünya; yani bu etki durumu görmezden gelinemez, inkar edilemez. Yani olumsuz etkileme diye birşey varsa cinsel sunumlu, cinsel tahrikli moda da ve giyimde de vardır ki bayanların seksi iç çamaşırıları baylarını tahrik etmek içindir yani aynı tahrik neden kamusal alanlarda da oluşmasın? Yani varlıkları koruma altında tutmakla, tutmamak farklı sonuçlara ve etkilere sahiptir. Cinsel sunumlu, cinsel tahrikli giysilerin tahrik edici olduklarını kimse inkar edemez yoksa zaten erotik iç çamaşırıları kapışılmazdı değil mi? Yani etki varsa ve tepki varsa hukuk bunu görmezden gelmemeli. Yani tuhaf yetişkin insan dişisi akılı(aklı), beyini(beyni), ruhu yatak odasında giydiği şeylerle kamusal alanlara da çıkmak istiyor. Bu akıl alır bir durum değildir ki bunların anneleri, nineleri baş örtülü dolaşan kimselerdi; yetişkin insan dişisi nasıl bu duruma geliyor; bunda kuşkusuz ki en büyük neden moda, medya, turizım(turizm), siyaset ve ünlülerdir. Gürültücü bir insan düşünelim; apartman dairesinde tüm gün gürültü yapıyor ya da müziği çok yüksek sesle dinliyor, ve apartmanda oturan, yaşayan öteki kişiler sonunda dayanamayıp gürültücü kişiye tepki gösteriyorlar, kavgalar, hakaretler, darplar falan; şimdi, burada, tahrik olan kişi gürültücü kişi değil, gürültüye haklı olarak tepki gösteren kişilerdir yani 'Tahrik indiriminden gürültücü kişi değil, ona saldıranlar yararlanır. Türk toplumu çıplak, sütyen-külot ortada dolaşan, açıksaçık yada daracık giyinen yani ahlakı umursamayan bir toplumdan gelmiyor; bu nedenle ki ahlaka aykırı giyimler bir tepkiye neden olacaktır yani bu durumda, ahlaklı bir toplumda ahlaka aykırı olarak ortalıkta dolaşmaya tepki toplumbilim ve ruhbilim açısından da beklenebilir birşeydir, örnek ki ülkemizde bikini, mayo, mini etek, mini şort ile dolaşanlar gitsinler bakalım İran'da, Afganistan'da, Suudi Arabistan'da da öyle dolaşsınlar, bakalım ne oluyor; yani demek ki ahlaka aykırılık öyle basit, önemsiz, sıradan birşey değil; öğretmen dersine çalışmamış öğrencilere nasıl tepki gösterirse, ahlaklı bir toplumun da ahlakdışılığa tepki göstermesi de öyle olağandır, yani Batıda tepki gösterilmiyor diye Türkiye'de de tepki gösterilmemesini istemek ancak sömürgelilik mantığıdır. Yani bu durumda; ahlaka aykırı giyimlerle kamu içinde dolaşanlara tepki ahlakçı bir toplumda olmak olasılığına sahiptir ve bu durumda bu duruma tepkiler de tahrik indiriminden yararlanmak hakkına da sahiptir bence. Yani ölülere bile saldırmanın suç olduğu ülkemizde; toplumun ahlakına saldırının suç olmaması tuhaftır. Unutulmasın ki bu vatanı ve milleti; ahlakı, edebi, namusu, utanmayı dışlamış olanlar, ortalıkta sütyen-külot, mini, etek, mini şort, tayt pantolon ile dolaşanlar değil, baştaçı edenler kurtardı; ölülerin maneviyatına saygı ise bu ülkede ilk saygı bu olmalıdır bence. Yani bu ülkeye hizmet; ahlaka aykırılara, ahlakı dışlamışlara, utanmazlık içinde olanlara sahiplenmekle değil, ahlaklı insanları bilimsel yapmakla olur yoksa bu ülkede ne din olur, ne doğru demokrasi, ne doğru laiklik, ne doğru Atatürkçülük, ne doğru bilim, ne doğru felsefe, ne doğru özgürlük, ne doğru hukuk, ne doğru devlet, ne doğru anayasa, ne doğru sanat, ne doğru turizım(turizm), ne doğru eğitim, ne doğru Diyanet olur. Bu ülkede; ölüleri haklı, bilimsel, felsefel, insani olarak eleştirmek onları fazla rahatsız etmez ancak bu ülkede sütyen-külot, mini şort, mini etek, tayt pantolon, açıksaçık, daracık, cinsel sunumlu, cinsel tahrikli, ahlakı hiçe sayıp, utanmayı dışlayıp dolaşmak onları çok rahatsız eder. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 22.8.19/04.57
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Hevilli
  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal

Bağlı Üyeler

  • Celal19:06
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir