Şiir Defteri

KADINLAR SONUNDA BUNU DA BAŞARDILAR (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
23.08.2019 / 05:07
804 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Kadınlarda yozlaşma, ruhsal çürüme o denli ilerledi ki, insanlık için birer tehlike olmaya başladılar. Kadınlar doğurdukları bebekleri çöpe, sokağa atmayı; sigara, alkol, uyuşturucu bağımlısı olmayı başardıktan sonra başarılarına ilginç, garip, utanç verici yeni yeni başarı türleri de katmayı sürdürüyorlar. Bikini, mayo, mini etek, tanga gibi şeylerle erkekler arasında, her şeyleri meydanda, ulu orta gezmeyi doğallık durumuna getiren kadınlar sonunda bunu da başardılar: İstanbul'da (yani Hristiyan bir Batı ülkesinde, toplumunda, halkında değil) bir kadın, anne bir, baba ayrı, aynı anda ikiz doğurmayı başardı. Aynı gün, kısa bir aralıkla, hem kocasıyla hem de kocası işe gidince, sevgilisiyle sevişen kadın, bu iki ayrı erkekten, aynı anda ikiz doğurdu. Kadınları yozlaşmaya iten nedenlerin başında; medya, reklamcılar, turizmciler, Batıcılar, modacılar, ve güzellik ürünleri üretici ve satıcıları geliyor. Kadınların içinde, kadınları bu yozlaşmaya itenlerin başında ise sanatçılar, mankenler geliyor. Bunun genel adı ise kapitalizm yani kendine 'Özel sektör' diyen çağdışı, kokuşmuş yapı. Üstelik bunlar, dinsiz değil dinli bayanlar. Din bile kadınları kötülükten uzaklaştıramıyorsa, durum gerçekten kötü demektir. Kadın üretim nesnesi, para kazanma nesnesi, cinsel zevk nesnesi yapıldıkça, bırakın kadın olmayı, insan olmaktan çıkacaktır. Kapitalizmsiz, bağımsız, özgür, bilimsel, inançlı, insanca bir Türkiye yaratmak için çalışmalı ve birleşmeliyiz. Yoksa birgün marketlerde, ilaçların dışında, 8-50 yaş arası dişilerin' de satıldığını göreceğiz. Batı kadar uygar değil Türk kadar onurlu olmak yeter, insanca olmak için. Bu koşullar altında, her kadına tecavüzün suç olup olmadığı konusu bile tartışılır olacaktır. Kadınlar ayaklarını denk almalılar. Bu ülke, babalarının otel havuzu değil. Herkes, topluma kötü örnek olmamak zorundadır. Kadınlar önceden, sevginin, insancalığın simgesiydiler; ama gittikçe, ahlaksızlığın, onursuzluğun, gurursuzluğun, yozluğun, insanlık simgesi olmaya başlıyorlar. Bazı kıt akıllılar, sevgilisinin hiç mi suçu yok diyebilirler. Eğer bu olay bir tecavüz olsaydı, haklılardı. Ama; alan razı, veren razı ise veren suçludur. Ve topluma, insanlara bu ?alan razı, veren razı, kime ne?' yoz, insanlıkdışı mantığı sokanlar suçlu. Ve kapitalizm ve ürünleri suçlu. Ama derler adama: 'Hırsızın hiç mi suçu yok; eşine ait bir evliliği, onuru, gururu çalıp ayaklar altına atan eşin hiç mi suçu yok?'. Kadınlar artık hizaya girmeli. Başlarım böyle demokrasiye, uygarlığa, insan haklarına, çağdaşlığa ben. Önce bilimsel ve ahlaklı olmayanın, hiçbir şeye hakkı olmaz. Onursuzluk, gurursuzluk, yozluk, çürüme, kişiliksizlik uygarlık, çağdaşlık, özgürlük, kişiliklilik değildir. Yazık, bu ülkeyi, bu toplumu, bu halkı, bu devleti bu duruma getirenlere. Üstelik uygarlık ve din adına. Erkekler kadınlara karşı örgütlenmeli, birleşmeli, savaşmalı? Anlaşılan o ki kadınları da, insanlığı da, dünyayı da, tarihi de, sevdayı da, ahlakı da ancak erkekler kurtarabilir... Kadın hakları savunucuları, kadıncı düşünce akımları, kadınları yozlaştırmaktan, kapitalizme ve ahlaksızlığa yem yapmaktan başka işe yaramıyorlar. Onlar gerçekte kadınların ve insanlığın değil kapitalizmin ve emperyalizmin, kadın bulma örgütleri. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 2010-ocak
Düzenleme: 23.08.2019 / 08:15
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • ademtok
  • mimu
  • kartanesimKar
  • Ebuelfiya
  • Efeefe
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir